Sertab Erener: Divaların dönemi kapandı

Sertab Erener, şüphesiz Türkiye’nin en güçlü seslerinden... Her projesine vizyonunu katan, sesi, şarkıları ve performansıyla bir adım önde olmayı başarabilen Erener ile Organics by Red Bull’un Organic Sunday etkinliğinde bir araya geldik. Sanatçıyla yeni yıldan dileklerini, 90’lardan bugüne müzikteki değişimi ve projelerini konuştuk.

- 90’lar ve 2000’lerde gerek sizin sevenlerinizin beğenisine sunduğunuz şarkılarınız, gerekse piyasaya sürülen diğer eserlere baktığınızda, bugünkü parçaları geçmişe göre nasıl değerlendiriyorsunuz?

90’lar ve 2000’ler, arada geçen onlarca yıl... Değişim kaçınılmaz. İnsan gelişen teknolojiyle alışkanlıklarını çok hızlı bir şekilde değiştirdi. Müzik de beraberinde değişti. Duygusu, dili ve sound’u, şarkıcıları, müzisyenleri, endüstri kuralları... Her değişimin hem iyi hem de kötü tarafları var tabii. Müzikteki bu değişimin en iyi yönlerinden biri; şarkıcıların ve müzisyenlerin artık büyük şirketlerin elinde, onların isteklerine göre müzik yapmak zorunda kalmamaları; yani özgürleşmeleri oldu. Bir diğeri ise müzik yapmak isteyen birinin sesini duyurması artık eskisinden daha kolay. Şarkı sözleri mutlaka aşk temalı sözler olmaktan başka bir yere evrildi mesela. Anlatım dili daha hayatın içinden konuşur oldu. O sesinin sınırlarını zorlayan diva şarkıcılarının dönemi kapandı. Bunlar aklıma ilk gelen değişimler.
Bu pozitif değişimlerin negatif yan tesirleri de beraberinde geldi haliyle. Mesela herkes şarkı, söz yazabilir, şarkı söyleyebilir veya enstrüman çalabilir algısı yerleşti. Bütün mesele sanki ünlü olmakmış gibi anlaşılır oldu; tıklamalarla, takipçi sayılarıyla sanatın değerlendirilmesi yapılmaya başlandı. 90’ların ruhunu 2000’lerle çarpıştırmak çok göreceli olabilir ama müzisyenlik, şarkıcılık veya güzel melodi-beste çıtası bu çağda maalesef çok kan kaybetti...

- Pandemi dönemi öncesinde evde orkestranızla konserler verdiniz. Kapandığımız günlerde de YouTube’da kayıtları yayınladınız. Evde ve sahnede şarkılar söylemenin benzer yanlarını öğrenebilir miyiz?

Benzer yanı karşında kimse olmasa da yaşanan heyecan sanırım. Yani iyi bir performans olması için duyulan heyecan ve yine kolektif üretimin verdiği mutluluk.

- Kendi hayatınızı anlatan bir kitap kaleme alıyordunuz...

Kitap yazmak yalnızlık ve içine kapanmayı gerektiriyor. Konser yapmaya devam ederken bunu yapmak zor. Hep bir yerlerde olmak veya şarkı yazmak, albüm yapmakla beraber kitap yazmak imkansızmış. İyi niyetlerle başlamıştım ama bu dediğim gerekçelerden dolayı bitiremedim. Ama hâlâ hayalim bu ve mutlaka bir gün bunun için ortadan kaybolacağım...

- Dünyada ve Türkiye’de devam eden tüm meselelerde farkındalık yaratan eserleriniz oldu ve bunlar hep sorgulayıcı, olumlu dille yazıldı. Sanatınızla bunu yaparken mesleğe yeni başlayanların da önünü açtınız. Bu konuda tavsiye alabilir miyiz?

İnsanın kim olduğunu bulması zaman işi...

