Benim gibi Livaneli sevdalıları bugünlerde bayram havası yaşıyor. Zülfü Livaneli, tam dokuz yıl aradan sonra yepyeni şarkılardan oluşan “Gökkuşağı Gönder Bana” albümünü çıkardı geçen günlerde
Çıktığı günden beri dinlemeden duramıyorum. Şarkılar yepyeni ama ileride onların da diğer Livaneli şarkıları gibi birer klasik olup, konserlerde onbinlerce kişi tarafından hep bir ağızdan söyleneceklerini düşündükçe heyecanlanıyorum. Geçen yaz gittiğim Livaneli konserinde yeni albümün habercisi olarak söylediği “Ege” şarkısında çok keyiflenmiş; “Çocuk Kalbim Seni Söyler” korosundan minik solistlerin söylediği “Haberleri Açma Baba”da ise kendimi tutamayıp ağlamıştım.
Albüm de aynı böyle işte; dinlerken bazen içim umut ve mutlulukla doluyor, bazen ise hüzünlenip düşüncelere dalmış buluyorum kendimi.. Ferhat Livaneli’nin müzik direktörlüğündeki “Gökkuşağı Gönder Bana” insanı bambaşka dünyalara götürüyor, bugüne kadar ki tüm Livaneli şarkılarında olduğu gibi..
Bu arada Zülfü Livaneli bir hayli kilo vermiş ve yeni haliyle gençlik yıllarına dönmüş resmen. O’nu hep böyle sağlıklı ve dinamik görmeyi diliyorum.. Hep dediğim gibi; sonsuza kadar Livaneli!..
DiVAN PUB’IN DÖNERi Mi DEDiN?
“Divan Pub’ın döneri harika”, “Sen döner seversin mutlaka dene”, “Erken git millet kapış kapış yiyor bitiveriyor” sözlerini son günlerde o kadar çok duydum ki el mahkum gittim tabii!
Zeytinyağlısı, salatası, balığı, döneri, tatlısı; masaya gelen her şey o kadar lezzetliydi ki; arkadaşlarla birbirimizin tabaklarına çatal atmaktan kol kası yaptık! Eminim dışarıdan pek komik görünmüşüzdür ama göz dönmesi böyle bir şey işte; kimseyi takmıyorsun!
Ortam desen çok keyifli ve kaliteli, sanki yurt dışında bir pub’daymışım gibi hissettim; servis desen son derece özenli ve ilgililer; yemekler zaten olay... Divan Pub’a her şeyiyle bayıldım.
(Alakasız olacak ama tuvaletlerin temizliğinden de bahsetmeden geçemem, zira önemli bir nokta kanımca! Tuvaleti pis olan yerin mutfağı da pismiş gibi gelir bana, çok huylanırım; takıntılı bir hijyen manyağı olarak Divan Otel’in tertemiz ve bakımlı haline de ayrıca bayıldım.)
ZORLU CENTER’DA UÇMA DENEYi!
Açılmasıyla birlikte en popüler alışveriş merkezleri arasındaki yerini aldı Zorlu Center ama açık bölümlerindeki “sanki dağda fırtınaya yakalanmış hissi veren” rüzgar ve aşırı soğuk nedeniyle keyif alarak gezmek mümkün değil ne yazık ki. 3-5 kilo vermiştim; rüzgardan ayaklarım yerden kesilince “Vermez olaydım” dedim yeminle! Havalar iyice ısınana kadar Zorlu Center’ı uzaktan seveceğim sanırım.
HAYALET’TEN SEÇMELER
- Davranış, herkesin kendi yüzünü gösterdiği bir aynadır... Goethe
- İnsanın değerini varlığı değil yokluğu gösterir ki; yokluğu bir şey değiştirmeyenin varlığı gereksizdir... Dostoyevsky
- İnsanların ne kadar kötü olduklarını görmek beni hiç şaşırtmıyor fakat bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce çok şaşırıyorum... Goethe
- İnsanı en çok üzen şey ummadıkları kişiler adam olurken; adam sandıklarının insan bile olamamış olmasıdır... Adam Fawer