Burcu Kara’nın başrolünü oynayacağı ‘Tozlu Yollar’ dizisi başlamak için gün sayıyor. Bir dönem dizisi olan ‘Tozlu Yollar’da Kara, annesiz büyüyüp erken yaşta olgunlaşmış Feride’yi canlandıracak
Dünyada belki de en özel ilişkileri yaşayanların başında kız kardeşler gelir. Geçenlerde Ekav Galeri’deki ‘Pantene Kızları’ sergisinde Burcu Kara’yı durup dinlenmeden fotoğraflayan genç kız dikkatimi çekti. Başak Kara Balibeyoğlu, Burcu Kara’nın kardeşiymiş, benzerliklerinden anlamalıydım.
Burcu’nun kardeşi Başak da en az ablası kadar güzel. Kurumsal pazarlama alanında çalışıyormuş.
Ünlülerin kardeşleriyle ilişkisini hep merak ederim. Başak’a ablasında en kızdığı şeyin ne olduğunu sordum. Ablasının her şeyi kendisinin yapmasına ve mükemmeliyetçiliğine sinir oluyormuş. “Her şeyi kendisi yapar, size iş bırakmaz. Ama doğal olarak yorulur sonra da kızar” dedi.
“Erkeklerle olan ilişkinde de böyle misin?” dedim Burcu Kara’ya. Erkeklerle ilişkisinde de böyleymiş. Her şeyi yüklenir sonra karşıdaki rahat davranınca bu kez sinir olurmuş!
Ay sonunda ekranda
Bu arada, Burcu Kara yeni rolüne hazırlanıyor. ATV’de yayınlanacak ‘Tozlu Yollar’ adlı dizisinde canlandıracağı karakter, annesini erken yaşta kaybetmiş, Trakyalı zengin toprak sahibi bir babanın nazlı kızı ‘Feride’.Babayı Yücel Erten, anneyiyse Selda Alkor canlandıracakmış. 1967 yılında, Süleyman Demirel’in iktidarda olduğu dönemde geçen dizi ay sonunda yayına girecek...
Burcu Kara’nın ‘Tozlu Yollar’da başrolü paylaştığı Pamir Pekin’in yaşadığı talihsiz olayın dizinin yayına girme tarihini etkilemeyeceği tahmin ediliyor.
Bebek’te tinercilerin saldırısına uğrayan Pamir Pekin gerçekten dehşet dolu dakikalar yaşadı, kendisine “Geçmiş olsun” diyorum.
Özge Özberk kitap yazıyor
Burcu Kara ile Ekav Galeri’deki sohbetimize Özge Özberk de katılınca onun hakkında da yeni haberler aldım. Cem Yılmaz’ın ‘G.O.R.A’, Çağan Irmak’ın 1980’leri anlattığı ‘Çemberimde Gül Oya’ ve son olarak ‘Pis Yedili’ dizisinde başrol oynayan Özge Özberk bir yandan da yazarlığa soyunmuş. Bugünlerde ‘Aşka 103 Adım’ adlı tiyatro oyunuyla adından söz ettiren Özberk, üç farklı anlatıcının ağzından anneannesini yazıyormuş. Kitabını marta yetiştirecek.
PARTiDE KÜÇÜK PRENS
‘Pantene Kızları’ sergisinde oraya nasıl geldiklerini anlamadığım beş yabancı gençle karşılaştım... Sohbet ettiğim, “Siz buraya nasıl düştünüz?” diye takıldığım gençlerden biri meğer Avrupa’nın en soylu ailelerinden birinin çocuğu Maximilian Windisch Graetz imiş. Max’in annesi Avusturya’yı yüzyıllarca yöneten Habsburgh Hanedanı’ndan Sophie, babasının ise Alman İtalyan kökenli bir prens olan Windisch Graetz’in ailesinden Prens Marino Hugo olduğunu, çektiğim fotoğrafları kendisine de atmam için verdiği e-mail adresine bakınca anladım.
Max, Türkiye’ye bayıldığını, Türk kızlarını çok rafine bulduğunu söyledi. Gelecek yıl ailesiyle birlikte tatilini Türkiye’de geçirecekmiş... Max’la kısa sohbetimizde İstanbul’da görmeyi en fazla istediği yerlerin başında Topkapı Sarayı’nın bulunduğunu öğrendim. Max, “Sarayı her gün gezen yüzlerce turistten farklı bir gözle bir dönem dünyanın büyük bölümünün yönetildiği bu mekânı incelemek istiyorum” dedi.
LOFT’TA ‘RULOYLAMALA’
Geçenlerde Hamdi Akın’ın kızı Pelin Akın’ın babasının yerine göz diktiğini yazmıştım. Yazdığıma ben de inanmaya başlıyorum giderek. Levent’te lüks rezidanslardan oluşan Loft’un yöneticisi olmuş Pelin Hanım... Loft’ta kuş uçsa ondan soruluyor. Pelin Akın’ın ev sahipliğinde, Nihan Yardımcı Çetinkaya ve Cengiz Yatağan’ın, ‘Ruloylamala’ adlı sergisini gezdim. Sergi 15 Ocak’a kadar Levent Loft Shelter’da görülebilir.