Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yabancı televizyon dizilerine sarıp, günlerce uyku dahi uyumadan o dizilerin karşısına kurulan ve her sezonunu bitirene kadar kafasını kaldırmayan arkadaşlarımın bu haline hiç anlam veremezdim. Ta ki geçen gün Amerika’nın ünlü dizisi ‘The Walking Dead’e aynı şekilde kilitlenmiş olan bir arkadaşımın evine gidene kadar!

Kendisi dünyadan kopmuş şekilde kafasını ekrandan hiç çevirmediği ve bölümleri peşi sıra izliyor olduğu için, “Ben de bir bakayım onunla birlikte” dedim ve oturdum yanına! Hay o koltuğa hiç oturmaz olaydım, izim çıktı koltukta yeminle!

Haberin Devamı

ZOMBİLERLE YAŞIYORUM
Dünya üzerindeki herkese bulaşan bir virüs nedeniyle ölenlerin zombiye dönüştüğü, zombilerin hızla çoğaldığı, yakaladıkları insanları yediği, kan gölünden geçilmeyen, insanda iştah namına bir şey bırakmayan (Aslında kilo kontrolü açısından faydalı bir dizi!) ve sürekli iğreneceğiniz sahnelerle dolu bir yapım. İnsanlar önce zombilere karşı hayatta kalma mücadelesi verirken, sonrasında bu kez birbirleriyle ölümüne mücadele etme noktasına geliyor. Hatta zombilerin insanlardan daha az zararlı olduğun noktasına varıyorsunuz neticede!

Dizinin çekici bir yanı yok kanımca ama burun kıvırarak izlediğim diziye fark etmeden öyle bir tutulmuşum ki, birkaç gündür işim olmadığı her an bilgisayar başına koşup izliyorum da izliyorum!

Kıymet bilmeye başlıyorsun!

“Sana kattığı bir şey var mı?” derseniz; normalde hiç önemsemediğimiz ve bizi mutlu kılmaya yetmeyen ufacık şeylerin bile aslında ne kadar kıymetli olduğunu fark ediyorum izlerken... Mesela evimin salonunda ailece huzur içinde oturmanın, yatağımda güvenle uyumanın, sokakta özgürce yürümenin, sevdiğim insanların yanımda olmasının, istediğim anda yemek yiyebilmenin, bize çok sıradan ve çoğu zaman sıkıcı gelen günlük yaşantıların ne büyük nimetler olduğunu anlıyorum.

Bir de insan için en büyük tehlikenin yine insan olduğu gerçeği tokat gibi yüzünüze çarpıyor! Asıl tehlikeyi unutup acımasızca birbirlerine saldırıyorlar. Bu açıdan bugünün dünyasına da benziyor anlayacağınız!

Bugüne kadar ünlü yabancı dizilerin beni esir almaması için bir kez bile izlememeyi tercih etmiştim ama ‘The Walking Dead’ savunmasız anımda yakaladı!

Haberin Devamı

Her ne kadar beni ülke gündemimizdeki insanın aklını yerinden oynatan gelişmelerden bir süreliğine koparmış olsa da, tez zamanda zombilerden kurtulmayı ve normal hayata dönmeyi diliyorum!

GİDEREK GÜZELLEŞENLER

Her ikisi de gün geçtikçe güzelleşiyor, gün geçtikçe daha da ışık saçıyorlar, değişimleri fark edilmeyecek gibi değil.

Biri oyunculuğuna ve sempatisine bayıldığım, izlemelere doyamadığım Ezgi Mola, diğeri pop müziğin önemli seslerinden Funda Arar...

Ezgi Mola fazla kilolarını verdikten sonra, Funda Arar ise anne olduktan sonra bambaşka görünmeye başladılar. Bir de tabii başarı etkisi var; başarılı olmak da insana öyle güzel bir enerji veriyor ki, ışıl ışıl parlamaya başlıyorsun. Ben bu iki başarılı ve saygın duruşlu kadını her özellikleriyle çok beğeniyorum, ya siz?