21 Aralık’ı cemiyetten dostlarımla birlikte Şirince’de idrak ettik. Bir sonraki kıyamet günü için ise hedefim, Fransa’da Pic de Bugarach’da olmak
Beklenen izdihamın yaşanmadığı Şirince sokaklarında, ‘En sevdiğim maya Arı Maya’ cümlesi selamlaşma yerine kullanıldı neredeyse…
Sevgili Günlük, bugün 21 Aralık... Şirince’deyim... Şirince Güllü Konaklar’da... Öteki tarafa mı geçtim bilmiyorum ama hayat devam ediyor sanki... Akşam gördüğüm insanları başka başka kıyafetler içinde şu an gördüğüme göre demek ki kıyamet kopmadı...
En azından an itibarıyla yolun sonu görünmedi. Gerçi kıyametin kopacağı saat olarak açıklanan 13.11’e daha var. Ancak ben yazımı 11.00’e kadar göndermek zorundayım. Kehanet gerçekleşmezse işsiz kalmak istemem...
Mayalar son günü mü karıştırdı bilmiyorum. Tek bildiğim hayatta olduğum, buralarda da durumun epeyce bir sakin olduğu... Kahvaltı yapıyorum şimdi Selma Türkeş, Saba Tümer, Alara Malaz, Zeynep Erdilek ve Elif Aydar’la...
Mong bilekliğini takmadan sokağa çıkmayan Selma Türkeş’e, “Eee, boşuna mı geldim şimdi buralara?” diye serzenişte bulundum demin, cevap mı yok sanıyorsun mistikçilerde. “Bir zaman dilimi, bir döngü bitti, başka bir zaman dilimi başladı. İnsanlar daha iyi olmak zorunda bu zaman diliminde” demesin mi!
Sevgili Günlük, asıl hayal kırıklığınıysa kıyametin kopmamasından değil dünyanın son gününü Şirince’de geçirecek ünlüleri görememekten yaşıyorum. Hani Tom Cruise? Nerede Messi? Beverly Hills’i andıracağını umduğum Şirince sokakları alabildiğine sakin!
İsabetli bir öngörü
Bu arada Güllü Konakları’nın sahibi Oya Narin’in Mayalarla ortak çalıştığını düşünüyorum vallahi. Bugünlerin yaşanacağını, 700 nüfuslu Şirince’ye bunca hali vakti yerinde insanın geleceğini biliyormuş ki böyle bir tesis yapmış. İstanbul’da cemiyet hayatından tanıdığım birçok insan bahçesinde şu an...
Otel zaten güzelliğiyle ünlü ama kıyamet de işin içine girince kimler kimler araya torpil koyup oda istememiş ki... “Hepi topu 12 odamız var. Burayı butik tuttuğumuz için böyle, daha büyütürsek bu büyü bozulurdu” diyor. Buralar o kadar güzel ki, keşke Mayalar böyle nokta gün yerine bir aralık verselerdi; 21 Aralık-21 Şubat arası gibi. Gelmişken kalsaydık bari biraz...
FiGEN ÖZDENAK MAĞAZALARI ÜÇLEDi
Fotoğraf çekerken Figen Özdenak'ın Cemile Duman'a, “Kıyafetlerim kapamayın” demesi Beyhan Bağış'ı çok güldürdü...
Geçen haftanın gündeminde çağdaş modacı Figen Özdenak’ın Suadiye Bağdat Caddesi’ndeki mağaza açılışı da vardı. Sahici kadınların tercih ettiği zamansız tasarımlar arasında beni en çok heyecanlandıran şahane düşük belli şalvarımsı pantolonlar ve bunlarla giyilen küçük deri formunda ama kumaştan ceketler oldu... Asya modasıyla Avrupa modasının güzel bir senteziydi gördüklerim. Mekana vardığımda Anatoli markasının kurucusu Beyhan Bağış bayıldığım deri formundaki bluzu satın almıştı bile... Beğendiğim ceket de karar vermekte geç kalınca Aslı Küseyrioğlu’na gitti...
Köşebaşında açtığı butik tutmayınca, lokantaya, olmadı takı mağazasına dönüştüren, bunların da hepsini gösterişli törenlerle yapan bize özgü ilahi modacıların dünyasında sessiz sedasız adımlarla büyüyor Figen Özdenak. Mağazaları üçledi: Akaretler, İş Bankası Blokları, Suadiye...
TUBA BÜYÜKÜSTÜN’LE ÇOCUK SOHBETi
Ritz Carlton’da röportajımı tamamlamış çıkarken Medyaevi’nin ortaklarından Gaye Güçlü’ye rastladım. Yanında Tuba Büyüküstün, Burcu Kara, Özge Özberk, vardı. EKAV Galeri’de Pantene’in 20 yıl kutlamasını yapıyorlarmış meğer. Bu arada Büyüküstün, Bilgün Dereli’ye ikizleri Ayşe Boyner, Elif Boyner’le diğer kızı Emine Boyner arasındaki yaş farkını sordu. “Dört yaş” cevabından sonra çocuklu yaşam sohbeti başladı aramızda. Şimdi siz Tuba Büyüküstün’ün bu sorusundan sonra ne düşündünüzse ben de aynı şeyi düşündüm: Tuba Büyüküstün üçüncü çocuğu da planlıyor. Kendisine de bunu söyledim, gülerek, “Şu anda bütün konsantrasyonum Star’da yayınlanacak ‘20 Dakika’ adlı dizim ve canlandıracağım Melek adlı karakter” dedi.