Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Uzak kaldığımız dönemde en çok yaptığım şey ‘düşünmek’ oldu. Geçmişi ya da geleceği düşünürken bugünü kaçırdığımızı fark etmiyoruz çoğu zaman. Ve şimdi bütün enerjimle huzurlarınızdayım

Bu köşede sizlerle buluştuğum koca bir senenin sonunda biraz soluklanmak, kendimi dinlemek ve ‘her şeye’ yeniden başlamak için kısa bir süre yazmaya ara verdim. Habersiz kaçtığım için kızmış olabilirsiniz ama ‘bir Hayalet’in hele ki çatlak bir ruhsa’ ne zaman ne yapacağı önceden belli olmuyor! Ve şimdi bütün enerjimle huzurlarınızdayım, ayrıca duygusallaşmayı pek sevmesem de sizi özlediğimi itiraf etmeliyim!
Uzak kaldığımız dönemde en çok yaptığım şey ‘düşünmek’ oldu. Hayatımı, yaptıklarımı, yaşadıklarımı, beni üzenleri, benim istemeden üzdüklerimi, hayatıma girenleri, hayatımdan gidenleri, başardıklarımı ya da henüz ulaşamadıklarımı... Hepsini düşündüm durdum. Sonra anladım ki “Düşün düşün kakadır(!) işin” gelmiş geçmiş en doğru laflardan biri! Düşünen adam heykeli miyim anasını satayım, bekleme yapma devam et! Derhal hayatın içine ve sosyal Hayalet kimliğime geri dönüş yaptım. Ohhh be dünya varmış!
Geçmişi ya da geleceği düşünürken bugünü kaçırdığımızı fark etmiyoruz çoğu zaman. Geri gelmeyecek günlerimizi heba ediyoruz. Halbuki yıllar öyle bir hızla geçiyor ki harcanacak tek bir an yok! Attığınız her kahkaha yanınıza kâr, kendinizi yıprattığınız her saniye kendinize zarar...

iŞTE GELDiM BURDAYIM


‘BİR GÜN’ FİLMİ ŞAHANE!

Haberin Devamı

Geçen akşam taktım değişmez kankalarımdan Mumu’yu koluma, düştüm sinema yollarına.. Anne Hathaway ve Jim Sturgess’in (kendisi cidden hoş bir arkadaş!) başrolünde oynadığı ‘Bir Gün’ filmi kesinlikle izlenmeli dostlar.. ‘Üniversite mezuniyetinde tanışan iki gencin yıllar boyunca tanışma yıldönümlerinde bir araya gelişleri, aşk ve dostluk karışımı ilişkileri’ni konu alan film aslında bundan çoook daha derin şeyler hissettiriyor izleyiciye.
Kız adım adım hedeflerine ulaşmayı ve sürekli bir ilişkiyle düzgün bir hayat yaşamayı seçiyor; kadına ve gece hayatına doymayan, zaten çok etkileyici olduğunu düşünürken bir de televizyonda sunuculuk yapınca iyice havaya giren erkek kahramanımızsa ‘görünürde eğlenceli gerçekteyse bomboş’ bir hayat yaşıyor.
Çevremde böyle yaşayan erkek örnekleri mevcut, “Bu adamlar gecelik ilişkilerle, yanlarında onları gerçekten seven bir kadın olmadan nasıl mutlu oluyor?” sorusu kafamı hep kurcalardı, bu filmle anladım ki mutlu olmuyor sadece öyle görünüyorlarmış! Ha bir de insan ‘karşısındakinin ne kadar anlamlı olduğunu’ onu gerçekten kaybettiğinde anlıyormuş. Herkes kendiyle veya karşısındakiyle bir şekilde yüzleşecek filmi izlerken... Özellikle ‘günübirlikçi beyleri’ çok şey bekliyor!

Haberin Devamı

Gerçek dostla sohbetin tadı başka..
Film bizi biraz kederlendirdi, çıkışta Mumu’yla “Bir şeyler içelim açılalım” dedik. Biraz dertleştik, biraz güldük... Uzun zamandır görüşmemiştik, onunla muhabbet ederken ‘gerçek bir dostun’ ne demek olduğunu bir kez daha anladım...
Aradan ne kadar süre geçtiği farketmez, görüştüğün anda kaldığın yerden devam edersin. Bilirsin ki bazı dönemler onu ihmal etsen bile o hep yanıbaşında olacaktır. Kelimelerini seçmezsin, hiçbir şeyini gizleme gereği duymazsın çünkü ondan sana zarar gelmez. Gerçek bir dostun sözleriyle seni sarmaladığı anlar gelip geçecek bir sevgilinin sana sarılmasından çok daha fazla güven verir. Ben de bu konuda şanslıyım vesselam!