Sacit Aslan, “Senelerden beri ‘sahip olduğumuz için övündüğümüz’ gelenek, görenek denen şeyler gün geçtikçe ‘mazi’ oluyor, kantarın topuzu iyice kaçtı. Biz nereye gidiyoruz? Yakında, korkarım millet yanyana yatarken yatak odasından karıları, kocaları kaçıracaklar!..Bu nasıl bir ahlak anlayışıdır? Bu ne anlaşılmaz davranış biçimleridir?” diye yazmış...
Ah bir de İstanbul’un elit kesimi olarak kabul edilen, tanınan ailelere mensup bazı gençlerin arasında yaşananları görse; kim bilir ne düşünür, ne der?
En yakın arkadaşının evlenmeyi planladığı kız arkadaşıyla birlikte olup, sonra hiçbir şey olmamış gibi bu çiftle görüşmeye devam eden mi dersin; bu rezalet olaya imza atan kadının rahatlığı mı; böyle bir adiliği ‘normal’ bulan çevre mi dersin, aynı gruptaki bütün erkeklerle birlikte olup çevreye karşı hepsine ‘kanka’ muamelesi yapan mı; kocasını genç komşuyla aldatan mı, hamile karısını evde bırakıp gününü gün eden mi, yanında kız arkadaşı veya karısı olan adamın bile uluorta kucağına atlayan mı, sevgilisine evlilik mesajları attığı anda başkalarıyla öpüşüp koklaşan mı, sırf parası var diye her şeyi kendinde hak görüp, karşısındaki kadına her türlü saygısızlığı yapan, ağız dolusu hakaret eden, hatta kafa göz dalan mı?
Saymakla bitiremem, her türlü kepazelik mevcut!
Gelenek, görenek, ahlak anlayışı, hepsi mazi ‘oluyor’ değil, çoktan ‘oldu’!
Ar, namus, ahlak, saygı, dürüsütlük, insanlığa dair ufacık bir iz arasan, bulamazsın!
NEYİN ZAFERİ BU?
Bazı ünlüler sosyal medyaya koydukları fotoğraflarda veya magazin muhabirlerine poz verirken el havada devamlı bir ‘zafer işareti’ yapma halindeler!
Bazılarının Instagram hesabına bakın, komple zafer işareti! Restoranda otururken zafer işareti, yolda yürürken zafer işareti, spor yaparken zafer işareti...
Hayır, neyin zaferi bu, onu anlamadım!
Gına getiren pilates fotoğraflarından sonra şimdi de bu çıktı başımıza!
Hadi zafer işareti takıntısına komik deyip geçelim; ya çoğu insanın bilmem kaç senelik maaşından çok para eden eşyalarının, markasını gösterecek şekilde araba direksiyonlarının fotoğraflarını koyanlara kaç puan? Memlekette karnını doyuramayan bir sürü insan varken, görgüsüzlükten öte ayıptır bu şovları yapmak. İnsan utanır yahu, ne diyeyim, Allah akıl fikir versin!
BERKAY’IN TALİHSİZ AÇIKLAMASI!
Berkay ve Asena Erkin arasında her ne olduysa veya oluyorsa bizi bağlamaz, zaten bahsi geçen iddialar ahlaki değerlerimize fazlasıyla ters, göresi duyası gelmiyor insanın!
Ama Berkay‘ın kendini sıyırmak için çıkıp da “Derya Şensoy benim sevgilim, hatta şu anda evimde uyuyor” diyerek genç bir kızı zor durumda bırakması, dikkati Asena Erkin’le olan konudan başka yöne çekmek için Şensoy’u harcaması, olacak iş değil.
Berkay’ın söylediği doğru bile olsa, Şensoy’un nerede uyuduğunu bütün Türkiye’ye ilan etmeye hakkı yok.
YGS’DE TUVALET KAĞIDI SIKINTISI
Geçen pazar üniversite sınavında ter döken birkaç tanıdığımın hepsi aynı konudan şikayet etti. “Sınava girerken yanımıza mendil almamız bile yasaktı, hal böyleyken okul tuvaletlerine tuvalet kağıdı koymaları şart, ancak benim bulunduğum okulda tuvalet kağıdı yoktu“ dediler.
ÖSYM her öğrenciye üç parça mendil vermiş ama bu tuvalet ihtiyacı için yeterli değil. Ve gerçekten de ciddiye alınması gereken bir konu. Zaten öğrencilerin yıllar süren emekleri ve çalışmaları birkaç saatlik bir sınava bağlıyken, bir de üstüne böyle bir sıkıntı yaşamamalılar.
Her okulun, “tuvaletlerinde tuvalet kağıdı bulundurması” zorunlu olmalı!