THY’nin köylü çocukları oynattığı yeni reklam filminden geçen yazımda bahsetmiş ve ne kadar etkilendiğimi, defalarca izleyip, her defasında duygulanarak ağladığımı anlatmıştım.
İzledikçe başka başka şeyler dikkatimi çekmeye başladı tabii.. Mesela köylü çocukların parmak ısırtacak oyunculuk yetenekleri...
(Pilotun yakışıklılığı da dikkatimi çekmedi desem, yalan olur bu arada!) Köylerde bu reklamda oynayanlar gibi kimbilir daha ne kadar çocuk var... Ve çoğu da hiçbir zaman kendilerini gösterecek bir şans bulamayacak, öylece bir köşede yaşayıp gidecek. Reklamda uçağa selam çakan minik büyüyünce babası gibi çoban olacak, küçük kızı yakında evlendirecekler ve çocuk gelin olacak belki de kimbilir!
Halbuki bu güzel, bu yetenekli, bu hevesli çocukların gözlerindeki pırıltının devam etmesini sağlamak, onları kalkındırmak lazım...
Bazılarının çocukları milyon dolarlarla oynarken, bu çocukların bir köşede atılı ve ilgisiz kalmasına yürek dayanmıyor. Milyonlarca ilkel hayat yaşayan çocuk var memlekette, onların eğitilmesi, güzel birer geleceğe sahip olması için kullanılması gereken zaman kavga dövüşle harcanıyor, yazık!
Pilot olmak isteyen köylü çocuğun bunu başarması için eğitim almasını sağlayacak, sevimli küçük kızın tiyatrocu olmasına yardım edecek, onlar gibi çocukların şartlarını düzeltecek hayırsever birileri yok mu?
CEM YILMAZ’IN DOĞAL AŞKI!
Bu aralar herkes Cem Yılmaz’ın yabancı sevgilisiyle ilgili daha çok bilgi edinmek, onu daha yakından tanımak için uğraşıyor, peki “Kim bu kadın” merakını bir yana koyup bu gizemli sevgilinin fotoğraflarına hiç dikkat ettiniz mi?
Yüzünde gram makyaj yok, saçlar kuaföre gidilip fönletilmemiş, kendi doğal halinde, kıyafetler gayet sade ve iddiasız, son derece rahat ve kendi halinde bir kadın...
Bizde böyle doğal takılan kadın neredeyse hiç yok. Açın bakın gazetelere dergilere; yüzde doksanında saçlar yapılı, tam makyaj, iddialı ve marka kıyafetler, pahalı çantalar, takılar tukular, artık dikkat çekmek, “Ben buradayım” demek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Hele bazılarının botoksları, şişirilmiş dudakları karşısında “Yuh artık” diyorum.
Üstelik ne yazık ki, henüz yaşı çok genç olan kızlar bile o tazeliklerini, doğallıklarını yaşamak yerine koskoca kadın pozlarında takılmayı tercih ediyorlar. Halbuki bu kadar süslü ve yapılı olan kadınlardan kaçıyor erkekler... Doğallık, sadelik arıyorlar... Burada bulamayınca da yurt dışına açılıyorlar
zahir!
BOĞAZ’A KARŞI ‘BIG CHEFS’
Her birimiz kendi işlerimize koşturmaktan uzun zamandır şöyle analı-kızlı keyif yapamıyorduk ki, geçenlerde güneşli havayı ve ortak boş günümüzü bulunca kendimizi Anadolu Hisarı’ndaki Big Chefs’e attık.
Denizin tam dibinde, dünyada eşi olmayan Boğaz’ımıza karşı saatlerce oturduk. Big Chefs’in yemeklerini, ortamını zaten severim ama Anadolu Hisarı’ndaki yerleri bir başka olmuş. Hele pazar kahvaltıları eminim çok keyiflidir.
Tavsiye ederim...