‘TUVANAM’ BENi BiR KEZ DAHA BÜYÜLEDi!

Tuvana tasarımlarının hastası bir dişi Hayalet olarak her bir kıyafete ağzımın suları aktı. Büyükçınar, renkli ve sıra dışı hayal dünyasını koleksiyonlarına o kadar ustaca yansıtıyor ki...

Tuvana Büyükçınar Demir dünya çapında bir tasarımcı olduğunu her adımıyla yeniden kanıtlıyor. Nişantaşı’ndaki A46’ya veya showroom’una gittiğimde her şeyi almak istiyorum. Tasarladığı her bir parça çok farklı ve güzel olduğu için seçmeye çalışmak yorucu oluyor!
Geçen cumartesi İstanbul Moda Haftası kapsamında ilk solo defilesiyle karşımızdaydı. ‘No Sugar Added- Şeker İlavesiz’ koleksiyonunu anlata anlata bitiremem. ‘Tuvana tasarımlarının hastası’ bir dişi Hayalet olarak her bir kıyafete ağzımın suları aktı diyeyim, siz anlayın!
Renkli ve sıra dışı hayal dünyasını koleksiyonlarına o kadar ustaca yansıtıyor ki. İpek, saten, organza ve deriyi, dantel ve metalleri öyle başarılı bir araya getirmiş ki. Maskülen detayları bile o kadar kadınsı ve seksi bir görünüme sokmuş ki. Büyülendim resmen!

Türkiye’nin ‘en çok konuşulan’ modacılarından biri olmasına şaşırmıyorum. Bu genç yaşında başarıdan başarıya koşmasına da şapka çıkarıyorum. Tuvana Büyükçınar Demir benzersiz bir hayal gücüne sahip üstün bir yetenek.



SÖZÜM SANA EY HAVUZ!

İstanbul sıcağında eridiğim günlerden bir gün Ataşehir’deki Andromeda Residence’ın havuzuna attım kendimi. Kocaman bir havuz, etrafındaki yeşilliklerde tavşanlar dolaşıyor, hoş bir ortam.
Ama ben ‘eleştirici gazeteci’ karakterimi ön plana çıkaracağım şimdi! Bir kere Andromeda sakinleri orada yaşamak ve olanaklarından yararlanmak için zaten ‘deli bir aidat’ ödüyor. Havuza para ödeyerek girmeleri veya spor salonuna üye olmak zorunda kalmaları büyük saçmalık!
Ağaoğlu’nun Ataşehir’deki diğer sitelerinde yaşayanlar elini kolunu sallaya sallaya giriyor havuzlarına, eee Andromeda’lıların günahı ne?

Özen göstermek çok mu zor?
Avlu Cafe var havuzun kenarında. Allah affetsin yemekler yenecek gibi değil! Sosis ve patates kızartması tabağı istedim, yağı çekmiş bir kızartma ve yanında dört tane küçücük parça sosis geldi. Hamburger yiyeyim dedim, yemek mi? Katır kutur tatsız eti çiğnerken acı çekiyorsun. Garsonlar o kadar ilgisiz ki sipariş vermek bir dert, o siparişine kavuşmak başka bir dert! Andromeda’da bunlar olmamalı, benden söylemesi ve hatta dırdırlanması!

TÜRKiYE’DE OLDUĞUNU NASIL ANLARSIN?

Bir yıldır yurt dışında eğitimde olan kardeşim Kuki, kesin dönüş yaptığı gün arabayla seyir halindeyken, kadın sürücülü bir araba tarafından sıkıştırılmış. Bu arada sinirlenen kadın elini camdan çıkarıp seri bir şekilde önce orta parmak, sonra nah, son olarak da direksiyonu bırakarak iki koluyla hareket yapmış bizimkine!! Bir yandan da bağırıyormuş, dersin kadın değil ‘en kabadayısından sokak serserisi!’
Kukim İngiltere’de bu tip saygısızlıklara alışkın olmadığından şok içinde tek kare kalmış, kadının arabasıyla yanyana gelince de “Gerek var mıydı buna?” anlamında kafasını sallamış. Bana olayı anlatırken “Türkiye’ye döndüğümü o an anladım” diyordu.
Ben de dün en işlek caddelerden birinde aniden frene basıp trafiği durduran ve yarı beline kadar camdan sarkıp başka bir arabaya doğru ana avrat küfreden bir minibüs şoförü gördüm. Bizim millet trafikte çok seviyeli valla, helal olsun!