Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Romanlar kendilerini yanlış tanıttığı için ‘Roman Havası’ dizisinin yayından kalkmasını istiyormuş. Perşembe akşamı Oya Başar, Cezmi Baskın, Levent Ülgen gibi usta oyuncuların rol aldığı diziyi izlerken, yüzümdeki gülümseme ifadesi bir an bile kaybolmadı.
Zaten günlük hayatta binbir stresimiz var, diziler desen her birinde ayrı dram...
Haliyle her anı ayrı cümbüşlü ve eğlenceli olan ‘Roman Havası’ bana ilaç gibi geldi, saatler nasıl geçti anlamadım ama başarılı bir iş çıktı ya ortaya, hemen paçasından tutup aşağı çekmek lazım!
İzlerken “Vay demek Romanlar küfürbaz, hımm hem de kavgacılar, aa bir de hırsızlar üstelik” gibi diziden Romanlar’a dair genellemeler çıkarmak aklımın köşesinden bile geçmedi, kimsenin de bunları düşüneceğini sanmıyorum ama Romanlar dizinin böyle bir etkisi olduğuna inanıyor ve kızıyorlarmış.
Yahu birçok ülkede başbakana kadar herkesin, her şeyin mizahı yapılır kimse rahatsız olmaz; bizde kim ‘mizah konusu’ olsa kıyamet kopar. Korkarım espri anlayışı olmayan, fazla alıngan bir milletiz!

Haberin Devamı

DENİZ SEKİ’YE DESTEĞİ İÇTEN Mİ?

Popstar’ın ülkede fırtına gibi estiği dönemde jüri üyesi Deniz Seki, yarışmacı Bayhan’ın cezaevinde yattığı ortaya çıkınca büyük tepki göstermiş ve jüri üyeliğini bırakmıştı.
Aradan yıllar geçti, bu kez Deniz Seki ikinci kez cezaevine girdi. Gözler hemen Bayhan’a döndü, ilahi adalet konuşmaları yapılmaya başlandı, Bayhan’ın yorumları alındı falan...
(Halbuki cezaevine girme sebepleri arasında uçurumlar var, iki ismin yan yana getirilmesi çok yersiz.)
Bayhan’ın Seki’yle geçmişte yaşadığı gerginliğe sünger çeken ve kin tutmadığını gösteren tavrı iyiydi hoştu ama “Deniz Seki’yi cezaevinde ziyaret edeceğim” açıklaması da, sahneye çıktığı mekanın duvarlarına “Deniz Seki’ye özgürlük” yazıları astırması da maksadını aşan hareketler...
Bayhan’ın bu ‘kendince verdiği desteği’ uzatması samimiyet ve iyi niyet göstergesinden ziyade, olayı reklam ve gündeme gelme malzemesine çevirdiğini hissettiriyor bana!

GELENEKSEL BAYIK YILBAŞI PROGRAMLARI!

Haberin Devamı

Ailecek yılbaşı gecelerimizi akrabalar ve yakınlarımızla evde geçirmeyi severiz (Televizyonda ‘Victoria’s Secret’ kabusu da olmasa evde yılbaşı tadından yenmez!) ama geçen yıl değişiklik olsun diye aile dostlarımızla İstanbul’un en popüler restoran-kulüplerinden birinde girdik yeni yıla.
İyi halt ettik! Yemekler ‘lezzet’ kelimesinin civarından bile geçmiyordu, tamam “Hindiyi annem kadar efsane pişirin” demiyorum ama şöhretinize ve aldığınız tonlarca paraya yakışır şekilde pişirmeyi denemelisiniz!
Hadi yemekler fiyasko, yılbaşı gecesine özel ufacık bir eğlence, bir atraksiyon da yoktu.
Gece 12’ye doğru elimize birer maskeyle şapka tutuşturdular o kadar, aman ne dahiyane bir fikir ve ne büyük zahmet!
O gece epey söylenmiştik, bizim evde bile çok daha fazla eğlence oluyor yeminle!
Merak edip ünlü restoran-kulüplerin yılbaşı programlarına baktım, yine aynı! “Teoride güzel pratikte tatsız tuzsuz yemekler, sıfır emek, sıfır eğlence” konseptiyle çuvalla para alacaklar geleneksel olarak!
Gerçi bu mekanları her sene doldurup, onlara “Amaaan nasıl olsa full çekiyoruz yormayalım kendimizi” diye düşündürten müşteriye müstehak!