Birazcık ilkbahar ve tam bir yaz insanı olarak, baharın tatlı zamanlarına geldiğimiz için pek hevesliyim. Güneşli ve cıvıl cıvıl günlerle birlikte enerjim, motivasyonum, hayat aşkım ani bir yükselişe geçiyor. Eğer reenkarnasyon diye bir şey varsa, geçmiş yaşamımda ayı olduğumdan hiç şüphem yok! Kışın resmen uykuya dalıyorum! Nisan ayı her şeye taze bir başlangıç yapmak için harika bir zaman... Mesela...
Mutluluğumuzu başkalarına bağlamamak... Mutluluğumuzu başka birinin ellerine bırakırsak, alıp götürebilir. Bir başkasını hiçbir zaman kendi mutluluk ya da mutsuzluğumuzdan sorumlu tutamayız. Mutluluk kaynağı, yalnızca kendi içimizden gelebilir.
Herkesi olduğu gibi kabul etmek... İnsanları oldukları gibi sevmek ya da sevmemek ama kimseyi değiştirmeye çalışmamak, hayatı epey kolaylaştırıyor. Zira ne yaparsak yapalım, kediyi ata dönüştüremeyiz misal! Var olanı kabul edip etmemekse, bize kalmış.
Dikkatimizi kendimizle olan ilişkimize yoğunlaştırmak... Bir başkasıyla ilişki kurmayı düşünmeden önce, öz sevgimizi artırmalıyız. Böylece dışarıdan gelecek sevgiye ihtiyaç duymayız ve ilişkilerimiz seçime dönüşür. Yalnız olmaktan mutluluk duyar, paylaşmaktan da zevk alırız. Kendimizle olan ilişkimiz başkalarıyla olana yansır.
Her birimiz sihirbazız!
Tepkilerimizi kontrol etmek... Çevremizde olan bitene karar veremesek de olanlar karşısındaki tepkilerimizi biz belirliyoruz. Bizi mutlu ya da mutsuz kılan tepkilerimizdir. Onları kontrol altına almayı başarırsak, sırasıyla alışkanlıklarımızı ve yaşamımızı değiştirebiliriz. Kendi tepkilerimizi izlemeli, her an üzerimizde çalışmalıyız.
Bedenimizle mükemmel bir ilişki yaratmak... Bunu yapabildiğimiz zaman ailemiz, arkadaşlarımız ve sevgilimiz dahil herkesle kusursuz ilişkiler kurmayı öğreniriz. Bedeninize derinden saygı duyduğunuz gün kendinizi nasıl hissedeceğinizi hayal edin... Bunun için bedenimize bizden beklediği
özeni göstermeliyiz.
Duygusal bedeni iyileştirmek... Duygusal yaraları iyileştirmenin tek yolu onlara gerçeğin gözleriyle bakmaktır. Örneğin gerçek; sevgilin tarafından aldatıldığındır, bunun acısını çekmeye devam etmek ise bir gerçek değil, bir tercihtir! Başkaları bize ne yapmış olursa olsun, olanı kabullenip, bağışlamak ve unutup yola devam etmek, kendi zihinsel iyileşmemiz içindir. Zira duygusal zehir biriktirdikçe, acı çekeriz.
İnanmak... İnsanlar güçlü sihirbazlardır. Ne olduğumuza inanırsak, o oluruz. Hayatımızı inançlarımız yönetiyor. Şanssızlıkların, şanssız olduğuna inanan birinin peşini hiç bırakmaması gibi... O zaman baharın bize güzellikler getireceğine inanalım ve harika sürprizlerle karşılaşacağımız günler gelsin hadi! Bu yazımda bahsettiğim Don Miguel Ruiz’in ‘Ustaca Sevmek’ kitabını da kendinize hediye olarak okumanızı tavsiye ederim dostlar...