Kadın hakları deyip duruyoruz ama öte yandan ‘erkek hakkı’ diye bir şey de var! Adamı beğenmediniz diye ‘bir erkeğin en özel bilgilerini’ söyleme ve onu ‘toplum önünde küçük düşürme’ hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz?
Günlerdir nereye baksak Şahnaz Çakıralp’in kocasıyla ilgili ‘ağzına geleni söylediği’ haberleri görmekten hepimize gına geldi! “Boşanma sebeplerim çok özel, konuşmayacağım” diye başladığı açıklamalarında anlatmadığı rezalet kalmadı maşallah!
Sen bir adamı tanımışsın, beğenmişsin, evlenmişsin, sonra baktın aradığını bulamıyorsun sessizce ayrılır gidersin. ‘Çoluklu çocuklu’ koskoca bir insanla ilgili söylemediğini bırakmamak, “Kocalık görevini yerine getiremedi” diyerek erkekliğine kadar diline dolamak olacak iş değil!
Kadın hakları deyip duruyoruz ama öte yandan ayıptır hatırlatması ‘erkek hakkı’ diye bir şey de var! Adamı beğenmediniz diye ‘bir erkeğin en özel bilgilerini’ söyleme ve onu ‘toplum önünde küçük düşürme’ hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz Şahnaz Hanım?! Ya aynı şey size yapılsaydı, ne hissederdiniz?!
Kocasına giydiren yıldız oluyor!
Gerçi son dönemde pek moda oldu, kocandan ayrılırken gazetelere ne kadar manşet malzemesi verirsen, şöhretin o kadar katlanıyor. Bir anda en gözde yarışmalarda boy gösterir, televizyonlarda program sunar hale geliyorsun; örnek mi istiyorsunuz, alın size İvana Sert! Kadın “Kocam beni aldatıyor” diye ortaya fırladı, bir anda yıldız oldu; “A star is born!”
Bizim memlekette işinde başarılı olmana gerek yok zaten, özel hayatındaki en özellerinle gündeme gelmeyi başardın mı yırtıyorsun anasını satayım! Arkadaşlar sevabına bana da birkaç öneri getirin! ‘Şahnaz Çakıralp ne zaman işindeki başarısıyla bu kadar gün üst üste gazete sayfalarını süsledi?’
Vallahi kapalı kapılar ardında ne yaşadılar, ‘kim haklı kim haksız bilemeyiz’, umurumuzda da değil aslında ama Hayalet’iniz bu olayda ‘kadın tarafını’ savunamayacak. Şahnaz Çakıralp bu
ilişkide mağdur olan kişiyse bile, bu yaptıklarıyla ‘haklıyken haksız duruma’ soktu kendini.
Süslü patiklere örnek!
Onu işte bu yüzden seviyorum, şöhretin ve paranın büyüsüne kapılıp her şeyi boşveren bir sürü yaşıtı ünlünün aksine; toplumsal olaylarda elinden geleni her defasında yapıyor. Helal olsun!
Beren Saat’in yürüyüşe tamamen makyajsız ve sade bir kıyafetle katılması da sivil toplum kuruluşlarının eylemlerine süslü püslü katılan kadınlara ders olsun. Topuklu ayakkabı, dar etek, kuaförlü saç ve full makyajla eyleme meyleme gidilmez! “Ama şurdan geliyorum, ama buradan bilmem ne davetine gideceğim” denmez. Bir yanda ‘kadınlar vahşice öldürülüp, küçücük çocuklar tecavüze uğrarken’ onların hakkını böyle aramak komik ve ayıptır!