Böylesine özel bir sanatçıya, bir büyük dehaya sahipken, onun kıymetini bilmek yerine medyada nasıl devamlı üzüp yıpratabiliyoruz? Neymiş efendim siyasi görüş açıklamış, Atatürkçü görünmüş. Sanatçının siyaset konuşması yasak mıdır?
Fazıl Say’ın, 10 Kasım’daki ‘Atatürk’ü Anma Konseri’ne yetişebilmek için bir kanat takıp uçmadığım kaldı, ama tüm çabama rağmen 10 dakika geciktim. En kötü ihtimalle bulduğum yere oturur kıyıdan köşeden de olsa dinlerim dedim amaaa... Fazla Pollyanna’ymışım, bırakın kıyıyı köşeyi, insanların balık istifi halinde dayandığı kapılardan içeri girmek imkansızdı.
İçeri sığmayanlar için barkovizyon kurulan dev salon bile tıklım tıklımdı. Boynum bükük, ben de oradan dinlemeye başladım konseri, tabii kanlı canlı Fazıl Say dinlemenin yerini tutmadı, ama buna da şükür! Onun müziğiyle bu keşmekeş hayattan çok uzaklara daldım gittim, sanki bulutlarda geziyor gibi yükseklere taşıyor dinleyenin ruhunu. Say’ın o konsantrasyonunu, o kendinden geçerek çalışını gördükçe tüylerim diken diken oldu, gözlerimden pıtır pıtır yaşlar süzüldü. Hani “anlatılmaz yaşanır” derler ya, Fazıl Say konseri işte tam da böyle bir şey!
Siyaset konuşabilir
Kendime geldiğim bir ara düşündüm de; böylesine özel bir sanatçıya, bir büyük dehaya sahipken (pardon deha da demeyecektik değil mi!!) onun kıymetini bilmek yerine medyada nasıl devamlı üzüp yıpratabiliyoruz? Neymiş efendim siyasi görüş açıklamış veya Atatürkçü görünmüş. Sanatçının siyaset konuşması yasak mıdır? Ama öte yanda ‘sanatçı’ tanımını hak etmeyenleri de göklere çıkarmakta üstümüze yoktur! İşte buna çıldırmamak mümkün değil! Neyse ki, medyadaki bu kırıcı hava halka yansımıyor, insanlar salonlardan taşarak veriyor ona hakkını, herkes var gücüyle alkışlıyor, ayaklara fırlıyor büyük bir sevgi ve hayranlıkla...
ÖNCE HOSTESLER PLiZZ!
Uçakta cep telefonu kullananlarla ilgili yazdığım yazının daha mürekkebi kurumadan yurt dışından dün gelen kardeşimin anlattıkları yine beni benden aldı. Olay şu: İniş sırasında kardeşimin yanındaki yolcunun telefonu çalmaya başlıyor, kapatma zahmetini göstermemiş yani! Peki ya telefonu açıp “Heee uçağın g.... yere değdi şimdi” diye geniş geniş konuşmaya başlamasına kaç puan? Yüzlerce kişinin canını tehlikeye atabilecek kadar rahat! Üstelik onca anonsa rağmen! Hostesler de çok yakında olmalarına rağmen hiçbir uyarıda bulunmamışlar, buna son uçak yolculuğumda ben de şahit olmuştum. Bu uyarıları yolcular birbirlerine yaptıklarında tartışma çıkabiliyor. Haliyle durumun hosteslerin gözünden kaçmaması lazım. Hele iniş ve kalkışta elektronik cihaz kullanmak en risklisi! Hadi ben hayaletim uçar giderim de maksat size bi’şey olmasın!
KADINLARA MÜJDE!
Deneyimli haber spikeri ve programcısı Özge Özsağman TV8’de ‘Haberin Öznesi Kadın’ adıyla yeni bir programa başlamış. İlk defa bir kadın programı sunduğu için merak ettim, izledim. İlişkiler, aldatma, cinsellik ve hamilelik gibi kadınlarla ilgili her konu uzmanlarıyla tartışılıyor. Üstelik görmeye alışkın olduğumuz türden ağlamalar, zırlamalar, türlü sömürü ve rezaletler görmüyorsunuz yayında. Özsağman, güçlü duruşuyla kadını güzel temsil ediyor, güler yüzüyle ağır konuları yumuşatıyor. Kanallarda öyle başarısız insanları ‘zorlama kadın programı sunucusu’ olarak görmeye başladık ki gerçek bir televizyoncuyu izlemek fark yaratıyor.
KAPIMDAKİ FISTIK!
Yeni taşındığımın evimin bulunduğu bina son derece kalabalık ve silme genç insan dolu, eğlenceyi siz düşünün! Yeniyim ya, ilgi üzerimde tabii, geçen gece kapımın önünde bir koşturmaca, bir fısıltılar, yerimden kalkıp da bakmaya üşendim valla! Sabah kapıyı bir açtım hemen önüne bir adet ‘fıstık’ bırakmışlar. Güzel jestti doğrusu, ince zekayı beğendim!