Kendim maskeli bir Hayalet olduğum halde attığım bu başlık size çelişkili gelebilir dostlar ama bahsettiğim maske başka
Benim derdim; gerçek benliğini, karman çorman ruhunu maskeler ardına saklayıp karşısındakileri kandıranlarla... Bazen dünyanın en iyi kalplisi, en tatlısı, en içteni sandığın kişilere bir bakıyorsun; kontrollerinin zayıfladığı veya çıkarlarına ters düşen bir anda içlerinden o ana kadar görmediğin, tanımadığın bambaşka bir kişilik fırlayıveriyor.
Böyle durumlarda şaşırıyorum ister istemez; neden herkes rengini baştan belli etmez ve olmadığı biri gibi davranır ki? Her birimizin ne olduğu er ya da geç ortaya çıkacakken...
Bir de duygularını açık etmeyi kendine yediremeyenler var. Karşısındakine bir şeyler hissettiğini, önemsediğini kabul etmek istemeyenler... Paylaşılınca güzelleşen hisleri egosuna kurban eden, maskesini takıp cool’u, “Ben kimseyi takmam, sadece takılırım”ı oynayanlar. Etraf maskelilerle dolu...
Karşındakinin gösterdiğinden başka bir yüzü olduğunu sezdiğin anda uzayacaksın arkadaş! İnsanlara ikinci bir şans verme fikrine sıcak bakmıyorum artık. Çünkü durup da bir şeyleri düzeltmeye karar verdiğin, “Dur bir daha deneyeyim” dediğin an bittiğinin resmidir, oyuncak ederler adamı alimallah!
ZiLLY’NiN iKi BOMBASI
Son dönemde en çok yıldızı parlayan ve çalmaya gittikleri her mekan dolup taşan iki başarılı DJ Yasin Keleş ve Cemre Burak’ı; Zilly kendi ailesine katarak hedefi 12’den vurmuş!
Yasin Keleş çarşamba, Cemre Burak perşembe ve cuma geceleri Zilly’de esiyorlar desem yeridir! Her ikisinin çaldığı gecelerde de gittim, böyle bir eğlenme modeli olamaz!
Dans etmekten nefes nefese kalıp “Bir beş dakika dinleneceğim” diye duruyorum, yok anacım olmuyor! Bu iki adamın performansına gittiniz mi bitene kadar kan ter içinde dans edeceğinizi bilerek gidin, evde dans antrenmanı yapın gidin, nefesinizi açın gidin, o kadar diyorum!
Bütün köşelerin tutulduğu müzik dünyasında Keleş ve Burak gibi genç isimlerin öne çıktığını görmek beni pek mutlu ediyor doğrusu. Gerçek yetenekler her türlü zorluğa rağmen kendini gösteriyor. Helal olsun!
UFUK DEĞER iZLEMEYE DEĞER!
Geçenlerde normalde hiç ayakta olmadığım bir saatte Seda Akgül’ün sabah programında; “Eğer yakışıklı buysa benim bugüne kadar yakışıklı sandıklarım ne?” dedirten, uykulu gözlerimi fal taşı gibi açmama sebep olan, tam olarak tanımlayamıyorum bir “varlık” gördüm diyeceğim!
Bu aciliyetle görülmesi gereken Yunan heykelini hemen kızlarla paylaştım. Uyuyanı uyandırdım, uyumayana televizyon açtırdım, arkadaşlarımın da gözü şenlensin, bencil değilim hani!
Adı Ufuk Değer.. “Idol of Models 2013” birincisi. Bu ay Endonezya’da gerçekleşecek “Mister International”da bizi temsil edecek. Ufuk Değer gibi gerçekten hak eden insanlar Türkiye’yi temsil edeceği zaman pek heyecanlanıyorum. Bütün dünya görsün bizde ne cevherler olduğunu!
Eğer iyi bir dereceyle dönmezse cidden şaşarım. Ama her halükarda gelecekte ismini çok duyacağımıza kalıbımı basarım. Duymazsak kalıbıma şaşarım!