Çıktığı anda milyonları etkisine alan ilk şarkısı Zalim’den beri (Hâlâ en sevdiğim şarkılardan, hatta dünyanın en güzel şarkılarından biri bence) ailece bayılırız Yalın’a. Eskiden hiçbir konserini kaçırmazdık ama uzun zamandır ayrı kalmıştık. Geçtiğimiz çarşamba temelli yerleşmek üzere Amerika’ya giden ve bütün kalbimi de kendisiyle birlikte götüren kardeşim Kuki, İstanbul’daki son akşamında Yalın konserine gitmek istediğini söyledi.
Meteoroloji salı akşamına yağmur gösterse de, iki adım ötedeki Beşiktaş maçının kaosu olsa da; ıslanmaya ve trafik çilesine çoktan razı bir şekilde dört kız arkadaş attık kendimizi Harbiye Açıkhava’ya. “Acaba yağmur ve maç yüzünden az kişi mi gelir?” diye konuştuk ama, konser alanı iğne atsan yere düşmez vaziyette doluydu. Yalın sevgisi ne maç dinlemiş, ne yağmur.
Konserin başından sonuna kadar binlerce kişi hep ayaktaydı. Genelde ağır takılan protokol de dahil kimse bir şarkıda bile yerine oturmadı. İnsanları coşturmak için türlü türlü şovlara gerek olmadığının ve şarkıların gücünün en büyük kanıtlarından Yalın... İstisnasız bütün parçalarını hep bir ağızdan söyledik, her biri nasıl beynimize işlemişse bilmediğimiz tek şarkı yoktu ve dinledikçe fark ettim ki hiç boş yok, hepsi ayrı özel, ayrı anlamlı, ayrı dokunuyor kalbe...
Kalbimin ortasında onun cumhuriyeti
O akşam ki farklı enerjiyi ve tüm o kalabalığın tek yürek oluşunu düşündükçe duygusallıktan tüylerim diken diken oluyor hâlâ! Dinleyicisiyle çok güçlü bir iletişimi var, sanki tek tek her birimizin gözlerinin içine bakıyormuş gibi hissettiriyor. Dans edişi, konuşmaları, hali, tavrı, o kadar sempatik ki sahneye atlayıp sarılasınız geliyor. Bir de hiç yaşlanmıyor Yalın, hep o çıktığı ilk günkü gibi...
Reklamın iyi kötü her türlüsünün makbul olduğu memlekette; tek bir gün bile özel hayatıyla, polemikle ve skandalla gündeme gelmedi. Sadece şarkılarıyla var oldu. Belki de bu yüzden onu dinlemek ve izlemek ayrı bir huzur veriyor insana. ‘Cumhuriyet’ şarkısını söylerken sahnenin arkasındaki dev ekranda beliren Atatürk fotoğrafı ve “Kalbimin orta yerinde hep onun cumhuriyeti” yazısını görünce gözyaşlarımı tutamadım.
O sırada aklıma geldi... Yalın’la aynı liseden mezunuz. Lisemizin müdür yardımcısı ve tarih öğretmeni, hepimizin babası gibi olan Hayri Önal bizi öyle bir Atatürk sevgisiyle yetiştirdi ki, eminim Yalın’ın Atatürk sevgisinde de büyük etkisi vardır kıymetli hocamızın.
Günlerce yazsam Yalın sevgimi anlatamam, hep bir şeyler eksik kalmış gibi hissederim dostlar... Tek diyeceğim Yalın da, parçaları da bambaşka ve o sonsuza kadar sadece şarkılarıyla konuşan, kimselere benzemeyen büyük bir yıldız olmaya devam edecek.