Genelde sporundan vazgeçmeyen ve yarım kilo aldı mı kriz geçiren ben; son 6-7 ayda sporu bırakıp, kendimi yemeye adeta adayarak 10 kilo aldım dostlar! Bir Adanalı olarak, kendimi kısıtlamayınca gayet iştahla yemek yediğimi söylememe gerek bile yok. Anneannem; “Yediğiniz sizi yemesin” derdi, “Tadını çıkararak yiyin, kendinize dert etmeyin” anlamında... Ama arada bir uygulanması gereken bu sözü, ben hayat mottosu yaptım son dönemde! Ah ah, 2019’a 48 kiloyla girmişti bu kardeşiniz.
Eminim aramızda yeni yıl öncesi benim gibi kilo vermek için eli ayağına dolananlar vardır. Sabırlı olmak ve süreci moralimizi yüksek tutarak atlatmak lazım. Diyetisyen Melda Demiröz’ün verdiği püf noktaları sizinle de paylaşıyorum. Kan değerlerinize baktırın; ayarında olmayan bazı değerler kilo vermeyi engellediği için ben de ilk iş baktırdım. Şeker bağımlılığından kurtulun; bu aralar nedense çikolata banyosu yapabilecek kadar şeker ihtiyacım var ama kendimizi tutacağız. Meyveyi abartmadan tüketin; bazısı meyveye abanınca diyette sanıyor kendini, oysa fazlası şekerli olduğu için zararlı...
Nefes terapisi stresi alıyor...
Spor şart; ona hiç şüphemiz yok zaten... Sadece formda olmak için değil ruh ve beden sağlığı için de olmazsa olmaz. Sonuçlarını bir kez görünce de bağımlılık haline geliyor spor. Stresten uzak durun... Bunu tüm uzmanlar söylüyor da, keşke nasıl uzak duracağımızın reçetesi olsa! Stresin vücutta yağ depolanmasını artırdığını biliyoruz da tam göbeğinde yaşıyoruz. Bana, nefes koçum Burcu Sönmez’le yaptığım terapiler çok iyi geliyor, her seferinde kuş gibi hafifliyorum, stres atıcı arayışta olanlara tavsiye ederim...
Israrlarla başa çıkın! İşte bu en önemlilerinden; hani “Aman bugünlük ye ne olacak?” diye zorlayanlar var ya, onlara uymamak gerek, yoksa ipin ucu kaçıyor. Benim çözümüm bu süreçte asosyal takılmak! Yeni yıla sayılı gün kaldı dostlar, nihai hedef 2020’ye sarkacak olsa bile, birkaç kilo verip, şekil değiştirdiğini görmek iyi hissettiriyor. Hepimize hafif ve fit bir yeni yıl diliyorum!
Kokoreç Taco’yu duydunuz mu?
“Önceki yazıdan sonra yemekten bahsedilir mi?” diyeceksiniz ama kendimle çelişmek benim işim! İzmir’de denk gelip, denediğim kokoreç taco’yu anlatmam şart, böyle bir şey olamaz! O kadar değişik ve lezzetli ki yolu düşen kokoreçseverler mutlaka denemeli. Hilltown AVM Mavişehir’de geçtiğimiz ekim ayında açılan Gorg’un; bunun gibi birçok kendine özel lezzeti ve imza kokteylleri var. Son dönemde gördüğüm en keyifli mekanlardan biri, bazı akşamlar akustik performanslar da keyfinize eşlik ediyor üstelik.
Ve Gorg’un tüm farklı özelliklerinin yanında, mekandan çıkarken size üzerinde; “Sokaktaki dostlarımız için küçük bir armağan” yazılı özel hazırlanmış birer paket verilmesi, muazzam bir ayrıntı... Sokak hayvanları için hazırladıkları mama paketlerini yolda sokak canlarını beslemeleri için misafirlerine veriyorlar. Çok güzel düşünülmüş duyarlı bir hareket. Gorg’a bu sebeple daha da bayıldım. Tüm işletmeler aynı sistemi uygulasa, binlerce hayvanın karnı doyar.