- Selin Geçit ve Pandemi Müzik’le sahne aldığınız konserinizde son bölümde bir sürpriz yaparak mash-up denemeleri sundunuz. Çok da eğlenceliydi. Fikir nasıl ortaya çıktı ve devamı gelir mi?

Pandemiyle tanıştıktan sonra hayalim onlarla sahnede dinlediğin performansı yapmak oldu. Selin Geçit yeni nesilde bu coğrafyada duyduğum en iyi şarkıcılardan biri. Hep beraber sahnede olmak beni son zamanda en çok mutlu eden şeylerden biri ve devamı gelsin çok istiyorum.

- Son olarak bir ninni albümüne imza attınız, kolektif iyiliğin bir parçası olarak... Bu projeden bahseder misiniz?

Ninnileri yorumlamak uzun zamandır istediğim bir hayalimdi. Hatta kendi kendime başlamıştım ki Bayer ile beraber hayalimin de ötesine geçti ve dediğin gibi kolektif iyiliğin de bir parçası oldu. Şimdi her bir tıkla birikecek iyilik, AÇEV’in çocuklarına gidecek. Çok mutluyum...

- Ben de sevgimizi etrafımıza daha çok göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Size hayran olan bir gazeteci olarak bu röportajı “Seni çok seviyorum Sertab, bana hep iyi geldin” diyerek bitirmek istiyorum...

İnsanların birbirlerine sevdiklerini söylemesi dünyayı değiştirecek. Ben de seni seviyorum ve bu röportaj için teşekkür ederim.

‘Sertab’ın Müzikali’ şubatta dönecek’

- ‘Sertab’ın Müzikali’ sahnelere ne zaman dönecek? Proje hangi süreçte?

Müzikal, önümüzdeki şubat ayının sonu gibi dönüyor. Son albümden en sevilen ve sevdiğim şarkıların bazılarını da şova katmak istiyorum. Bu yüzden bu ay bol bol çalışacağız.

- ‘Her Dem Yeşil’ projesinden bahseder misiniz?

‘Her Dem Yeşil’, bir best of projesi aslında. İlk albümümden bugüne en sevdiğiniz 30 şarkı yer alıyor. Üç yıl gibi bir zamana yaydığım single single devam edecek bir çalışma olacak. Bu şarkıları zaman aşımına uğramış halleriyle değil de zamanın ruhuyla yorumladığım yeni sound’ları ile dinleyeceksiniz. Dinlemediyseniz, ‘Sakin Ol’ ve ‘Ateşle Barut’u tüm dijital platformlarda dinleyebilirsiniz.
Üçüncü şarkı ‘Güle Güle Şekerim’ ise 14 Ocak’ta hazır, umarım seversiniz...

‘2022 farkındalığı yüksek bir yıl olsun’

- 2022 dilekleriniz ve ritüellerinizden bahsedelim...

Ellerimizle inşa ettiğimiz sistemin içinde boğulmak üzereyiz ve bu sistemin her noktasında değişime yenilenmeye ihtiyaç duyduğumuz bir yerdeyiz. İnsanın evrim süreci teknolojideki gelişiminden çok daha yavaş. Hormonlarına yenik, farkındalığı da kıt bir tür olduğumuz için bu dünyanın sahibi olmadığımızı anlamamız çok zor olacak sanırım. Bunun sonuçlarını da gelecek nesiller, çocuklarımız çekecek maalesef...
2022 işte tüm bu dediklerimde yanıldığım farkındalığı yüksek, empatisi çok, barış ve huzur dolu, dünyayı iyileştirmeye el birliğiyle başladığımız bir yıl olur umarım.
Bu yılı kendi adıma paylaşımlar yılı ilan ettim. Yepyeni şarkılar besteler sözler üretmek ve düetler yapmak istiyorum. Kendimi geliştirmek adına da meditasyona devam.

- 2021’e veda sözü olarak ne söylemek istersiniz?

Güle güle 2021, umarım bize çok şey öğretmişsindir...