Umre’ye gitmeyi bile ‘reklam malzemesi’ haline getirmeye başladılar, bu ne biçim iş
Ünlülerin Umre’ye gidişlerini bütün Türkiye’ye ilan etmesi artık can sıkar duruma geldi. Önce Twitter’dan veya magazincilere “Umre’ye gidiyorum” diye haber ediyorlar, sonra orada çekilmiş fotoğraflarını internette paylaşıyorlar (Bu fotoğrafların magazinde kullanılacağını bilerek), döndükten sonra da huzura erdikleriyle ilgili açıklamalar geliyor.
Her gün mutlaka bilmem kimin Umre ziyaretiyle ilgili bir haber görür olduk. Umre’ye gitmeyi bile ‘reklam malzemesi’ haline getirmeye başladılar, bu ne biçim iş? Herkes ibadetini sessiz sessiz yapmalı, bu Allah’la kul arasında kalması gereken özel bir şey, bunu iki tane fazladan haberi çıksın diye bütün Türkiye’ye duyuranlar beni cidden geriyor!
ÖĞRETMENLERE İŞ DÜŞÜYOR
Samsun’da dedesi ve babaannesiyle naylon brandalardan yaptıkları barakada yaşam mücadelesi veren küçük Özgür’ün; arkadaşları kirli ve eski kıyafetleriyle dalga geçtiği için utancından okulu bıraktığını okuduğumda içim dağlandı.
Bakan Fatma Şahin’in Özgür’ün ihtiyaçlarının karşılanması için harekete geçtiğini duyuncaysa çok mutlu oldum. Ama burada öğretmenlerin de çok önemli bir görevi var. Çocuklara bu hayatta herkesin aynı imkanlara sahip olamadığını ve hiç kimseyi üzerindeki kıyafetin eskiliğiyle, yaşamak zorunda olduğu hayatın şartlarıyla değerlendirmemeleri gerektiğini öğretmeliler.
TARKAN OLMAK
Tarkan’ın yardımseverliğini ve doğaya karşı duyarlılığını bilmeyen yok. Sadece kendine hayrı olanlardan değil o, sanatçı olmanın sorumluluğunu taşıyor. Biz onun yardımseverliğini biliyoruz ama, kendisi her yaptığı yardımı ve desteği birçokları gibi ‘bağıra bağıra duyurduğu’ için değil. O her yardım adımını sessizce atıyor. Bunları reklama çevirmekten hoşlanmıyor.
Şimdi de kurucularından olduğu ‘Seferihisar Doğa Okulu’ için ‘Doğa Sensin’ adında bir destek konseri verecek. Tüm gelir Doğa Derneği ve okuluna gidecek. İşte her yönüyle gerçek bir sanatçı olmak, özel bir insan olmak, Tarkan olmak böyle bir şey...
ÖZGÜN BONOMO
Eposta kutuma şarkıcılarla ilgili onlarca basın bülteni geliyor sürekli, bütün meslektaşlarıma gittiği gibi, yüzde 99’u aynı formatta, ‘Ayşe’den şöyle bir albüm geliyor, Fatma şurada konsere çıktı çok alkışlandı, Ali bu single’da önemli müzisyenlerle çalıştı’ benzeri ‘basmakalıp’ yazılar...
Bir de bütün bunların arasında her ay düzenli olarak gelen ‘Can Bonomo’ bültenleri var ki; görmenizi gerçekten çok isterdim. Bonomo’nun kendi el yazısıyla sanki yüz yüze anlatır gibi bir üslupla yazdığı kısa bir mektupla başlıyor.
Aşağı doğru indikçe, yeni albüm kapağını, yeni klip linkini ve Can Bonomo ekibinin diğer üyelerini görüyorsunuz. Devamında Bonomo, bir önceki ay ne kadar etkinliğe katılmışsa hepsinden çekilmiş özel ve eğlenceli kareler var. Bülten bir sonraki ay neler yapacağını gösteren listeyle son buluyor.
Her ay ‘Bonomo’nun bülteni gelsin’ diye heyecanla bekler oldum! Benzerini hiç görmediğim, özgün, eğlenceli ve samimi bu bülten için onu ve ekibini kutluyorum. Yalnız rica edeceğim, bu yazıyı okuyup da Can’ın bülteninin ‘çakma’sını yapan olmasın! Biz de kopyalamak çok yaygın ya, uyarmak istedim.