iÇTiĞiNiZ SU ZEHiR OLMASIN

Diyetisyenlerin besmelesi haline gelen “Bol bol su için” önerisindeki ‘bol’u abartmamakta fayda var. Zira suyun fazlası da zehirlenmeye yol açıyor

Yaza sayılı günler kaldı. Hemen hepimiz diyet programlarına, mezoterapi, lenf drenaj seanslarına başladık. Hızlandırılmış kurslara katılan öğrenciler gibiyiz. Ana ödevimiz bol bol su içmek. Geçen bir arkadaşımın kız arkadaşının su zehirlenmesi yaşaması üzerine konuyu araştırdım.
2000’li yılların başında ABD’de Nebraska Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra Acıbadem Bakırköy Hastanesi’ne transfer olan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Saruç’a sordum. Bilinç bulanıklığı, yorgunluk, halsizlik belirtileriyle kendisini gösteren su zehirlenmesinin ana nedeninin 8-10 litreleri bulan aşırı su tüketimi olduğunu söyledi. Su zehirlemesinin panik yapılacak bir hastalık olmadığını belirten Saruç, ancak fark edilmezse ciddi sonuçlara yol açtığına dikkat çekerek özellikle bazı sara ilaçları ve psikiyatrik ilaçları kullananlarda su zehirlenmesinin daha kolay ortaya çıktığını vurguluyor.

Her şey kararında!

Peki ne kadar su içmeli? Nedir ideal ölçü? Saruç, “Doğanıza uygun” diyor. Yani susadıkça! Saruç’tan aldığım bilgilere göre kendimize bol su içmeyi teşvik edeceğiz ama bunun da bir sınırı var. Sınır günde 2-3 litre. Zira gün boyunca yediğimiz diğer besinlerden de sıvı alıyoruz zaten. Daha çok susuyorsak daha çok içebiliriz ama saplantı şeklinde zorlanarak su içmemeliyiz.
Zayıflayacağız diye günde 5-6 litre su içersek ve altta yatan bir böbrek hastalığımız da varsa su zehirlenmesi kapımızı çalabilir. Doğa her şeyi kararında istiyor.

Mideye dikkat!

Saruç’u bulmuşken bahar aylarında artan mide sorunlarını da sordum. İçinde bulunduğumuz aylarda temel mide ağrısı sebeplerinin ağrı kesiciler olduğunu anlatan Saruç şu bilgileri verdi: “Bahar aylarında baş ağrısı, nezle gibi sıklaşan hastalıklar nedeniyle ağrı kesici kullanımı artıyor. Mide ülserine yol açan ana nedenlerden birinin ağrı kesici ve aspirin kullanımı olduğu artık biliniyor. Ayrıca Helikobakter Pilori adı verilen bakterinin yol açtığı gastrit ve ülser de bahar aylarında artıyor. Bu bakteri çevre koşullarıyla birebir ilgili, dolayısıyla hijyene önem verilmeli.”
İşte baharın tadını sağlıkla çıkarmanın formülü...

Kuru, temiz ve ‘bozulmuş’!

Hazır giyimciler kusura bakmasın ama kuru temizleme etiketine fazla düşkünler. Risk almak istemiyor musun, yapıştır kuru temizleme etiketini. En komiği de 70 TL’lik ürünlere yapıştırılan kuru temizleme etiketleri. 7 defa kuru temizlemeye götürseniz aldığınız fiyat ikiye katlanıyor.
Hadi kuru temizlemeye götürelim de, giden de geri gelmiyor ki! Kuru temizlemeye verdiğim ceketimin özellikle kolları artık iki beden daha kısa. Beni buluyor desem dünyaca ünlü tasarımcımız Zeynep Fadıllıoğlu’na ne demeli! Kuru temizlemeye verdiği epeyce pahalı bir marka kazağı için “Artık torunuma olur” diyordu geçen gün. “Kızım Selin’in (Tara) mezuniyet töreni için kuru temizlemeye gönderdiğim ve solmuş bir renkle dönen kıyafetten sonra bu üçüncü kötü deneyimim oldu” diyor Zeynep Hanım. Maalesef Türkiye’de çoğu kişi, işini doğru dürüst yapmıyor...

Aç bİr soda, fotojenİk olsun!

Bir kafede içtiğiniz sodanın fotoğrafını çekerek İtalya’ya gitmek ister misiniz? Yanıtınız, “Evet”se önce Sanpellegrino Meyveli İçecekler, Cafe Society Fotoğraf Yarışması’nda birinci olmanız gerek. Yarışmanın konusu, kafe veya restoranlarda Sanpellegrino ürünlerinden bir veya birkaçının da bulunduğu bir kompozisyon yaratılarak fotoğrafının çekilmesi. Fotoğraflar 1 Haziran’a kadar https://www.facebook.com/cafesocietyturkey adresine yüklenebilir. Yarışma sonucunda; birinci ALMA School’da yeme-içme atölyesine katılımı da kapsayan iki kişilik İtalya seyahati, ikinci iPhone 4, üçüncü iPad 2 kazanacak.