Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bayram tatilinde tatlı konulardan bahsetmek istediğimden, bugün köşemde dünya tatlısı bir konuğum var... Manço kardeşlerin küçüğü, çocukluğundan beri yaşadığı Moda’da kendine sakin ve sevimli bir dünya kuran Batıkan Manço... Batıkan’a neden geri planda yaşamayı seçtiğini sorduğumda, “Bu da soru mu? Sanki beni tanımıyorsun!” diye başladı lafa. Arkadaş sohbetinde gazeteci olduğum kısmını unuttu bizimki önce! “Doğukan’la zıt kutuplarız, çocukluktan beri o hep dışa dönük, bense, daha içime kapanıktım. O heyecan ve adrenalin sever, bense, ilgi odağı olmadığım sakin bir yaşamda kendimi iyi hissediyorum. Şu anki işim beni çok mutlu ediyor” diye anlatıyor seçtiği hayat tarzını...

Haberin Devamı

Amerika’da grafik tasarımı okuyan ve iki sene öncesine kadar özel bir müzik şirketinde pazarlama yapan Batıkan, plaza hayatından illallah edince; ‘Evime yakın, salaş ve rahat bir işim olsun’ düşüncesiyle, fikir arayışına giriyor. Yerel turist için Moda’nın popülerleştiği bir dönemde, öğrencilik yıllarındaki garsonluk tecrübesini de hesaba katarak ve işletmeci arkadaşlarından da cesaret alarak kafe açmaya karar veriyor, işte ‘Cafe Los Manços’ hikayesi de böyle başlıyor.

‘SURVIVOR’ RUHU MODA’DA YAŞIYOR


Ahşap kulübe tarzı

Hikayenin devamını Batıkan’dan dinleyelim: “Kafe açmaya karar verdiğim sırada Doğukan ikinci kez gittiği ‘Survivor’dan dönüyordu. ‘Survivor’ macerası boyunca, herkesin de şahit olduğu gibi, o bir şeyler inşaa etmeyi sever. Adada ‘Cafe Los Manços’ adıyla bir cafe yapmıştı. Tabii orada sadece su ve ananas suyu servisi vardı! Bu isim akıllara kazındığı için, aynı konsepti Moda’da hayata geçirmeye karar verdik. Zaten mekanıma etrafta benzeri olmayan bir kimlik kazandırma arayışındaydım. ‘Survivor’daki ahşap kulübe tarzını yaratmak için iç mimarlarla görüşürken Doğukan; ‘Gel biz yapalım, boşver mimarı’ deyince, duvarların alçısından boyasına, dekorasyondan en ufak ayrıntıya kadar abimin önderliğinde her şeyi biz yaptık.”

Kendi elleriyle yaratmışlar...

“Yani Doğukan’ı bayağı çalıştırdın” yorumuma Batıkan’ın verdiği cevaba çok güldüm: “Kendisi gönüllü oldu ve ben gönüllü işe asla hayır demem!” İki kardeşin güçlerini birleştirmesinin neticesinde Nisan 2016’da açılıyor ‘Cafe Los Manços’... İçeriye girdiğinizde ‘Survivor’ ruhunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Dekorasyonda Doğukan’ın adada kullandığı aksesuarlarını ve oradaki anılarını da kullanmışlar. Mekanın sıcacık enerjisi, ince ince işlenmiş ahşap dekorundan ve Batıkan’ın tüm içtenliğiyle misafirlerle tek tek ilgilenmesinden geliyor. Sabah 11.00’de açılıyor, akşamlarıysa, çok keyifli bir mini kulüp ortamına dönüştüğünden kapanış saatini esnek tutuyormuş patron...

Haberin Devamı

‘İşletmecilikte gelişiyorum’

“Her geçen gün farklı insanlar tanıyorum, toplumumu öğreniyorum ve işletmecilikte gelişiyorum. İşimi ben seçtiğim için, kolay adapte oldum ve çok sevdim. Kafemin popülerleşme sürecini sindire sindire yaşıyorum, hiçbir şey için acele etmeyi sevmem” diyor Batıkan... Manço kardeşleri hayatımın en eski ve kıymetli dostları olmalarının haricinde, babalarının efsanevi ismini her daim gurur duyulacak şekilde sürdürdükleri için de ayrı seviyorum. Yolu Moda’ya düşenler büyük bir hevesle hayata geçen Cafe Los Manços’un ruhunu yaşamalı dostlar...