İtalyan aktris Monica Belluci, Mardin yolcusu... Geçen yıl İstanbul’da Mardin yemeklerinin tadına bakan Belluci, bu kez kentin Mezopotamya ovasına bakan teraslarından saçlarını rüzgara bırakma fırsatı bulabilecek
Dünyaca ünlü İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin çekimlerini Mardin’de yaptığı kısa metrajlı filminde sona geliniyor. Yılmaz Erdoğan’ın başrol oynadığı bölümlerin çekimi ay ortasında Mardin’de yapılmıştı. Şimdi sıra Monica Belluci’nin oynayacağı bölümlerin çekiminde. Belluci çekimler için kasım başında Mardin’de olacak.
Uluslararası bir prodüksiyon olan ‘tanrı ve mezhepler’ konulu film için 10 ayrı yönetmen,
13 dakikalık film çekiyor. Toplam 130 dakika olacak film, dünyanın birçok ülkesinde aynı anda gösterime girecek. Bahman Ghobadi de bu filme, Mardin’de çektiği, islam dinini destansı bir dille anlatan ‘Eşeklerle Yüzleşmek’ isimli kısa filmiyle katılıyor. Kenti bir heyecan sarmış ki sormayın.
Tahinli patlıcana bayılmıştı
Monica Belluci daha önce Türkiye’ye geldiğinde Suadiye’deki Cercis Murat Konağı adlı restorana gitmiş, Mardin’in yöresel mezeleri humus, muammara, firik salatası, tahinli patlıcan ve kurutulmuş domates salatasını yemiş, bu tatlara bayıldığını söylemişti. Bunu bilen Mardin esnafı Belluci’ye yemeklerini, yöresel kahveleri mırrayı ve Mardin üzümüyle yapılmış şaraplarını tattırmak istiyor. Yani Mardinliler hazır Belluci’ye. Bakalım Belluci gizemli Mardin sokaklarına çıkıp esnafla sosyalleşecek mi?
Yapmadan dönmesin
Bence aktris badem şekerinin, leblebinin ve ceviz sucuğunun tadına bakmadan, telkariden gümüş bilezik takmadan, Mardin Müzesi’ni, Kasımiye Medresesi’ni ve Mor Gabriel Manastırı’nı görmeden ülkesine dönerse, “Mardin’den geliyorum” demesin.
Bu arada son derece sinematografik olan yapısıyla yönetmenlerin ilgi odağındaki Mardin, yepyeni bir açıkhava sinemasına da kavuşuyor. Alman sanatçı Clemens Von Wedemeyer’in tasarımı olan sinema, Mardin evlerinin teraslarının hakim olduğu Mezopotamya düzlüğüne bakacak ve Kasımiye Medresesi önünde yer alacak. Adı da Güneş Sineması... Sinemanın Mezopotamya locasına bakan tarafı dış bükey metal panelden oluşacak ve bu panelden yansıyan güneş ışınlarını Suriye’den bile görmek mümkün olacak. Güneş Sineması’nın
amfisini dolduracak Mardinlilerin, kentlerini, usta yönetmenlerin bakış açısıyla, dünyaca ünlü aktrislerin, aktörlerin rol aldığı filmlerde izlediklerini şimdiden görür gibiyim.
Geçen hafta Hisar Okulları öğrencisi Barış Akiş düzenledikleri konferansa beni de davet etti. Özgüveni çok hoşuma gitti. Kalkıp Kadir Has Üniversite’ne gittim. Hepsi de iyi okullardan, 18 yaşın altındaki yedi lise öğrencisi Genç Öngörü Derneği’ni kurmuş. Dernek de Model Birleşmiş Milletler Türkiye (MBMTR) Konferansı’nı organize etmiş. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler’den onay alarak ilk kez düzenlenen konferansa 22 okuldan 300 öğrenci davet etmişler.
Dev sponsorlar destekledi
Mavi Jeans, Vehbi Koç Vakfı, Pegasus Havayolları, Kadir Has Üniversitesi, Ülker, Ünkar ve Tırsan sponsorluğunda düzenlenen konferans Türkçe yapıldı. Model Birleşmiş Milletler (MBM) organizasyonunda her genç, bir BM delegesi rolünü üstlendi, dünya sorunlarını tartıştı. İstanbul’dan Muş’a, Bodrum’dan Mardin’e, Yozgat’tan Nevşehir’e kadar Türkiye’nin dört bir yanından gençler, temsil ettikleri ülkeler hakkında detaylı bir araştırma yaparak bilgi sahibi oldu ve siyaset, ekonomi, savunma, çevre, coğrafya, kültür konularında fikirlerini sundu. Hiçbiri söz almadan konuşmadı, aralarında sert tartışmalar da geçti, bilgi düzeyleri, heyecanları çok etkileyiciydi.
Barış Akiş konferansı Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söylüyor. Kesinlikle desteklenmesi gereken bir girişim. Çünkü konferansın son gününde yapılan genel kurul, gençlerin iki günde nasıl da ilerleme kaydettiklerinin canlı örneğiydi. Bu ilerlemeyi de en iyi ifade edenlerden biri Mardin Fen Lisesi’nden konferansa katılan öğrenci oldu: “İlk gün konuşurken ayaklarım titriyordu. Şimdiyse avaz avaz bağırmak istiyorum.”