Bir dizi izlerken ‘Sansür yer mi?’ diye düşünmek, ne kadar vahim bir durum... BBC HD’de güzel İngiliz dizileri oluyor. Ev ahalisi, “Bizim yerli kanalların hali malum, artık bunlara bakalım” dedi. ‘New Blood’, bir polisiye yapımı... Rush ve Sands adlı iki genç polis var. İkisi de göçmen çocuğu... Komikler ve cevval çalışıyorlar. Serious Fraud Office’te (İngiltere’de karmaşık sahtekârlık ve yolsuzlukları araştıran, kovuşturan bakanlık dışı bir hükümet dairesi) görevliler. İzlediğimiz bölümdeki konu, ev ahalisinde hemen soru işareti uyandırdı. Planlama bakanı var, kayınpeder taşocağı sahibi... Londra’da bir gökdelen dikilmiş tüm karşı koymalara rağmen, onun işlerini almışlar. “Rüşvet mi aldığını düşünüyorsun?” (bakanın eşi) “Nefret ediyorum bu binadan, Londra’nın ihtiyacı yok (...) Singapur’dan planlara bakıp alıyorlar bu evleri, oturmuyorlar bile” diyor ajan Marcus Johson (Ariyon Bakare)... Ev ahalisi, “Peki bizde böyle bir senaryo yazıp, dizi çekilir mi?”diye soruyor. Niye düşünelim böyle? Canım bir polisiye yapımı, yolsuzlukla uğraşamaz mı? ‘Her taraf gökdelen doldu’ diye şikayet edilmiyor mu bir büyük şehrimizde? Bunlar dizide olmaz mı? Çekilse böyle bir yapım, “Kimi ima ediyor?” gibi sorular sorulmaz mı? Valla izlerken,
hep böyle düşünceler içindeydik.
Olmamak lazım, bu bir dizi diye oturup, izlemek gerek. Ama elde değil işte. Hani diyorlar ya “algı algı” diye... Neyse o algı, ondan bize de bulaşmış olacak.
Fosur fosur içti!
Hele bir sahne vardı. Daha doğrusu ev ahalisi, “Bak tek bir sigara yanmadı, dizide bu kadar olay oldu” dedi, sanki duymuşlar gibi, o sahne geldi. Adam, antika dükkanı sahibinin, elini kolunu bağlamış, benzini döktü ve sigarası ağzında nefesini çekti. Sonra, elindeki ‘Zippo’yu benzine salladı. Bu sahnede sigarayı özendirme var mı? Yok. Adam kötü bir eylemi gerçekleştirirken, sigara da alet oluyor. Ee ‘buzlamamışlar.’ Haydi bakalım oturup, yine kara kara düşünmeye başladık. Şimdi yeni internet kanununa göre bu sahne ne olur? BBC buzlamıyor. Ülke sınırlarımız içinde sigaraya çiçek mi koyacak bundan böyle BBC? Dedim ya, bir dizi izledik, bin dert çıktı!