Yılbaşının dinle ne gibi bir alakası olabilir? Bir yıl bitiyor, diğeri başlıyor. Kendini iyi hissetmek isteyen ağacını süsleyip yeni yılı coşkuyla, heyecanla karşılasın; istemeyen kendi inancına göre otursun. Yeter ki kimse kimseye karışmasın
Çocukluğumdan beri her yeni yılı içimdeki umutların, hayalllerin gerçekleşeceğini; her şeyin rüya gibi olacağını düşünerek heyecanla beklemeye bayılırım. Kendimi bildim bileli de yeni yıla çam ağacı süsleyerek hazırlanırız bizim evde. O çam ağacının süsleneceği zamanın gelmesi bile büyük neşe kaynağıdır.
Hayatı coşkuyla yaşayanlar neden bazılarını geriyor?
Eğlencedir yılbaşı ağacı, umuttur, mutluluktur, heyecandır. Yeni başlayacak yılın o ağaçta yanan ışıklar gibi rengarenk ve ışıl ışıl geçmesini hayal etmektir. Yani çam ağacı süslemek Noel’i kutlamak demek değildir, sadece ve sadece hayattan zevk almayı bilen insanların kendini ve sevdiklerini neşelendirme isteğidir.
Gülben Ergen aynı bu anlattığım hislerle, çocuklarıyla birlikte ağacını süslemiş, önünde doğal ve tatlı bir resim çektirip Twitter sayfasında paylaşmış.
Vay sen misin çam ağacı süsleyen? Yok efendim bizim dinimizde yılbaşı yokmuş, Gülben Ergen dinsizmiş, özentiymiş. Hemen bir saldırı ve karalama kampanyası başladı! İnsanlar neye saracaklarını, neyi eleştireceklerini şaşırmış arkadaşlar!
Yılbaşının dinle ne gibi bir alakası olabilir? Bir yıl bitiyor, diğeri başlıyor. Kendini iyi hissetmek isteyen ağacını süsleyip yeni yılı coşkuyla, heyecanla karşılasın; istemeyen kendi inancına göre otursun. Yeter ki kimse kimseye karışmasın.
Bizim dinimizde yeni yılı umut ve neşe dolu karşılamanın değil; “başkasının inancını, dinini sorgulamanın” yeri yok asıl!
ŞARKICIMIZ AZDI, SİZ DE BUYRUN!
Azerbaycan’ın Rihanna’sı müzik hayatına Türkiye’de devam edecekmiş. Aman buyursun gelsin, biz de şarkıcı kıtlığı yaşıyorduk, büyük bir eksikliğimiz giderilecek, ne iyi oldu!
Zaten yeteneği olandan olmayana herkes şarkıcı memlekette anasını satayım, hele bazılarında bir özgüven patlaması var ki sormayın gitsin! O ‘stüdyo ortamındaki son teknolojilerle bile düzeltilemeyecek kadar kötü ve detone sesleri’ kendi kulaklarına bir Sarah Brightman, bir Adele gibi mi geliyor anlamıyorum ki?!
Gerçi onlar sese mese takılmaz, zira bu ‘bazılarının’ derdi kaliteli ve değer görecek işler yapmak falan değil; ünlü olmak, gündeme gelmek, para ve itibar kazanmak. Eee malum bizde de hangi kötü şarkıyla ya da hangi rezaletle gündeme geldiğini kimse sorgulamaz, adını bir kere duyurdun mu yürür gidersin.
Bu işin Türkiye’de ne kadar kolay olduğunu görenlerin de buraya akmasına şaşırmamak lazım.
BEN SENİN ANANIN..!
Vallahi pes billahi pes! İsmail YK’nın yeni şarkısının adını gazetelerde görünce “Oha” demeyeniniz oldu mu? Tamam ‘Elinden öperim, kahvesini içerim’ diye devam ediyor sözleri ama yine de bu isim abartı ötesi olmuş. Ama inanıyorum ki ‘Allah belanı versin, Allah seni kahretsin’i bağrına basan kulaklarımız elbet buna da alışacaktır!