Yapımcı Ayşen Sever, senarist Barış Pirhasan ve yönetmen Yusuf Pirhasan’ın dört aylık çalışmasının ürünü ‘Kurtuluş Son Durak’ filminin çekimleri beş haftada tamamlandı. Ekip, kadına yönelik şiddeti konu alan filmin onurunu yaşam boyu taşıma motivasyonuyla gece gündüz çalıştı
Kadına yönelik şiddet, başta kadınlar olmak üzere çoğunluğun tepkisini çekiyor. Birçoğumuz bu konudaki tepkimizi, sorunun çözümüne yönelik önerilerimizi dile getiriyoruz. Bazılarımızsa sözcükleri değil eylemi tercih ediyor, harekete geçiyor. Bu tepkiyle harekete geçenler arasında Ayşen Sever’le baba-oğul Pirhasanlar da var.
Yapımcılığını Ayşen Sever’in üstlendiği, senaryosunu Barış Pirhasan’ın yazdığı, Yusuf Pirhasan’ınsa yönettiği ‘Kurtuluş Son Durak’ filminin yemeğine katıldım. Hepimiz, zaman içerisinde yaşamımızda yapacağımız değişimlere yönelik kararlar alırız. Bunları gerçekleştirmemizde kendimize ve yapacağımız değişime olan inancımızın ne kadar önemli, belirleyici olduğuna tanık oldum bu yemekte. Ayşen Sever bana, bundan yaklaşık beş ay önce kadına şiddetin önlenmesine yönelik bilinci yükselten bir film yapacağını söylediğinde gözlerinde, kendisine ve projesine duyduğu inanç çok belirgindi. İlk filmini işte tam da bu inançla yaptı. Aysen Sever bu ilk filminde Demet Akbağ, Belçim Bilgin Erdoğan, Asuman Dabak, Nihal Yalçın, Ahmet Mümtaz Taylan, Mete Horozoğlu, Tuncer Salman ve Yavuz Bingöl gibi önemli oyuncuları bir araya getirdi.
“Hayır” demeyi öğrendik ama
Çekimlerin tamamlanması vesilesiyle verilen yemek her açıdan eğlenceliydi. Set işçisinden başrol oyuncusuna kadar tüm ekibin beş haftalık yorgunluğunu attığı bir geceydi. Bu arada neler öğrendim neler! Belçim Erdoğan geldi önce, “Bitti ama değdi. Gece 02.00’de uyuyup sabah 06.00’da uyandım” dedi. Film çekimi boyunca bir de TV’deki dizisinin çekimleri sürmüş. “Zor olmadı mı?” diye soruyorum. “Öldüm! Ama kadın konusunda hangimiz ‘hayır’ diyebilirdik ki?” diyor. İki projede birden rol alırken eşine ve çocuğuna nasıl zaman ayırdığını soruyorum. Belçim’in cevabı her başarılı kadının arkasında anlayışlı bir adam olduğunu gösteriyor: “Yılmaz aksine motive eder.” Yılmaz Erdoğan, eşine filmin üç ayda biteceğini ama bir ömür boyu onurunu taşıyacağı bir projede olacağının altını çizmiş. Peki kadına şiddet? Belçim Bilgin Erdoğan çıldırdığımızı düşünüyor: “Acaba, eskiden daha mı azdı veya duymuyor muyduk diyeceğim ama istatistikler de son beş yılda, yüzde bin 400 arttığını gösteriyor. Bence kadınlar ‘hayır’ demeyi öğrendi. Kadını malı gibi gören zihniyet, hep ‘evet’i istediği için arttı bu şiddet olayları. Kadın özgürleştikçe şiddet de artıyor.”
Atıf Yılmaz’ın tedrisatından geçti
Çiğdem Anad, Tahir Özyurtsever, Deniz Türkali, Yıldırım Türker ve benim kutlamaya doyamadığımız Ayşen, filmin bittiği gün Aylin Tinel tarafından montajlanmış sahneleri izlemiş. Çıkan sonuçtan çok mutlu olduğunu anlatırken şunları söylüyor:
“Sinema hayatıma 20 yaşında Atıf Yılmaz’la başladım. Atıf Yılmaz’la çalışmak bir sinema okuluydu. Biliyorsun ki o Türkiye’de kadın filmlerini başlatan ve kadın olgusunu gündeme taşıyan yönetmendir. Onun ‘Adı Vasfiye’ ve ‘Ah Belinda’ gibi birçok filminin senaryosunu yazan Barış Pirhasan, bu filmin de senaryosunu yazdı. İlk filmimde bu kadar güçlü bir kadroyla çalıştığım için kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum. Pespembe, eğlenceli bir komedi filmi geliyor.”
Kurtuluş Son Durak, 6 Ocak’ta sinemalarda... Kadına yönelik şiddetin bu denli tırmandığı bir dönemde bu film belli ki çok konuşulacak!