iŞ KADINLARI TARKAN’LA COŞTU HAREMLiQUE SAHNEYi GÖRDÜ

Konserde bir ara Arzu Sabancı, Banu Yentür gibi iş kadınlarını protokolün en ön sırasında dans ederken görünce Tarkan gerçeğini anladım. Banu Yentür, Tarkan’a Haremlique havlusu tavsiye edince de iş kadını gerçeğini!

Geçen haftaki Tarkan konserleri herkesi havaya sokup dans ettirdi. Üst üste dört gece verdiği konserlerde 20 bini aşkın kişi onu dinledi. Bir konserden herkes mutlu çıkar mı? Tarkan bunu başardı. Türkiye’nin bir Tarkan gerçeği var sahiden de. Benim katıldığım gece herkes ama herkes dans etti. Protokol bile! Birçok konserde en fazla tempo tutan bazen de mücevherlerini şakırdatan hanımlar bile ayakta Tarkan’la dans etti. Tüm Açıkhava, konseri arkadaşların birbirine şarkı hediye ettiği dönemlerdeki hevesli gençler gibi izledi .
Pazar gecesi konserinde iş dünyasından kimleri görmedim ki; Oya-Bülent Eczacıbaşı çifti, Demet Sabancı Çetindoğan, Arzu Sabancı, Haremlique’in ortağı Banu Yentür... O gece şarkı ısmarlamaların bir tek bizim grupta olduğunu sanıyordum. Yanılmışım. Kendisine, arkadaşlarına şarkı ısmarlayan isimlerden birisi de Banu Yentür’dü. Yentür yedinci parçaya söz kesti, şansına da Tarkan’ın en güzel parçası ‘Kış Güneşi’ çıktı. Yentür’ün hemen yanında oturan arkadaşı Aliye Simavi’ye ise ‘İkimizin Yerine’ parçası düştü.

Bülent Bey izlemekte zorlandı!
Banu Yentür protokolün en ön sırasının tam ortasında oturuyordu. Tarkan’la arkadaş olunca işte böyle ‘en değerli konuk’ koltuğuna oturtuyorlar demek ki! Tarkan’ın hareketli parçaları başlayınca gözlerime inanamadım; Arzu Sabancı, Banu Yentür gibi isimler protokolün ön sırasında bayağı bayağı dans ediyordu. Tam arkasında oturan Bülent Eczacıbaşı’nı kast ederek, “Sizin yüzünüzden Tarkan’ı izleyememiş olabilirler!’ dedim. Yentür önlemini almış, “Bülent Bey kusura bakmayın bu parçaya dayanamayacağım” diyerek dansa kalkmış. İş dünyasının en cool patronlarından Bülent Eczacıbaşı da gülümsemiş tabii ki, belki kendisi de kalkmak istemiştir değil mi!

Monogramlı havlu olmadı!
Hani derler ya kişinin mesleği neyse hayatta ona dikkat eder diye. Sahnedeki o ışık saçan, hepimizi ağzı açık kendine baktıran Tarkan’la ilgili olarak Yentür’ün aklında kalan elindeki havlu oldu gecenin sonunda. Bir saniye yerinde duramayan Tarkan haliyle terliyordu. Elindeki havluyla da sürekli yüzünü siliyordu. Yanımda oturan kadının ‘elindeki havlun’ olaydım dediği siyah monogramlı havluyu Banu Yentür beğenmemiş olacak ki, kuliste Tarkan’a Haremlique havlusu tavsiye etmiş.

Bir marka bu kadar mı sevilir?
Çoğumuz hatırlamıyoruz ama epeyce zorlu bir geçmişten gelen Tarkan bir başarı öyküsü. Markası ve kendisini çok iyi yönetti. Geçirdiği krizleri suskunluğu ve sakinliğiyle atlattı.
Zira o gece yedi bin kişinin olduğu Açıkhava’da gördüğümüz şey sadece ses değildi. Tarkan’ın sahne ışığı o kadar çok ki, yedi bin kişiyle aynı anda flört etti, kendine hayran bıraktı.

‘Selamlique Istanbul‘ markasıyla Türk kahvesini dünyaya tanıtan Caroline Koç da, tasarımcı ortağı Banu Yentür de İzmirli. Türkiye’de ilk kez Türk kahve üretimine standart getirmeyi hedefleyerek İzmir Çiğli’deki modern üretim tesislerinin yatırımını gerçekleştirmişlerdi. Tek pişirimlik poşetlerde tüketimini kolaylaştırdıkları Türk kahvesini dünyaya içirmek için kapsül kahve üretimine de başlamak üzereler. Aromalı kahveleri İzmir’den geliyor.

Levent’e de Selamlique açılıyor
Tarkan konserinde öğrendim ki; ‘Haremlique Istanbul’ markasıyla ev tekstil ürünlerinin de satıldığı Akaretler’deki mağazalarından sonra şimdi Levent’te ‘Selamlique Istanbul’ mağazasını açıyorlar.
Levent çarşıya yakın bir noktadaki yeni mağazanın üzerinde kocaman bir ‘No: 35’ yazıyor. Mağazanın kapı numarası... İzmir’in plakası...
İzmir güzeldir, moderndir. İzmirliler her zaman farkedilir. Şehrin güzelliği yaşayanlarına yansır sanki. Ortaklar da bu edanın ürünlerine yansımasını sağlamışlar.