Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her önüne gelenin şarkıcı olmasına alıştım da herkese sanatçı denmesine alışamam. Sanatçı derken biraz daha dikkat lütfen

KOPYALA-YAPIŞTIR HABERLER!

Ünlülerin basın danışmanları tarafından servis edilen haberlerin ‘noktasına, virgülüne dokunmadan’ gazeteye basılmasına anlam veremiyorum arkadaşım! Servis eden basın danışmanı birlikte çalıştığı kişiyi övdükçe övüyor, şişirdikçe şişiriyor doğal olarak!
Hemen örnekle pekiştireyim: “İlk albümü ‘Armoni’yle müzik dünyasında büyük beğeni toplayan Tuğba Özay, ikinci albümü ‘Üç Nokta’yı tanıttı”... İlk albümü büyük beğeniyi kimden topladı pardon? Zira bir tek şarkısını bile duymuşluğumuz yok.

Haberin Devamı

Tam not alan alana maşallah!
“Albümdeki 8 şarkının sözlerini yazan güzel sanatçı...” Yok yaa! Sanatçı derken?! Yahu ‘sanatçı’ unvanını almak bu kadar mı kolay oldu?! Her önüne gelenin şarkıcı olmasına alıştım da herkese sanatçı denmesine ‘asla ve kat-a’ alışamam. Gerçek sanatçılara ne büyük ayıp Yarabbim!
Bir de “İzleyicilerden tam not aldı” klişesi var. Nerden biliyonuz anacım? Anket mi yaptınız? Herkese tek tek sordunuz mu?! Hayalet’iniz olarak rica ediyorum, lütfen bu ‘kopyala-yapıştır’ haber kafasından çıkalım arkadaşlar.


MİLLETİN ÇİVİSİ ÇIKTI!

Eskiden insanlar birbirine, hele ki bir dostuna hata yaptığında utanırdı, çekinirdi. Şimdi dostuna kazıkların en ağırını atan bile tüm Türkiye’nin önünde göğsünü gere gere, o kazığın altını çize çize dolaşıyor, dönüp “Sen ne biçim insansın” diyen çıkmıyor.
Aldatmak falan artık üzerinde durulacak olay bile değil, aldatma ve aldatılma konusunda takıntılı olduğum için çoğu arkadaşım “Manyaksın” diyor, sanki dünyanın en doğal şeyi aldatmak!
Sevginin falan hiç değeri kalmadı hele. Seviyorsan, sevdiğin için çabalıyorsan ve karşındaki bunun farkındaysa bittin! Sömürdükçe sömürüyor, sabır sınırlarını zorladıkça zorluyor.
Yalan, dolan, çirkeflik, yüzsüzlük, saygısızlık, densizlik, seviyesizlik (daha sayayım mı?!) aldı başını gitti. Kıyamet için 2012’yi beklemeyin, halihazırda kıyameti yaşıyoruz!

HAYALET’İN YAZ SEFASI ANAMM!..

Klimadan üşütüp de önce ateşler içinde yanmamın, sonra da bayılana kadar öksürme krizlerine girmemin üzerinden henüz birkaç gün geçti, o yüzden gece klimasız uyumaya çalışıyorum. “Çalışıyorum” diyorum çünkü gerçekten imkansız denecek kadar zor bu sıcakta..
Neyse efendim sabah bir uyandım kan ter içinde kalmışım sıcaktan, hemen çektim bikinimi, salon kapısından bahçeye çıktım, havuzumun turkuaz basamaklarını bir bir inmeye başladım. Ohhh ya dünya varmış!
Havuzun serin sularında ayılmaya çalıştığım sırada ev yapımı reçellerden yumurtaya, türlü peynirlerden fırından çıkmış çöreklere kadar her şeyin olduğu muhteşem kahvaltım geldi. Aman ne keyifli, ne güzel bir sabah! Bu arada yazın kahvaltıdan sonra mutlaka bir kadeh şampanyamı içerim, bu da benim keyfim yani!
Kahvaltıdan sonra gazeteleri karıştırırken güvenlikten telefon geldi, aaa masajım vardı tamamen aklımdan çıkmış! Eee masajdan sonra sauna ve hamam yapmazsam olmaz. İşte bir yaz daha geldi de geçiyor böyle, biraz monoton gerçi hep aynı, hep aynı... Aaaa küfürleriniz Fizan’dan duyuluyor ayıp ama yaa!! Şurda iki hayal kuralım dedik çok mu geldiii?!! Ne var gerçek gibi anlatmışsam, yazarken harbiden yaşadım haa, bi serinledim bi serinledim, size de tavsiye.