PALA DEYİNCE BIYIK MI SANDI?

Gezi Parkı eylemlerine katılanlar yaka paça gözaltına alınsın, otel restoranında otururken eylemcilere desteklerini belirtenler yemek yerine biber gazı yesin, sanatçılar fişlensin, hedef gösterilsin, konserleri iptal edilsin ama öbür tarafta elinde palayla seri katil gibi insanlara saldıranlar serbest bırakılsın! Bu cani adamın serbest kaldığını gören başka bir manyağın hemen ertesinde elinde tabancayla etrafa ateş ederek dolaşmasına kimse şaşırmamıştır herhalde!
AKP milletvekili İdris Şahin’e göre bu, esnafın hukuk çerçevesinde bir eylemiymiş! Onların ruh halini de anlamak lazımmış! Şahin, pala lafını duyunca pala bıyıklılar yürüyüş yaptı falan sandı zahir! Bunun başka bir açıklaması olamaz çünkü!
Bu mantığa göre; bütün esnaf alsın palaları, dökülsün yollara, önüne gelene saldırsın biz de anlayış gösterelim! Hatta çok büyük kayba uğrayan otel yöneticileri falan da kapsın döner bıçağını, dalsın eylemcilerin arasına!
Dün palalısı, bugün silahlısı, yarına bizi Allah korusun zira koruyacak bir hukuk sistemi olmadığı net!

EMRE AYDIN’I GENÇLER ANLAR
Emre Aydın, Gezi olayları tekrar alevlenince Nevşehir Üniversitesi’nde vereceği konseri iptal etmiş. Bunun üzerine de rektör; “Emre Aydın gelemiyor dediklerinde ilk ihtimal olarak öldüğünü düşündüm. Öğrenciler mağdur edildi” şeklinde açıklama yapmış.
Diploma törenlerinde üniversitelilerin Gezi Parkı’na verdikleri desteğe defalarca şahit olduk. Dolayısıyla Emre Aydın’ın sanatçı duruşunu rektör anlamamış olsa da; gençlerin çok iyi anladığına ve bu kararına saygı duyduklarına eminim.

ZEYNEP KOMİSER’E HASRETLE
Yaz gelince oyuncusu, senaryosu sağlam dizilerin tatile girmesi, ekranda izleyecek bir şey kalmaması bende belirli bir süre travmaya sebep oluyor. Ekrandaki bu boşluktan istifade yazlık yapımlar başlıyor, birçoğu da başladığı gibi bitiyor. Mesela ‘Güzel Çirkin’ diye bir dizi başladı (polisiye furyasından); hem televizyonda, hem gazetelerde epey reklamını yapıyorlar.
Yıllar yılıdır ‘Arka Sokaklar’da bir Zeynep Komiser izledik. Gamze Özçelik, o rolü öyle bir oynadı, öyle hakkını verdi ki; dersin o Zeynep Komiser gerçekten var! Böylesi başarılı bir kadın komiser karakterini yıllarca izledikten sonra; Naz Elmas’ın Nazlı Komiser’i inandırıcılıktan çok uzak... Cebinden çıkarıp tuttuğu polis kimliği bile elinde eğreti duruyor.
Naz Elmas ve Ali Sunal’ı ‘ekranın en uyumsuz ikilisi’ diye lanse etmişler, hani espri niyetine. Halbuki hakikaten öyle! Hani bazı oyuncular vardır, izleyiciyi ekrana kilitler, reklam arası gelince ağlamaklı olursun; bazısı vardır adamı zap manyağı yapar... Başka diyeceğim yok...

ESRA EROL GİBİLERE HUZUR VERİN
Esra Erol’u tatilde bikinili çekmişler, belli ki cidden rahatsız olmuş, istemiyor. Bazıları gibi “Beni bikinili yakalayamazsınız” diye magazincileri gazlayıp ertesi gün fotoğrafçıların cirit attığı plajlara koşmuyor. Bence Esra Erol gibi bikiniyle görüntülenmeden kendi halinde tatilini yapmak isteyenlere saygı gösterilmeli, hali hazırda her adımında poz vermek için can atan, utanmasa fotoğraf makinelerinin önüne atlayacak tonlarca malzeme varken istemeyeni de bırakın kendi haline.