Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kırmızı tabanlı ayakkabılarıyla bilinen Louboutin, Nişantaşı’ndan sonra İstinye Park’ta da butik açtı. Markanın iş ortağı Beymen, talebe yetişmekte zorlanıyor

Çocukluğunda ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ masalını dinleyerek kurtlardan nasıl korunacağını bilinçaltına kazıyan bugünün kadınları, postmodern dünyada şekil değiştiren ‘kurtlar sofrasında’ kırmızı kalkanları çektikçe kendisine alan açabileceğinin pekâla farkında. Kırmızıyla “Ben buradayım, varlığımı hissedin” diyorlar cesurca.
Alamet-i farikası kırmızı tabanları olan Christian Louboutin marka ayakkabılara ilginin en önemli nedenlerinden biri bu işte. Türkiye’ye Beymen’le giren markaya ilgi öylesine büyük ki önce Nişantaşı’nda, sonra da İstinye Park’ta sadece Christian Louboutin ayakkabıların satıldığı birer mağaza açıldı. Beymen Genel Müdürü Elif Çapçı, “Ürün, geldikten 15 gün içinde tükeniyor” diyor.
Bu arada Louboutin’in İstinye Park mağazası için mimar Eric Clough’la çalışılmış. Clough, mağazanın dekorasyonunda tasarımcı Louboutin’in kabare tutkusuyla geleneksel Osmanlı motiflerini birleştirmiş. Louboutin’in her biri sanat eseri olan ayakkabılarının yanı sıra dekorasyon için de mağaza görülmeye değer.

Haberin Devamı

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZLAR LOUBOUTIN’i KAPIŞIYOR

18 DOLARA ÜNLÜLERLE YEMEK MÜMKÜN!

Geçen hafta gittiğim New York West Village bölgesinde yeni şeyler keşfettim. New York yanı sıra Londra, Paris’te de yayımlanan, 50 bin tiraja ulaşan life style dergi ‘Bullett’in kurucusu ve yayın yönetmeni İdil Tabanca sayesinde. İdil’le Morandi’de buluştuk. Hemen arkamızda ‘Vogue’ dergisine defalarca kapak olmuş eski Victoria’s Secret Meleği ve ünlü model Helena Christensen’i görünce, garsondan çaktırmadan fotoğrafımızı çekmesini istedim. Malum Amerika’da celebrity’lerle, “Hey ben seni tanıyorum, hadi gel bir fotoğraf çekelim” havasına giremiyorsunuz. Nitekim Helena durumdan şüphelenip bir masa öteye gitti! Ünlü tasarımcı Zac Posen’se karşı masalarda oturduğundan kendisini zoomlayamadım! Biliyorsunuz Natalie Portman, Rihanna, Kate Winslet, Claire Danes, Cameron Diaz, Jennifer Lopez, Mischa Barton ve Beyonce’nin stili ondan ondan sorulur.
Diane von Furstenberg de aynı anda restorandaydı dersem sakın öyle lüks bir yerde olduğumu düşünmeyin. Tipik bir Amerikan restoranı. Yediğim biftek için 18 dolar ödedim. Türkiye’de olsa bu insanlarla aynı ortamda yemek yemenin faturasını mutlaka bir güzel keserler, daha küçük bir et için 200 TL civarında bir fiyat getirirlerdi. Meat Packing ve West Village bölgesi; sanatçı, film artisti ve celebrity’lerle ünlü. Sarah Jessica Parker, Daniel Radcliffe ve Hugh Jackman burada oturuyor mesela. Ancak semt ‘sakinlerinin’ şerefiyesi restoran fiyatlarına yansımıyor.

Haberin Devamı

BiR OYUNUN PARÇASI OLMAK

İdil Tabanca’ya bugünlerde New York’ta yapabilecek en ‘cool’ etkinliğin ne olduğunu sordum. ‘Sleep No More’ isimli oyunu önerdi. Vakit bulup gidemedim. İdil, oyuna, yakın arkadaşı ‘Dexter’ dizisinin ünlü oyuncusu Michael C. Hall’la gitmiş. Sözü İdil’e bırakıyorum: “Michael C. Hall’u herkesin maske taktığı ‘Sleep No More’ isimli, Kubrick’in ‘Eyes Wide Shut’ı tadındaki oyuna götürdüm. 27’nci Cadde’de bir sokaktaki tüm evleri satın alıp içeriden tadilatla birbirlerine bağlayarak büyük bir alan yaratmışlar. Hatta bir katı tamamen mezarlık, içinde üç kilise ve bir labirent var. Altı katlı ve bir sokak uzunluğundaki yeri tamamen baştan yaratmışlar, ‘Macbeth’ oyunu için. Oyunu oturup izlemiyorsun, geziniyorsun maske takıp. Sen gezinirken performanslar farklı yerlerde maskesiz oyuncular tarafından sergileniyor, istersen durup izliyorsun, istersen gezinmeye devam ediyorsun. İstediğin kadar içeride kalabiliyorsun. Yani farklı noktalarda aynı anda bir sürü performans oluyor. Ve insanlar maskelerle dolanıp bütün mekanı geziyor. Konuşmak yasak. İdamdan kavgaya birçok şeye tanık oluyorsun üç saat içerisinde. Sonunda da bir bara geliyorsun, herkes maskelerini çıkarıp kaynaşıyor. Tam o anda Michael maskesini çıkarınca bütün oda bir anda dondu. O kadar kan revan bir oyunu maskelerle izledikten sonra aralarında ‘Dexter’in yüzünü görmek herkesi çok korkuttu.”