Geçen pazar evimizin gerçek anlamda efsane bir misafiri vardı: Türkan Şoray... Annemle birbirlerini çok seven iki dost oldukları için ben de onunla vakit geçirmek, yakından tanımak gibi çok büyük bir şansa sahibim. Son olarak beni Instagram’da takip etmeye başladı, paylaşımlarımı beğendiğinde bir heyecanlanıyorum ki sormayın!
Türkan Sultan öylesine içten, doğal ve mütevazı ki; sanki sadece Türkiye’ye değil, dünyaya gelmiş en özel sanatçılardan biri değilmiş gibi davranıyor.
Kendisiyle ilgili güzel sözler söylendiğinde, saatlerce sohbet ettiğimiz kahvaltı masasında ona olan hayranlığımız dile geldiğinde utanıveriyor, duygusal bir konudan bahsedilirken hemen gözleri doluyor, onu tanıdıkça hayranlığım daha da sonsuzlaşıyor. Sohbet sırasında bazen bir anda heyecan basıyor beni. ‘Bir dakika, ben şu anda Türk sinemasının büyük efsanesiyle bir aradayım, inanamıyorum’ hissi yaşıyorum.
17 Kasım’da Azerbaycan’dan çok anlamlı bir ödül alacak Şoray. Avrasya Akademisi, Hazar Üniversitesi’nde düzenlenecek törende ona ‘Avrasya Efsanesi’ ödülü verecek. Ayrıca Avrasya Akademisi’nin üyelik diplomasıyla akademinin sadece 30 bilim ve sanat adamıyla sınırlı üye listesindeki ilk ve tek kadın olacak. Hayatı boyunca olduğu gibi yine Türkiye’ye gurur yaşatacak Türkan Sultan.
Şoray’ın mektupları kitap oldu
Efsanemizden bahsederken, onunla ilgili yeni çıkan bir kitabı da sizinle paylaşmak istiyorum. Yazar Ercan Akarsu’nun, Türkan Şoray’la ilgili yazdığı kitap serisinin üçüncü ve son halkası raflardaki yerini aldı. ‘Bir Nesil Türkan Şoray’la Mektuplaştı’ isimli kitapta Şoray’ın hayranlarından gelen mektuplara bir gazetedeki köşesinden verdiği cevapları okuyor ve sevenleriyle kalpten kurduğu bağa şahit oluyoruz.
Türkan Şoray’a gelen mektup sayısının Boğaz Köprüsü uzunluğunun sekiz misline denk geldiğini düşününce, böylesi bir sevgi seline elinden geldiğince karşılık verdiği mektup seçkilerini okumak; onun naif ve eşsiz kalbini daha yakından görmemize, kendisiyle ilgili belki de bugüne kadar hiç duymadığımız şeyleri öğrenmemize vesile oluyor.
Kitabın yazarı Akarsu’nun ricası üzerine kitabın arka kapağında benim de düşüncelerim yer aldı. Orada da dediğim gibi “Sinema ve hayranları onun için nefes almak kadar önemlidir. Bu kitapta söylediği her cümle bilin ki, kalbinin derinliklerinden kopmuştur, gerçektir.
Onun hayranlarına yazdıklarını okuyanlar; Türk sinemasına dev harflerle sonsuza kadar kazınan başarı ve şöhretiyle asla şımarmamayı, halkın bitmeyen hayranlığını bir yaşam boyu saygıyla taşımayı bilen ve enerjisini hiç kaybetmeyen büyük efsane Türkan Şoray’ı daha yakından tanıyacaklar.”
Birlikte saatler geçirdiğimiz pazar günü Türkan Hanım, ‘Bir Nesil Türkan Şoray’la Mektuplaştı’ kitabını büyük bir ilgiyle uzun uzun inceledi. Sizlerin de bu anlamlı kitabı elinizden bırakamadan bir solukta okuyacağınıza eminim.