Korkunç bir yaz mevsimi geçirdik milletçe, gencecik evlatlarımızı şehit verdik. Yeni şehit haberlerine uyanma korkusuyla gözlerimizi yeni güne açamaz olduk, hepimiz mutsuzuz, bir şekilde ayakta durmaya çalışıyoruz ama aslında kimsenin ayakta duracak hali kalmadı!
Ancak bu kara günleri yaşarken, verdiğimiz şehitlerin bizde yarattığı isyan ve nefret duygusunu yanlış adreslere çevirmek, bazı ünlü isimleri günah keçisi ilan etmek ve hedef göstermek de akıla, mantığa ve en önemlisi insanlığa hiç uygun değil.
Beren Saat’e yapılan psikolojik baskıyı hayretler içinde izliyorum! Sussa sustuğu için, konuşsa konuştuğu için linç ediliyor! Instagram’da paylaşım yapmasa yapmadığı için, yapsa paylaştıkları abuk subuk anlamlara çekildiği için sürekli hakaret ve beddualarla yüz yüze kalıyor.
Kendini ifade etmeye çalışıyor, aradan cümleleri cımbızla çekip, o cümlelerin üzerinden saldırıyorlar! Doğmamış çocuğuna bile beddua ediyorlar ya, bizim insanlarımız ne zaman bu derece acımasız, kalpsiz, Allah’tan korkmaz oldu?!
Klavye canavarı kesilmeden düşünün!
Tepki gösterecekseniz asıl sorumlulara gösterin, aramızdan bir kişiyi çekip ona saldırmakla nereye varacaksınız?
Klavye canavarı kesilmeden, içinizin karanlığını en çirkin şekilde kusmadan önce kendinizi o genç kadının yerine koyun da bir düşünün... Bir anda ‘vatan haini’ ilan edilmek, provokatörlerin peşine takılıp anlamadan, dinlemeden, yaptığı açıklamaları okuma zahmeti bile göstermeden nefret kusan tonlarca insanın karşısında kalmak nasıl bir histir diye!
İsteyen üzüntüsünü haykırarak, isteyen susarak yaşamakta özgürdür. Kimin ne hissettiği konusunda karar mercii olamaz kimse, bunu bir Allah bilir. Madem bedduaya bayılıyoruz, ben de bu sonu gelmeyen linç etme haline lanet ediyorum!
BAYRAM KANA BULANMASIN!
Her Kurban Bayramı öncesi içimi aynı endişe kaplıyor. Yine zavallı hayvanlar kesim yapmayı bilmeyen insanların elinde acılar içinde kesilecek, etraf kan gölüne dönecek, bakmaya yürek dayanmayan vahşi görüntülerle burun buruna geleceğiz diye kaçasım geliyor buralardan.
Dini sorumlulukları yerine getirmenin vahşete dönüşmemesi adına, kurbanlıkları dini ve insani kurallara uygun kesmeyenlere para cezası verileceğini açıkladı Orman ve Su İşleri Bakanı.
Umarım cezadan korkarlar da, bu bayramda hayvanlara yapılan eziyet ve şiddet görüntülerine şahit olmayız.
Hepimize medeni şartlarda geçecek bir bayram diliyorum dostlar...
YERALTINA İNİYORUZ
Gece kulüpleri hep aynı malum; gümbür gümbür müziğin haricinde pek bir atraksiyon göremezsiniz. Harbiye’deki Superfabric ise bu kuralı fena bozdu!
Yeraltında olması bile yeterince heyecan vericiyken, Paris’in ünlü Raid Bar’ındaki şovları da İstanbul’a getirmesi Superfabric’i benzersiz kılıyor.
Buralarda görmeye alışkın olmadığımız sıra dışı dans şovlarıyla eğlenceye çok farklı bir soluk getiren mekanda, müzik yabancı parçalarla başlayıp popüler Türkçe şarkılarla devam ediyor.
Superfabric son günlerde eğlence severlerin dilinden düşmez oldu, bayramda kendini yurt dışındaki kulüplerdeymiş gibi hissetmek isteyenler, tekdüze eğlence hayatından sıkılanlar illa ki gidip görmeli.