Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sanırım sinemada eskilerin yerini tutacak kadar iyi yeni film bulmak zorlaştı. Birkaç örnek yeterli: ‘Gladyatör’ ve ‘Akıl Oyunları’ gibi olağanüstü filmler yapmış Russell Crowe’un ‘İyi Adamlar’ filmi... Oscar ödüllü bir aktörün bu sıkıcı ve anlamsız filmde neden oynamış olabileceğini düşünüyor insan.

Oscar ödüllü Julia Roberts’la üç Altın Küre ödüllü George Clooney başrollerde olduğu için “Nasılsa iyidir” diye gittiğim ‘Para Tuzağı’... Yıllarca televizyon programı editörlüğü yapmış, TV kulislerini ve çekimlerini iyi bilen bir gazeteci olmama rağmen, beni bile bir süre sonra sıkan, tamamı stüdyoda geçen, inandırıcılıktan uzak bir film.

Haberin Devamı

Yine Oscar ödüllü Tilda Swinton ve ‘İngiliz Hasta’ filmindeki rolüyle Oscar’a aday gösterilen, birçok başka ödül almış Ralph Fiennes’in oynadığı ‘Sen Benimsin’ de aynı derecede sıkıcıydı.

Kısacası “Belki bu seferki iyi çıkar” diye gittiğim her yabancı sinema, bir öncekini aratmayacak kadar baydı beni. Gelelim dün vizyona giren yerli filmimize...

‘Ve Panayır Köyden Gider’

Başrollerini Engin Altan Düzyatan, Cem Davran, Meral Çetinkaya ve İlyas Salman’ın oynadığı ‘Ve Panayır Köyden Gider’, alışılmışın tamamen dışında senaryosu, şok yaratan sürprizleri ve oyuncuların süper performansıyla oldukça etkileyici.

Düzyatan, yönetmenliğini ve senaristliğini Mete Sözer’in yaptığı filmdeki rolü için “Canlandırdığım karakter, daha önceki rollerime benzemiyor” demiş. Doğru, genellikle her filminde veya dizisinde ‘yakışıklı jön’ olarak izlediğimiz oyuncu, burada ‘yüzünde yanık izi olan ve buna takıntılı, depresif bir köy bekçisi’ rolünde. Ve rolün hakkını veriyor.

Davran’ın; Western filmlerindeki köyleri hatırlatan (çekimler, sahneler de hatırlatıyor), geçmişteki karanlık olayların etkisinde kalan insanların yaşadığı bir köye gelen ‘esrarlı yabancı’ rolündeki başarısı, doğal oyunu hayranlık verici.

Bu film iki yıl önce çekilmiş, uluslararası festivallere katılmış, İstanbul Festivali’nde gösterilmiş ve İrlanda Underground Festivali’nde ‘En İyi Film’ ödülünü almış. Bence ikisi de ödül alacak performans sergilemişler. Sıradışı bir Türk filmi izlemek isteyenler ‘Ve Panayır Köyden Gider’de aradıklarını bulacaklar. Diyeceğim o ki, yerli filmler yabancılara bin basıyor artık!

Haberin Devamı

MASKEYİ ATTIM!

Bir parçası olmaktan her zaman büyük mutluluk duyduğum Milliyet Cadde’deki köşemi beş yıl boyunca ismimi kullanmadan ‘Cadde’deki Hayalet’ olarak yazdıktan sonra, geçen sene gerçek kimliğimle yazmaya başlamıştım. Hayatımın dönüm noktalarından biriydi, benim için büyük bir değişimdi.

İsmimi açıklamamla birlikte, yıllarca köşeme eşlik eden beyaz maske fotoğrafı da yerini benim maskeli bir fotoğrafıma bırakmıştı.

Şimdi maskemi de çıkarıyorum dostlar! Başarılı fotoğraf sanatçısı Deniz Özgün’ün ‘InStyle’ dergisi için çektiği, çok sevdiğim bir fotoğrafımla maskeme veda ediyorum. (Hem Deniz’e, hem de dergiye teşekkürler) Yeminle çok duygusallaştım yine! Adımla yazmaya başladığımda da böyle olmuştum.

‘Cadde’deki Hayalet’ olmanın benim için ne kadar büyük anlamı olduğunu bu değişim anlarında daha da çok hissediyorum. Artık maske olmasa da ben ‘Cadde’deki Hayalet’iniz olmaya devam edeceğim, hem de büyük bir aşkla!