Önceki gece İstanbul’da yine davet patlaması vardı…
Hepsi de birbirinden ilgi çekici, birbirinden davetkârdı. Özellikle Çaba Derneği’nin gecesine gitmeyi çok istiyordum ama Meryem Uzerli’nin ve yeni yapım şirketinin tanışma ve sohbet yemeğine katılmam gerekti.
Biraz merak duygusu da vardı tabii...
Ekrandan enerjisine, doğallığına, aksanlı/tatlı konuşmasına hayran kaldığımız Meryem Uzerli, gerçekte nasıldı meraktaydım çünkü daha önce tanışmamıştık.
Sonuç? Kendisiyle tanıştığıma memnun oldum! Zira çok samimiydi, çok içtendi, şımarık bir kız çocuğu enerijisiyle bıcır bıcır konuşuyor, anlatacaklarını bir türlü bitiremiyor, sonra da “Off çok konuşuyorum” diye söyleniyordu.
Anlayacağınız bayıldım ben bu kadına! Uzun zamandır etrafımda bu kadar sahici, doğal ve enerjik birini görmemiştim/dinlememiştim.
Çok şey konuşuldu, küçük bir gazeteci grubu tarafından çok şey soruldu, zaman zaman yapım ve menajerlik ekibi tereddüt etse de; Meryem hiç çekinmedi, bozulmadı, özel hayatıyla ilgili soruları bazen şakayla, bazen usta manevralarla çevirdi ama dobra dobra cevap verdi. Öyle ki, haline bakıp “Bir bardak daha şarap içirsek, anlatmayacağı şey yok” diye takıldık. Geceden detaylara geçersek…
AŞÇIYA SELAM SÖYLEYİN...
- Meryem’le ilgili şunu söyleyebilirim…
Tükenmişlik sendromu falan hikaye olmuş çünkü karşımızdaki kadın bomba gibi, süper! Siyah pantolon-ceket giymiş; kulağına kocaman, tek bir küpe takarak kıyafetine hareket kazandırmıştı. Zarif, doğal, son derece alımlı, üstelik incecikti.
“Ben hep böyleydim, Türkiye’de Türk yemekleri yiye yiye çok kilo aldım” dedi.
- Önce ayakta muhabirlerin sorularını yanıtladı Meryem. O esnada bir muhabirin telefonu çalınca, “Telefona bak, telefona; annen arıyor” diyerek kahkahalar attı.
- Glutensiz yemek yiyor.
Masaya servis yapan her garsonu aşçılara selam yollarak içeri yolluyor: “Lütfen selam söyleyin, ellerine sağlık hepsinin” diyor her tabak konulduğunda. Böyle bir tatlılık olamaz!
ONU İKNA EDEN SANER AYAR
- Meryem’in yeni dizisi, uzun yıllar Show TV’nin genel müdürlüğünü yapan, ardından TNT’ye geçen Saner Ayar ile ortağı Onur Güvenatam’ın kurduğu O3 Productions Turkey’e ait...
MBC Group ile ortak diziler üreten şirket, Ortadoğu’ya da dizi pazarlıyor. Özcan Deniz’in dizisi ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’ de onlara ait ve 13 ülkeye pazarlanmış durumda. Meryem’i yeni bir diziye ikna eden, bu daveti veren ve Uzerli ile basını biraraya getiren de işte bu ekip.
- Bu ikilinin, Berlin’de bir öğle yemeğinde kendisini nasıl ikna ettiklerini gözlerini kocaman kocaman açıp anlatışı izlemeye değerdi doğrusu…
- Meryem kesinlikle bir dizide oynamak istemese de, sonunda bu ekibe güven duyarak ‘evet’ diyor. Saner Ayar tam bu noktada araya giriyor: “Meryem iyi şeylere de, kötü şeylere de açık çünkü çok dürüst. Tereddüt etmekte çok haklıydı, çok savunmasızdı. Ne olursa olsun arkasında olduğumuzu, onun ve kızının iyiliğini istediğimizi anlattık. Bir aile olduğumuza inandırdık Meryem’i…”
- İlginç olan; Meryem’in bu teklifi kabul etmeden hemen önce bir kanser hastanesinde çalışmak için 2017’ye kadar sözleşme imzalamış olması.
Türkiye’ye gelmeden önce de, kanserli hastalar için çalışıyormuş, bu konuda deneyimli.
İMZALARSA KIVANÇ TATLITUĞ
- Saner Ayar, Meryem’in yeni partneri konusunda ise ser verip sır vermiyor. Meryem araya girip “O kadar sene haremde kaldım, bu kez üç beş çıplak, yakışıklı adam istedim ama vermediler” diyerek topu taca atsa da; Kıvanç Tatlıtuğ ismi ortaya çıkıyor. Ayar, “Henüz imza atılmadı, inşallah olur, çok istiyoruz” diyor.
Bence de müthiş bir ikili olurdu, siz ne dersiniz bilmem.
- Meryem’in yeni dizisi bir aşk hikayesi. Taylan-Durul Kardeşler yönetecek. Meryem ‘Muhteşem Yüzyıl’daki yönetmenleriyle çalıştığı için havalarda uçuyor: “Onları çılgın buluyorum ama pozitif anlamda...” diyor.
-Ayar ekliyor: “Klişelere başvurmak zorundayız. Ne yazık ki bu tutuyor, bu izleniyor. Aşk de en iyi klişe...”
LARA’YI ASLA GÖSTERMEM!
- Meryem, kızını mümkün olduğu kadar saklamayı istiyor. “Onu alıp kameraların önüne asla çıkmam, reklamda oynatmam. O daha çok temiz, çok saf. Ben işimi yapıyorum ama Lara gerçek hayat. İkisini birbirine karıştırmak istemiyorum. On milyon Euro verseler yine Lara’yı göstermem” diyor.
n Yemekte yanımda oturan Meryem’in üvey abisi Dany, tek kelime Türkçe bilmese de; konuyu anlayınca, telefonundan Lara’yı gösteriyor bana.
Lara tıpkı annesi; sarı saçlı, kocaman mavi gözlü. “Mutlu bir bebek, çok neşeli” diyor.
GÜZELLİĞİMİ ANLAMADILAR
- Konu bir ara Meryem’in güzelliğinden açılınca, hemen araya giriyor Meryem.
“Türkiye’deki erkekler güzel miyim değil miyim anlamıyor bence” diyerek sıkı bir gönderme yapıyor.
Ya sette aşk?
“Asla!” diyor. “Ben Alman disiplinine sahibim. İş başka, aşk başka. Aşık olduğum kişiyi sette görmek başka bir enerji çıkarır ortaya, profesyonel olmaz. Ben asla sette aşık olmam” diyor.
Cümlenin sonunda da “Büyük konuşmamak lazım” diyerek kahkahalar atıyor.