Kına gecesini, kırmızı kuşağı, beşi bir yerdeyi, ağlama numaralarını genç kızlara bırakın artık
Attıkları her adımı, yaptıkları her şeyi sadece magazin ve reklam uğruna yaptıkları belli de artık öyle uçtular ki siniri oynuyor insanın... Bilmem kaç kocadan ayrılmış, arkasında tepeler dolusu sevgili yığınları bırakmış, 40 yaşın üzerinde olup da hâlâ ‘en çok 40 yaşındayım’ı oynayan kadın şarkıcıların kına gecelerinden, ilk evliliğini yapan masum kız rolü oynamalarından söz ediyorum...
Eh yani biraz utanma olmalı değil mi? Hiçbir geleneği umursamayıp da sadece ‘kına gecesi’ geleneğini kaçırmamak ve üstelik 3-5 kocadan, boyunca çocuklardan sonra kaçırmamak da neyin nesi?
Bazıları neredeyse koca torunların sahibi olacak yaşta, bazıları 20’lerinden bu yana ununu bin kere eleyip eleğini duvara asmış da elek küflenecek neredeyse... Kına gecesini yapıyor, bir de oturup ‘yüksek yüksek tepelere’ diye şarkı söyleyip ağlıyor...
Kırmızı kurdelesiz olmaz!
Beline ‘Anadolu’da bakire kızlara takılan kırmızı kurdele’yi takıyor, yetmezse bir de eline kına yakıyor... Diğer evlilik rekortmeni arkadaşları da sanki ilk evlilikmiş numaralarıyla takılar takarak muhabir kekliyor. Beşibir yerde takanlar oldu birine. Hani her evlendiğinde takmaya kalksalar servet tükenir.
Arkadaşlar, Batı’da insanlar bunu yapmıyor inanın, göremezsiniz. İkinci evliliğini yapan kadın gelinlik bile giymez, kemik rengi bir elbise giyer... Sınır yok bizde biliyorum ama artık sabırları da çatlatmayın yahu.
Kına gecesini, kırmızı kuşağı, beşi bir yerdeyi, ağlama numaralarını genç kızlara bırakın artık. Magazincileri de alet etmeyin!
ARABAN MI VAR DERDİN VAR!
Geçen gün Bebek-Hisar yolunda lüks bir araba çılgınlar gibi makaslar atarak gidiyordu. Tam “Hangi manyak arabasını böyle kullanır?” diye kalakalmışken bir de baktık ki arabanın içinden bir ‘vale’ indi! Bir başka gün de adamın biri Range Rover’ı yolun ortasında üzerinde anahtarıyla çalışır halde bırakarak inip bir motosikletin peşinden koşmaya başladı; aaa ne tesadüf ki o da bir vale! İlla ki işini doğru yapanı da var tabii ama vallahi benim gördüğüm ve duyduğum kadarıyla valeler milletin arabasını tepe tepe kullanıyor, müşterilerin ellerine verdikleri kartlara da “Arabaya gelecek hasardan valeler sorumlu değildir” cümlesini yazıyorlar ya, içleri rahat anasını satayım!
Cem Yılmaz cimriymiş!
İstinye Park valeleri bonkör ve cimri ünlüleri saymışlar efendim! Cem Yılmaz, Tamer Karadağlı ve Nebahat Çehre gibi bazı ünlüler valeye verdikleri paranın üzerini bekliyorlar diye ‘cimri’ damgasını yemişler!
Valeler ‘belirli bir ücret’ karşılığında (ki vale ücretleri ayrı bir hikaye! Özellikle Nişantaşı’nda adam soyuyorlar resmen!) hizmet veriyor, hiç kimse o ücretin tek kuruş daha fazlasını ödemek zorunda değil! Bazı tipler “Şov yapmak için hepinize para saçıyor” diye herkesten aynı şeyi bekleyemezsiniz.