Ucu çok değer verdiğim Serdar ve Chloe Ortaç’a dokunduğu için, sekiz yıldır yazdığım köşemde ilk defa kendimle ilgili bir açıklama yapacağım. Çocukluk ve gençlik yıllarında herkesin kendi zevkine göre hayran olduğu, duvarlarına posterlerini astığı sanatçılar olur. Ben Serdar Ortaç’a çok hayrandım. Müziğe ve şarkı söylemeye olan aşkım da küçük yaşta başladı, ortaokulda başladığım şan eğitimime Türkiye’nin en önemli primadonnalarından biri olan hocam Leyla Demiriş’le devam ettim. Yıllarca konserlerinde binlerce kişinin arasında Ortaç’ı izlerken, en büyük hayalim bir gün onun şarkılarını söylemek ve onunla birlikte o sahnede olmaktı.
Hayallerim onun sayesinde gerçek oldu...
Ve müzik hayatımın ilk şarkısı ‘Beni Yazın’ı bana vererek hayallerimin gerçek olmasını sağladı Ortaç. Şarkı büyük başarı kazandı, bana ‘Altın Kelebek En İyi Çıkış’ ödülünü getirdi. İlk büyük sahne deneyimlerim de aynen hayal ettiğim gibi Ortaç’la birlikte, onun dev konserlerinde gerçekleşti. ‘Aradın mı?’ ve ‘Aşk Bile’yle onun şarkılarını söylemeye devam ettim, sonsuza kadar da söyleyeceğim inşallah.
O Türk pop müziğinin en büyük yapı taşlarından, en büyük yıldızlarından biri; bunu kimse inkar edemez. O karakteriyle, dostluğuyla da bulunmaz özelliklere sahip, altın kalpli, koca yürekli bir adam... Ve o benim hayatımın yönünü değiştiren, müzik hayatıma büyük katkıları olan, desteğini hep hissettiğim canım Ortaç...
Dokuz tane dövmem var, hepsinin hayatıma dair ayrı bir anlamı var. Biri de birkaç yıl önce yaptırdığım Serdar Ortaç imzası... Geçenlerde yine çok sevdiğim arkadaşım Sinan Akçıl, Ortaç ve Chloe’yle birlikte bu dövmeyle ilgili “şakalaşma”mızın bir bölümünü Ortaç Instagram’ından paylaştı. Vay efendim neden imzasını dövme yaptır mışım, aman Chloe çok kıskanmış (Bu kıskanma mevzusuna hep birlikte güldük, böyle bir şey söz konusu bile değil, zaten dövmenin hikayesini de biliyor Chloe) diye başlayan, haddini aşan saçma sapan yorumlar yapıldı da yapıldı.
Hayır dövme benim dövmem, tasası neden başkalarının anlayamadım! Michael Jackson, Justin Bieber dövmesi falan yaptırsam kimse şaşırmazdı. Ortaç da bizim efsane sanatçılarımız arasında, neden bu kadar garip geldi?! Üstelik kolumdaki dövmenin ötesinde, benim hayat çizgimde imzası var onun.
Seren Serengil’le akraba değiliz!
Dövmemden magazin programlarında da bahsedildi. ‘Duymayan Kalmasın’da işin aslını astarını bilmeden, ağzına geldiği gibi konuşan Seren Serengil’in sözlerini anında düzelten değerli meslek büyüğüm Cengiz Semercioğlu’na teşekkür ediyorum. ‘Renkli Sayfalar’ın zeki yorumcusu Lerzan Mutlu’ya da her zamanki gibi yerinde yorumları için teşekkürler. Keşke Semercioğlu’nun gazeteciliğinden, Mutlu’nun televizyonculuğundan, onların program hakimiyetinden bir şeyler kapabilse bazıları...
Bu arada Seren Serengil, annemin akrabası olduğunu söyledi. Hem akrabamız olup, hem de beni hiç tanımaması, Ortaç’la olan dostluğumu bilmemesi komik bir çelişki oldu! Düşünmeden konuşmak işte böyle hatalara sebep oluyor. Hiçbir akrabalık bağımız yok, onu da belirteyim.