Dünyanın gelmiş geçmiş en olağanüstü seslerinden, kendimi bildim bileli yeryüzünde en hayran olduğum kişi, sopranoların kraliçesi Sarah Brightman pazar akşamı Yapı Kredi ana sponsorluğunda, Ülker Sports Arena’da aklımızı tam manasıyla başımızdan aldı.
Sahneye her dinlediğimde tüylerimi ürperten ‘Les Fleurs du Mal’ şarkısıyla çıktığında “Sen bittin kızım! Aylarca kendine gelemezsin!” dedim kendi kendime...
Bir arkadaşımın “Brightman epilasyon servisi gibi; kolumdaki tüyler dikilmekten tek seansta dökülüverdi” yorumu konserin etkisini özetler gibiydi! Bu ‘cennetten çıkma’ sese canlı şahit olmak anlatılamaz birşey... Sahneden hiç inmesin, onu dinleye dinleye yaşayıp gideyim istedim!
KONSER NOTLARI...
Sarah Brightman iki üç şarkıda bir kostüm değiştirdi. Tüm kıyafetlerini, kafasına taktığı birbirinden değişik taç ve dev aksesuvarlarla tamamladı.
Eski bir dansçı ve müzikal oyuncusu olan efsane sanatçı, zarif danslarıyla ve her şarkının anlamını yaşatan mimik ve tavırlarıyla tek kişilik bir ‘müzikal’ yaşattı bize...
Andrew Lloyd Webber’ın Brightman için bestelediği ‘Operadaki Hayalet’i (Bu şarkının ve müzikalin benim için önemini anlamak için bkz. ‘Cadde’deki Hayalet’!) yeryüzünde kimse ünlü soprano kadar ‘dinleyenin aklını alacak’ şekilde söyleyeyemez!
Çıkardığı seslerin bir insan evladından çıkıyor olduğuna bile inanmak güç, dünyayı inleten şarkıyı ‘gerçek sahibi’nin sesinden dinlemek rüya gibiydi!
Şarkının bitiminde bütün salonun ayağa fırlayıp elleri patlarcasına alkışlamasını bekliyordum ama herhalde aramızda çok daha olağandışı vokaller dinleyenler vardı ki(!) yerinden kıpırdamaya tenezzül etmeyen çok kişi oldu. Bu şarkıyı söylediği her yerde, dinleyenlerin takkesinin uçmasına alışkın olan Brightman epey şaşırmıştır!
ERKAN AKI MUHTEŞEMDİ!
‘Canto della Terra’ ve ‘Operadaki Hayalet’te Brightman’la düet yapan ünlü tenorumuz Erkan Akı’nın muhteşem performansı salonu yıktı geçti; alkışlamaktan ellerimiz patladı, gururdan göğsümüz kabardı.
Akı’nın harika sesine sağlık...
“Bilinen şarkılarını söylemedi” diye şikayet edenler oldu. Halbuki, birkaç şarkı hariç hepsi Brightman’ı takip edenlerin (misal ben) bildiği şarkılardı. Herhalde kendi albümlerinden söylemek yerine sürekli müzikal ya da klasikleşmiş parçaları söyleyecek değildi!
Neticede bu konser, Brightman’ın turnesinin bir ayağıydı; gittiği ülkeye göre repertuvar değiştirmesini bekleyemeyiz. Bu konserdeki kilit nokta ne söylediğinden ziyade ‘o sese canlı şahit olma şansı’...
Dünyanın en önemli sopranolarının başında gelen sanatçının konseri, bence yeterince duyurulmadı.
Küçücük bir gazete haberinde dikkatimi çekmiş olmasa ben de kaçırabilir ve üzüntüden komaya girebilirdim! Böylesine önemli ve muhtemelen bir defa şahit olunacak sanat olaylarının duyurusu daha çok yapılmalı.
Bise çıktığında söylediği ‘Question of Honour’ şarkısı, ondan dinlemeyi en sevdiğim şarkılardan biriydi.
Bir kez daha çıksın diye çılgınca alkışladık ama olmadı!
BRİGHTMAN’IN UZAY AŞKI!
n Konser boyunca fondaki uzay görüntülerine pek anlam verememiştim, meğer Brightman’ın en büyük hayali uzaya gitmekmiş. 2015’te yapacağı uzay yolculuğu için eğitim alan sanatçı, 31 milyon pound civarı bir parayı gözden çıkarmış. Demek konserdeki uzay görüntüleriyle ‘hayatının hayali’ni dinleyicisiyle paylaşıyor.