Perşembe akşamı alışveriş tutkunlarının uzun zamandır heyecanla beklediği H&M Türkiye’deki ilk mağazasının açılışını yaptı. Forum İstanbul’un girişinden H&M’in kapısına kadar uzanan kuyruğu görmeliydiniz, tam anlamıyla ‘iğne atsan yere düşmez’ bir kalabalık vardı. İki katlı dev bir mağazanın indirimli alışveriş yapmak için birbiriyle yarışan yüzlerce insanla dolu olduğunu bir düşünün! Kıyafetler kapanın elinde kaldı. Benim de canım can, elim armut toplamıyor tabii, birkaç parça bir şeycik alayım dedim ama ne mümkün, daha ilk yarım saatte çoğu giysinin 36-38 bedenleri tükenmişti. Ne formda milletmişiz vesselam! Sanatçılar, mankenler, sosyetikler kimi ararsanız açılıştaydı. H&M’in resmi açılışı bugün saat 11.00’de yapılıyor. Hem moda, hem kaliteli ürünlerle dolu H&M’in en güzel yanı da fiyatların çok uygun olması... Bizzat test ettim, cep yakmıyor! Güzel ülkemde yeni trend H&M’den giyinmek olacak, hadi koşuuuunn!
HERKESİN GÜNDEMİ: DENİZ AKKAYA
Kadınlar Akkaya’nın tarafından bakıp değerlendiriyor olayı ve genel olarak “Hepimiz Deniz’iz, hepimiz Akkaya’yız” düşüncesi çıkıyor ortaya. Tabii ki aralarında neler geçtiğini, ilişkilerinin nasıl bir boyutta olduğunu bilemeyiz ama neticede kısa zaman öncesine kadar el ele fotoğraflarını görüyorduk. Eh haliyle, yıldırım hızıyla alınan bu evlilik kararı biz ‘olaya dışarıdan bakan dedikoducular’ı bile şoke ettiyse, Akkaya içten içe kimbilir nasıl isyan etmiş ve etkilenmiştir. İşin kötüsü bu kadar göz önünde bir kadın olduğu için güçlü; anne olduğu için de sessiz ve sakin durmak zorunda. Oysa eminim ki aklından Önbilgin’e “Mutluluk dilemekten” çok daha başka cümleler geçiriyordur. (Bu durumda benim cümlelerim bol bip’li olurdu mesela!)
Erkek cephesinde durum...
Erkekler ise “O zaten düzgün giden bir ilişki olmadığı halde çocuk doğurdu, Efe’nin yanlışı yok” görüşündeler. E tabii erkek kafası ne de olsa! Onlar yaptıkları hareketlerin karşılarındaki kadını nasıl etkileyeceğini, üzeceğini veya yıpratacağını düşünemezler, kaldı ki bu durumda işin içinde çocuk da var... Olup bitenlere bakınca “Erkeklerde vicdan duygusunun noksan olduğuna” dair inancım giderek pekişiyor! Bir erkek ilişkiyi kafasında bitirdiği anda kendi yoluna bakar, daha önce ‘sevgiyi ve hayatı paylaştığı, değer verdiği’ kadının duyguları, kırılganlıkları artık onun umurunda bile olmaz! Erkekleri sevmediğimden değil ama özellikle bizim topraklarda mayaları böyle kardeşim... Aşk, meşk sanki oyun gibi, o dalgaları kadınlar kendi kafalarında yaşarken erkek bidiğiniz ‘dalgasını geçiyor’, mesele bundan ibaret! Ben diyorum ki; her şeyin ilacı zaman ... Bir de ‘ilahi adalet’!
BABA OLACAK ADAM YOK!
Efendim; Jennifer Aniston arkadaşlarına Hollywood’un birçok gözde ve yakışıklı adamıyla birlikte olmasına rağmen baba olabilecek birini bulamadığından yakınmış. Ve bombayı patlatmış: “Brad’den çocuk istiyorum.” “Arkadaşım sen o treni kaçırdın, adam ‘Çocuk istiyorum’ dediğinde ‘vücudum bozulmasın’ ayaklarına yattın. Kapan kaptı, şimdi de adam kreş açtı, çocuk bakmaktan yaşlandı zaten, yenisini yapacak hali mi kaldı?” diye düşünürken... Ben de dalınca kendime gelmem uzun sürer yani, aklımdaki kişilerle birebir sohbete filan girerim.
Neyse tam o sırada Angelina Jolie cephesinden Brad’in hâlâ formunda olduğu haberi geldi, olaya bakın; Jennifer’ın bu konuşmalarını duyan Angelina çok sinirlenmiş ve en kısa sürede yeniden hamile kalmış (Karşındaki Brad olunca bu süre de olsa olsa birkaç saattir herhalde). Şu anda üç aylık hamile olduğu söyleniyor. Jolie hamilelikle ilgili sorulara sadece gülümsemekle yetiniyormuş, film setinde çalışanlar da yediğine içtiğine aşırı özen gösterdiğini anlatıyor. Eğer Angelina Jolie hamileyse ‘yuh artık’ diye haykırmak istiyorum. Brad’i elinden kaçırmamak için her seferinde hamile kalırsa yakında kendi ülkesini kuracak kadar kalabalık bir nüfusa sahip olacak. Düşünüyorum da Brad ve Angelina bizim memlekette yaşasalar, “En az 3 çocuk” diye tutturan Başbakan’ın en sevdiği vatandaşları onlar olurdu herhalde!