İnsanlar birbirlerini ruhuyla, kalbiyle ve karakteriyle değerlendirmeyi toptan bıraktı artık; varsa yoksa fiziksel özellikler! Pakete bakılıyor yani, içindekini kimsenin salladığı yok! Hem de ne bakmak, saçının ucundaki kırıktan ayak parmağına kadar dikkatle inceleyip, acımasızca bir kırıp dökme arzusuyla ağzına geleni söylüyor millet birbirine. Hani “Allah öyle yaratmış, yargılamak günahtır” diyen de kalmadı!
Misal bir kadın; hepimizin aklına öyle olmak mecburiymiş gibi yerleştirilen fit, sıfır beden ve zayıf kalıplarından farklıysa vay haline; fütursuzlar hemen görev başına geliyor ve “Bu kilolar ne, acil çözmen lazım!” tadında yorumlar başlıyor. Son olarak bir takipçisinin başarılı oyuncu Aslıhan Gürbüz’e yaptığı gibi... Üstelik Gürbüz gerçekten çok güzel bir kadın, oynadığı diziyi bayılarak izliyorum, güzel eşittir sıska demek değil yani! Annemin lafı geldi aklıma: “Kadın dediğin balık etli olur, zayıflayıp da erkek çocuğuna benzeme!”
İnsani değerler yerlerde...
Bir başkasını fiziksel özellikleri nedeniyle yaralamaya çalışırken, “Bana ne kadının kilosundan, benim ne haddime bunun yorumunu yapmak” da demiyorlar. Öyle bir kendini bilmezlik ve kötü niyet sarmalındalar! Gerçi 11 gencecik kadının hayallerini yarım bırakıp gittiği jet kazasından sonra yapılan insanlık dışı yorumları düşününce, hiçbir şeye şaşırmamak lazım bu devirde! Yozlaşmanın ve insani değerleri kaybetmenin zirvesindeyiz.
Kilosuyla ilgili atıp tutan takipçinin mesajlarından sonra; “Birbirinizin kaşıyla gözüyle uğraşmayı, kimin ne giydiğine, ne yiyip içtiğine bakmayı, kirli fikirlerinizi beyan etmeyi bırakın. Kendinizi, doğayı sevin, sizden başka hayatlara, bedenlere ve ruhlara saygı gösterin” demiş Aslıhan Gürbüz. Ne kadar doğru söylemiş. Benim de birkaç eklemem olacak...
- Bir insanın yüzüne karşı söylemeye cesaret edemeyeceğin şeyleri, klavye tuşlarının arasına saklanarak da söyleme, acınası oluyor.
- Sosyal medyada “Kime ne laf soksam” diye harcadığın mesaiyi, kendini sevebilmek için harca. Kendini seven insan, etrafa saldırma gereği duymaz.
- Başkalarının hayatını didiklemeyi bırakıp, kendi hayatını anlamlı hale getirmeye yoğunlaş. Boş boş oturup millete sarma, kendin için bir şeyler yap.
- Kıskançlık yapma, kin gütme. Hadsiz, fütursuz olma. Daha iyi bir insan olmayı dene.
- Bu son madde hepimize; sosyal medyadan mümkün olduğunca uzak dur. Sanal dünyada vakit geçirirken hayat son hız kaçıp gidiyor. Gerçek dünyaya dönün a dostlar!