İnsanların kendi karakter-lerindeki bozuklukları tüm hem-cinslerini içine katarak genellemesi, sinirimi hoplatıyor! Bir programda denk geldim, yayın konuğu beyimiz, ilişkisinin kendi hataları yüzünden bittiğini ve bunun burukluğunu yaşadığını söylüyor. Hani bunu söyleyen kişinin, pişmanlık duyuyor olmasını beklersiniz değil mi? Yok nerdee!
Konuşmasına erkeklerin genlerini ve sosyal medyayı suçlayarak devam ediyor. Erkeklerin çapkınlık yapmasının gayet normal olduğunu anlatıyor geniş geniş!
Onların kafası tek bir yere çalışırmış da, üç kağıtçılık ve dolandırıcılık dışında yapabildikleri en büyük şey çapkınlıkmış da, bu onların genlerinde varmış!
Yoksa karısına, çocuğuna, evine iyi bakarmış; tüm bunların yanında çapkınlığa da anlayışlı olmalıymışız biz kadınlar! Bir de kadınları suçlu çıkardı iyi mi! Aileye ve evine iyi bakmaktan da önce bir ilişkinin en elzem kuralıdır sadakat! Sadakatin olmadığı yerde dürüstlük, dürüstlüğün olmadığı yerde güven, güvenin olmadığı yerde saygı, ‘ahlaklı ve gerçek bir ilişki’ o - la - maz! O karanlık kafanız bastı mı?
Ha bir de çapkınlığı hakkı sanan, ihaneti normal bulan insanlar, üç kağıtçı ve dolandırıcıdır zaten! Kendilerine kalbini teslim eden insanları gözlerinin içine baka baka, utanmadan kandırmak üç kağıtçılığın ta kendisidir.
Sosyal medya ‘adam olanı’ bozmaz!
Gelelim sosyal medyaya. Sosyal medyada herkes birbirine çok kolay ulaştığı için çapkınlık kaçınılmazmış!
O sosyal medyanın değil, senin hasta beyninin suçu! Karakterli bir ‘adam’ın gözü sevdiğinden başka bir şey görmek istemez, tut ki gördü, nefsine hakim olmayı, anlık zevkler için gerçek değerlerden vazgeçmemeyi bilir. Allah bize irade gücü vermemiş olsaydı, hayvanlardan ne farkımız olacaktı?
Aldatan erkeklerin tüm hemcinslerini kendiyle aynı kefeye koymaya, bir sürü kişinin dinleme ihtimali olan bir yayında, çapkınlığın normal olduğunu savunarak toplumun ahlakını da bozmaya zerre hakkı yok. Aslında böyle konuşmaları duyan yayıncının da konuğuna arka çıkmak yerine; “Hop bir dakika, bu iş genlerle, sosyal medyayla değil, karakterle ilgilidir, yanlış genellemeler yapmayalım” falan demesi lazım!
Erkekle adamı ayıracaksın bir zahmet!
Eğer “Erkeklerle adamları ayırıyoruz” diye başlasalardı konuşmaya, ona lafım yoktu. Çünkü bir ‘genimdi, sosyal medyaydı’ diye ihanetleri savunan şuursuzlar var; bir de bu saçmalıklara sığınmadan, hayatını paylaştığı kişiye saygı gösteren, kendisine güvenen insanları ihanetle yaralamayı kendine yakıştırmayan gerçek adamlar.
“Erkek dediğin sakalıyla, bıyığıyla değil; vicdanıyla, karakteriyle adam olacak” sözü konuyu iyi özetliyor.
Etrafta kadın da çok erkek de, buna rağmen değerli bir aşkı yakalamak iyice imkansızlaştı bu zihniyetler yüzünden.
Aşk; verdiği sözleri tutacak, sevdiğini sırtından vurmayacak, “Çapkınlık normal kardeşim, kabul edin” gibi hasta düşüncelere sahip olmayan sağlam karakterli insanların işidir.
Gerisi, her sabaha başka bir yabancıyla uyandığı, ruhsuz ve boş hayatlarına devam etsin! Hem karnım doysun hem pastam dursun, yok ya, başka arzunuz?