Livaneli gibi dev bir sanatçı konser öncesi kendi kulisine sokulmuyor. Tatsızlığa rağmen seyircisine, sevenlerine saygısından sahneye çıkıp konserini veriyor
Zülfü Livaneli... Türkiye’nin yaşayan efsanelerinden... Dünyanın saygı duyduğu yeri doldurulamaz sanatçılarımızdan. Bir konsere çıkacağı zaman bir dediği iki edilmemesi gereken, rahatının huzurunun sağlanması gereken çok önemli bir isim.
Ama ne oluyor, iki günlük şarkıcıların her türlü şımarıklığı karşılanırken, Livaneli gibi dev bir sanatçı konser öncesi kendi kulisine sokulmuyor ve çıkan tartışmada saldırıya uğruyor. İnanmakta güçlük çekiyorum.
Böyle bir rezalet, böyle bir saygısızlık, böyle bir hadsizlik akıl alır gibi değil. Ve Livaneli bu korkunç tatsızlığa rağmen seyircisine, sevenlerine saygısından sahneye çıkıp konserini veriyor.
“Olay Zülfü Bey’in anlattığı gibi değil” demek yerine bu rezaletin sorumluları en acilinden cezasını çekmeli. Livaneli gibi kıymetli isimleri el üstünde tutmak boynumuzun borcudur.
URZA’DA MUHTEŞEM BİR KIR DÜĞÜNÜ...
Birbirini hayatını birlikte geçirmek isteyecek kadar çok seven iki insanın ömür boyu unutmayacakları en özel günlerden biri düğün günüdür haliyle. Bugüne kadar kaç düğüne gittim sayısını hatırlamıyorum ama beni en çok etkileyeni geçtiğimiz hafta sonu gittiğim düğün oldu..
Kır düğünü yapmak isteyen çift mekan olarak İstinye’deki Urza’yı seçmişti. İlk defa gittiğim Urza’ya gerçekten hayran kaldım. Yemyeşil bir bahçenin ortasında kır çiçekleriyle süslenmiş bembeyaz masalar harika görünüyordu.
Genelde gelin ve damat gösterişli ve ağır bir müzik eşliğinde yavaş adımlarla yürüyerek, hafif kasılmış halde ortaya çıkarlar malum. Yine aynı şeyi beklerken bu çift çok hareketli ve eğlenceli bir şarkı eşliğinde hoplaya zıplaya, güle oynaya geldiler.
Hayatımda gördüğüm en şeker gelin ve damattı. Onlar nikahın kıyılacağı yere yürürken kendimi bir Amerikan film sahnesini yaşıyor gibi hissettim. İkisi de “Evet” dedikten sonra tüm davetliler kendilerine önceden verilen beyaz balonları aynı anda gökyüzüne bıraktı. Görüntünün güzelliğini görmenizi isterdim..
Bu düğünde anladım ki gelin ve damadın ruhu bütün organizasyona siniyor. Her ikisi de o kadar içten, tatlı, eğlenceli ve pozitif enerji veren insanlardı ki düğünün atmosferi de aynen öyleydi. Gece boyunca masaların çoğu boştu çünkü herkes dans pistinde eğlenmekle meşguldü.
Enbe muhteşemdi...
Bu arada Enbe orkestrasının bir düğün daveti için ne kadar iyi bir seçim olduğunu söylemeden geçemem. Söyledikleri yerli ve yabancı birbirinden güzel şarkılarla geceyi daha da kusursuz hale getirdiler.
SUŞİ Mİ DEDİN?!
Suşi dendiği vakit bende akan sular durur! Ama bu kadar sevmeme rağmen İstinye’deki İoki restoranı yeni keşfettim. Bu da benim ayıbım!
İoki daha önce hiç bir yerde yemediğim kadar lezzetli ve farklı sushileriyle beni tam anlamıyla mest etti. Restorandan çıkarken patlayacak kadar doymama rağmen içimden “Birkaç tane daha yiyebilir miydim acaba?” diye geçiriyordum. Şu an yazarken aklıma geldikçe bile ağzım sulanmakta! Suşi tutkunu olup da İoki’yle henüz tanışmayan varsa İstinye’ye uçarak gitmeli!