Beyoğlu’ndaki 45’lik Bar’ı arkadaşlarımdan hep duyardım ama 17 yıllık mekana gitmek daha dün gece kısmet oldu. Kapısından girdiğiniz anda nostaljik bir dünyada buluyorsunuz kendinizi
Burada güncel pop müzik şarkıları kesinlikle çalınmıyor. 60, 70, 80’ler, çok nadiren de 90’lardan şarkılar çalıyorlar. 45’lik’in sahibi Fuat Akyol, bunun sebebini “Yeni şarkılarda eskilerin tadını, ruhunu hissedemiyorum, şimdiki şarkıcılar müziğe duygu vermeyi düşünmek yerine nasıl ‘patlayacaklarını’ düşünüyorlar” diyerek açıklıyor.
Daha geçenlerde aynı şeyi düşünmüştüm, eski Türkçe pop şarkılarının duygusu, ruhu, sözleri, müziği bugünkülerden çok farklı...
“Peki eski şarkıların cover’larını çalıyor musunuz?” diye soruyorum; malum son yıllarda herkes alıyor eskilerden güzel bir şarkıyı; güncel bir düzenlemeyle tekrar önümüze sürüyor. Akyol‘un sürüsüne bereket cover şarkıdan bir tane favorisi varmış; o da Zeliha Sunal‘ın söylediği “Evet mi Hayır mı?”... “Onun dışındakilerde yine duygu eksik; orjinallerinin verdiği keyif yok” diyor.
Programınıza dahil edin hemen
Mekan sahibinin benimle aynı fikirde olması daha da ısınmama sebep oldu oraya. 45’lik özellikle hafta sonları tıklım tıklım oluyormuş. Her ay sevilen farklı DJ’ler ve nostaljik pop kültüründen tanıdığımız isimler çalıyor. Ben gittiğimde mekanın aynı zamanda halkla ilişkilerini yürüten Şahin Çetinkol DJ kabinindeydi ve çaldığı her nostaljik şarkıyla bizi kendimizden geçirdi, son zamanlarda hiç bir gece kulübünde bu kadar keyifli vakit geçirdiğimi hatırlamıyorum.
Siz de benim gibi eski Türkçe popa aşıksanız, kimsenin birbiriyle ilgilenmediği ve kendi eğlencesine baktığı ortamları tercih ediyorsanız ve buna rağmen 45’lik’i hala görmediyseniz ilk gece programınıza burayı dahil edin. Bir kere gidip de müdavimi olmamanız imkansız!
AŞKA MESAİ HARCAYAN KALMADI!
Yazılarımı takip edenler bu aralar aşka ve ilişkilere kafayı fena halde takmış olduğumu biliyordur. Eski şarkıların tadı günümüzde nasıl yoksa, eski aşkların tadı da bir o kadar yok! Yeni şarkılar nasıl 1-2 ayda tüketiliyorsa, bugünün aşkları da bir o kadar hızlı yaşanıp çabuk tüketiliyor. “Belki de ben bugünlerin Hayalet’i değilim, eski dönemlerde var olmalıydım” diyorum ama etrafıma bakınca herkesin benimle aynı fikirde olduğunu görüyorum.
Kimse “birlikte olmaya değer” gördüğü kişi için bile fazla mesai harcamıyor artık. Biraz naz mı yaptı, elini tutmak için biraz fazla mı beklemesi gerekti; anında uzayıveriyorlar! Özellikle kadın ruhunu yaralıyor bugünün aşkları...
Kız arkadaşlarımın hepsi mutsuz, gerçekten sevgi ve saygı görebilecekleri bir adamın hayalini kuruyorlar. Zira saygıdan da eser kalmadı dostlar! Hayatımızda hiç duymadığımız hakaretleri işitmekten ve göreceğimizi asla aklımıza getiremediğimiz hareketleri görmekten hepimiz kabuğumuza çekildik, kız kıza ve aşksız yaşamaya başladık.
Eski aşklar ve eski şarkılar; sizi özlemle anıyoruz!