Anadolu’nun gizli cennetlerini keşfetmek artık çok kolay. Türkiye’yi karış karış gezen bir ekip www.Turkiyekoyleri.com sitesini hazırladı. Köylerin tarihi ve doğal güzelliklerinden beşeri ve ekonomik durumuna kadar her türlü bilgiyi veren site tam bir rehber
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Esmer’in hafta içinde açıklanan ‘Türkiye Değerler Atlası 2012’ çalışmasında Türk toplumunun dünyanın en dindar toplumları arasında yer aldığı ortaya çıktı. Buna göre toplumun yüzde 85’i kendisini dindar olarak tanımlıyor. 64 kente dağılmış 2 bin 205 denekle görüşülerek gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye, insanların birbirine en az güvenebildikleri ülkelerden biri çıktı. ”Genel olarak insanlara güvenilebilir’’ diyenlerin oranı Türkiye genelinde yüzde 12 seviyesinde.
Araştırmaya göre, “Evlilik modası geçmiş bir kurumdur’’ görüşüne katılanların oranıysa sadece yüzde 6. Oranın Fransa’da yüzde 35 olduğunu hatırlatayım.
Kendimizi tanımaya dönük çabalar, çalışmalar önemli. Son dönemde akademik çalışmaların yanı sıra bunu kendine iş edinen insanları da görmeye başladık. İki genç kafadarın kurduğu www.Turkiyekoyleri.com bunlardan biri. Site adına çalışan Berrin Ertaş, Türkiye’yi karış karış dolaşarak köy haritası çıkarıyor, unutulmuş değerleri kayıt altına alıyor.
GSM operatörleri
kapsama durumu
Şu ana kadar 300 köyü ziyaret etmiş. Sitede bu köylerin ekonomisinden, doğasından, nüfusundan tarihinden, gezilecek, görülecek yerlerinden tutun da GSM operatörlerinin kapsama durumuna göre her türlü bilgi var. Muhtarlarsa sitenin kralı. Herhalde bu nedenle olsa gerek tarıma kredi vermek isteyen bankaların ve bazı GSM operatörlerinin şimdiden dikkatini çekmişler.
Ertaş’ı dinlediğimde köylerimizin sürprizlerle dolu olduğunu da görüyorum. Sitede Bartın-Terkehaliler köyünde çekilen videoda köydeki çeşme başına toplanıp akmayan suyu protesto eden kadınların konuşması izlemeye değer. Berrin Ertaş kendisini en şaşırtanınsa Safranbolu yakınlarındaki Yörük köyünde rastladığı dünyaca ünlü sopranomuz Leyla Gencer’in büstü olduğunu söylüyor. Leyla Gencer’in baba evi de köyde hâlâ muhafaza ediliyormuş.
Şifalı sular seller gibi
Bolu Gerede’nin Afşartarakçı köyünde, otoyoldan yalnızca 2 km. içeride kendisini hayrete düşürecek kadar güzel, bir o kadar da şifalı olan küçük su göletlerine rastlamış. Köylülerin ‘Kaynayan Su’ adını verdikleri bu su, egzama ve deri hastalıklarına iyi geliyormuş. Berrin Ertaş dolaştıkça üzülüyormuş. “Öyle köyler var ki turizm rotasına koyulsa, pazarlanabilse binlerce insanın ilgisini çeker” diyor. Örnek olarak da Ege’de rastladığı köy düğünlerini gösteriyor.
Yine enteresan bir bilgi, evliliklere dair. Esmer’in çalışmasında evlilik Türkiye’de modası geçmeyen bir kurum. Ancak Berrin Ertaş gezdiği köylerde internet yüzünden boşanmalar yaşandığına şahit olmuş. Chat programlarında sevgili bulup evi terk eden eşlerinden dert yanan kadınlar ve erkeklerle tanışmış. Ertaş, “Amacımız Türkiye’de bulunan bütün köyleri internette tek bir platform altında toplamak” diyor. Özellikle tarımsal ve turistik yönleri hakkında insanları haberdar etmek. Almanya’dan siteye giren bazı üyelerinin talebi üzerine yakında ziyaret ettikleri özellikle deniz kenarındaki köylerde satılık veya kiralık gayrimenkuller hakkında da bir bölüm açacaklar. Böylece metropollerin karmaşasından kaçmayı planlayanlar güncel ve kolay ulaşılır bir rehbere kavuşmuş olacak.
BEYHAN BAĞIŞ’A SABIR DiLiYORUM
Her türlü kayıp acıdır, ağırdır... Ancak hiçbiri anne kaybı gibi değil herhalde. Özellikle kız çocukları için. İnsan annesini kaybedince aidiyetini de kaybediyor. Bir arkadaşım gerçek anlamda yalnız olma ve yalnız kalma duygusunu annesinin ölümüyle birlikte anlayabildiğini söylemişti. Sevgili Beyhan Bağış, önceki hafta annesi Naciye Şener’i kaybetti. Şakirin Camii’ndeki taziye ve duada çok üzgündü. Kendisine Tanrı’dan sabır, annesi Naciye Şener’e de rahmet diliyorum...