Türkiye artık bir televizyon dizisi pazarı oldu ve bu pazar büyük gelir getiriyor. Yani onlara olan ilgiyi 'sokak kültürüne bağlamak', 'trajikomik bir durumdan söz etmek' kabul edilemez
Önce AKP milletvekili Halide İncekara; 'Fatmagül’ün Suçu Ne', 'Aşk-ı Memnu', 'Yaprak Dökümü' gibi dizilere savaş açtı. “TV dizileri çocuklara zarar veriyor, insanları sapıklığa teşvik ediyor, senaristlerin ruh sağlığından endişeliyim” dedi. Bunun üzerine bazı senaristler hakarete uğradıklarını söyleyerek tazminat davaları açtı.
Sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç; “İnsanlar Beren Saat’i tanıyorlar, Egemen Bağış’ı tanımıyorlar. İşte böyle sokak kültürü, eğlence kültürü öne geçerse trajikomik şeylerle karşılaşılır. Sevgili gençler, seviyenin artabilmesi iyi bir eğitime bağlıdır” dedi.
Seviyenin artması ‘iyi bir eğitime’ bağlıdır ama iyi bir eğitim de gördüğümüz gibi nüfusa bağlıdır. 72 milyonu geçmiş ve hala artması teşvik edilen bir nüfusta eğitim kaç kişiye verilebilir?
'Zarar verme' ve 'sokak kültürü' konularına bakacak olursak, bu diziler çocukların uyuması veya uyumuyorsa ders çalışması gereken saatlerde yayınlanıyor. Hedef kitlesi çocuklar değil, yetişkinler...
Edebiyat ustaları sapık mı?
Ayrıca Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Hanımın Çiftliği gibi dizilerin senaryoları Türk edebiyatının en usta kalemlerine ait klasik eserlerden hazırlandığına göre, yakında o ustaları da 'sapık' ve 'ruh sağlığı bozuk' mu ilan edeceğiz?!
Bugün 'Fatmagül’ün Suçu Ne', 'Hanımın Çiftliği', 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki', 'Yaprak Dökümü' gibi Türk dizileri, kaliteleri artık Hollywood film ve dizileriyle yarışacak duruma geldiği, senaryosundan sanatçıların oyun gücüne, çekim kalitesinden dekor ve kostümlere, mekan seçimine kadar kusursuz şekilde hazırlandığı için sadece Türkiye’de değil başka ülkelerde de aynı zevkle izleniyor.
Türkiye artık bir televizyon dizisi pazarı oldu ve bu pazar büyük gelir getiriyor. Yani onlara olan ilgiyi 'sokak kültürüne bağlamak', 'trajikomik durumdan söz etmek' kabul edilemez.
Egemen Bağış’ın Beren Saat kadar tanınmaması, insanların siyasetten, sorundan, stresten bıkıp usandığını ve kendine bir kaçış aradığını da gösterir. İnsanlar Beren Saat’i izlemeye ve adını öğrenmeye daha değer buluyorsa buna itiraz edilemez.
Ne demişti Atatürk: “Efendiler; hepiniz milletvekili, bakan ve hatta cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz! Ama sanatçı olamazsınız!..”
Büyük Usta'ya saygı...
Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası, hocaların hocası olarak bildiğimiz Profesör Cüneyt Gökçer; vefatının birinci yılında aynı anda bir çok ilde açılacak fotoğraf sergisiyle anılıyor. 'Damdaki Kemancı', 'My Fair Lady', 'IV. Henri' gibi sayısız eserde rol alan ve bir o kadarını da sahneye koyan unutulmaz tiyatro sanatçısı ve yönetmeni anısına “Cüneyt Gökçer... Büyük Ustamız” sergisi bugün 17.30’da Ankara Büyük Tiyatro, İstanbul Cevahir Sahnesi ve İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi başta olmak üzere 12 ilde 19 ayrı sahnede törenlerle açılıyor. Gökçer’in 60 yıllık sanat hayatında rol aldığı ve yönettiği oyunlardan fotoğrafların yer aldığı serginin açılacağı sahneleri www.devtiyatro.gov.tr internet adresinden öğrenebilirsiniz. Hayatı boyunca bir çok başarılı sanatçı yetiştiren ve Türk Tiyatrosu’na verdiği dev eserlerle tarihe geçen bu büyük sanatçımızı unutmadığımızı ve unutmayacağımızı gösterelim...