Geçtiğimiz akşam tesadüfen bir evlilik programına denk geldik ki, geçen diyaloglara ağzımız beş karış açık bakakaldık annemle. Yanında annesiyle genç bir erkek, kendisine talip olan kızlarla canlı bağlantı yapıyor. Bu sırada kızların ev hayatlarını, yaptıkları yemek alışverişlerini falan izliyoruz hep birlikte. Genç kızlar kendilerini beğendirmek için damat ve kaynananın sorularını yanıtlıyor. Ancak damadın annesi öyle bir tip ki, hani adama aşkından ölsen bile kadını tanıyınca topuklarını kalçana vura vura kaçarsın. Değil koskoca hayata tahammül etmek beş dakikalık sohbette bile cinnet getirmeden durabilmek mümkün değil! Kızları sürekli olarak aşağılayıp hakaret etmesi yetmiyor, kız annelerine de her türlü hakareti sıralıyor. “Siz oğlumu istediniz, o zaman ben size her türlü eziyeti yaparım” der gibi tavırlar... Bu sırada yanındaki oğlundan çıt yok. (Arada bir “Ya sabır” çekiyor ama onu da içine içine söylüyor, öyle çekiniyor annesinden!) Sanki o değil de anası evlenecek! Şükür bazı kızların anneleri tepki gösterdi kaynananın hadsizliklerine.
Kadına saygıyı çok bekleriz!
Ama gencecik kızların sırf koca uğruna hem kendilerine, hem annelerine yapılan hakaretlere sustuğunu, “Başlarım sana da, oğluna da” diyemediğini görmek fazlasıyla can sıkıcıydı. Bir evlenme telaşıdır gidiyor bazılarında, halbuki başın dik gururunla yaşa, yanlız ol değil mi? ‘Koca olsun, çamurdan olsun’ zihniyeti yüzünden her türlü saygısızlığa eyvallah ediyorlar.
Programlarda, dizilerde kadınlar aşağılandıkça, ekran kadına karşı sözlü veya fiziksel şiddetle dolup taştıkça, toplumda kadına saygı duyulmasını, şiddetin bitmesini beklemek imkansız. Milyonlarca kişi üzerinde büyük gücü olan televizyon ekranında kadına şiddetin her türlüsünün önüne geçilmeli önce!
TEKSAS MÜBAREK!
‘İstanbul Anadolu Hisarı’nda popüler bir restoranda silahlı olay çıktı’ haberini duyunca herkes gibi benim de aklıma terör geldi önce... Evime de çok yakın, zaman zaman gittiğim bir mekan. “Reina kabusunu üstümüzden atamadık, yenisi oldu” diye telaşlandım. Meğer kişisel husumettenmiş. Silahlı adam elini kolunu sallayarak mekana giriyor ve düşmanına ateş açıyor. Demet Akalın da dahil mekanda oturanlar bir anda silahlı saldırının göbeğinde kalıyor. Benzer bir olayı ben de Bodrum’da yaşadım, şoktan donakaldığımı hatırlıyorum. Zaten her an terör endişesiyle yaşıyoruz, bir bu tip olaylarımız eksik! Teksas gibiyiz, herkes Allah’a emanet!