POLEMiĞiN DE BiR ADABI OLMALI!
Seren Serengil, Gülben Ergen’i tehdit etmeyi, huzurunu kaçırmayı alışkanlık haline getirdi, Ya konuşsun ya da sonsuza kadar sussun!
Kaç zamandır özel hayatıyla haber olmak dışında ortalarda görünmeyen Seren Serengil hem yeni bir albüm yaptı hem de yeni bir evlilik programına başlıyor. Şehrin dört bir yanına dev fotoğraflarını astırması promosyon açısından yetmiyor olmalı ki, yine ‘ezeli düşmanı’ ilan ettiği Gülben Ergen’le çatışmaya başladı.
Geçen yazımda Twitter’ın tartışmaları seviyesiz bir boyuta getirdiğinden bahsetmiştim. Klibinde giydiği tüylü çizmelerin aynısını Gülben Ergen’de görünce “Taklitçi” diye dalga geçmeye başlayan Seren Serengil, cevap gecikmeyince önce “Geçmişini açıklarım” tehditleri savurdu, sonra olayı abartarak “Doğurarak ahlaklı olunmaz” noktasına kadar getirdi (gerçi son söylediği ayrı bir tartışma konusu ama), insan yine de hayretle izliyor.
Bunları yutan yutuyor, yutmayan da “Yine başladılar” deyip geçiyor. Yine de atışmayı bu kadar rahatsız edici bir boyuta getirmek, üç çocuğu ve ailesi olan eski bir arkadaşına ‘sınır tanımaz’ bir şekilde saldırmak gerçekten büyük ayıp! Seren Serengil, Gülben Ergen’i tehdit etmeyi, huzurunu kaçırmayı alışkanlık haline getirdi, artık ya konuşsun ya da sonsuza kadar sussun! Yoksa bu davranışlara başvuran herkes gibi giderek kendisi batıyor.
ŞİFA NİYETİNE ‘RÜYANIZ HAYROLSUN’U İZLE!
Geceleri geç saatte canlı yayınlanan ‘Rüyanız Hayrolsun’ programı anlatılmaz yaşanır cinsten. Rüya yorumcusu Emine Hanım tam bir efsane! Hele yönetmen Hakan’la olan diyalogları “Bir canlı yayında bunlar nasıl olabilir” diye hem insanı şoke ediyor, hem de gülmekten bayıltıyor.
Kulaklığını takıp “Hakaaan ara verelim çişim geldi”, “Bu Hakan var ya menopozlu karılar gibi değerli izleyicilerim” tarzında cümleler kurarken adeta evindeki kanepede otururcasına rahat. “Canlı yayında bunlara nasıl izin verilir” dehşetini üzerinizden atabilir ve artık her rezaletin olabileceğini kabullenirseniz, kendinizi akışa bırakıp eğlenceli saatler geçiriyorsunuz! Son günlerde yakaladığım birkaç bomba cümle şöyle:
n Senin hissiyat kalbin çok ön planda tatlım. (Pardon ne kalbin, ne kalbin?) n Bak boşanmayı ya sen istiyorsun ya kocan, ben sana söylüyorum bu ikisinden biri! (Biraz sıksa üçüncü şıkkı da bulacak!) n Senin kocanın sadece maddi ve manevi sorunları var, başka hiçbir problemi yok! (Komedi dizileri bu ablayı değerlendirmeli!)
TÜRK-YUNAN MUTFAĞI... DENEYiN!
Aşure gününden beri sağ olsunlar eş-dost, komşular sık sık aşure gönderiyor. Bazıları çok lezzetli, bazıları ise Allah affetsin ama berbat! Malzemeler kararında kullanılmadığı zaman ya lapa oluyor ya da buğday çorbası gibi.
Aşure ve helva yapmak kadınların çoğuna zor gelir. Oysa doğru tarifi buldun mu çok kolay. Alın Engin Akın ve Mirsini Lambraki’nin ‘Türk-Yunan Mutfağı’ kitabını ve en usta aşçı kadar iyi yapın aşureyi. Ölçüler o kadar düzgün verilmiş, tarifler o kadar güzel ve kolay anlaşılır yapılmış ki, başarısız olma ihtimali bırakmıyor. Mezelerden salatalara, böreklerden çorbalara kadar iki ülkenin ortak lezzetleri ve yemek kültürleriyle ilgili her şeyi öğrenebileceğiniz bu kitapla mutfakta harikalar yaratabilirsiniz. Bana ‘Türk-Yunan Mutfağı’ kitabını hediye ederek içimde yıllarca gizli kalmış yeteneği çıkaran anneciğime teşekkürü bir borç bilirim!