Gezi Parkı’na desteğini gösteren sanatçılar, cesurca barışın ve demokrasinin yanında taraf olmaya devam ediyor. “Aman Başbakan kızmasın ama eylemcileri de karşıma almayayım” düşüncesiyle ortada duranlara duyurulur
Gezi Parkı direnişinde sessiz kaldığı için eleştirilen Hülya Avşar, “Sanatçı olarak Gezi Parkı’na gitmenin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Sanatçının her zaman yapıcı olması, taraf olmaktan çok barıştan yana olması gerekir... Oraya gittikten sonra orta yolu bulmak biraz zor olur düşüncesiyle ortada kalmayı tercih ediyorum” dedi. Bu açıklamasına göre; oraya giden
veya açıklamalarıyla eyleme destek veren sanatçılar orta yolu bulamadılar, taraf
oluverdiler ve ayrıca kendisi gibi barıştan yana değiller ve yıkıcılar!
Hülya Avşar’ın anlamadığı şu ki; bu eylem aslında bir huzur, özgürlük ve barış ortamı isteme hareketi. “Bu baskılar yetti artık” çığlığı.. Sinemasından tiyatrosuna, bir üniversitenin bahçesinde gençlerin yan yana oturmasından parkta yan yana oturmasına kadar, her şeyine karışılan bir toplum ve gençlik var ortada.
Gezi Parkı’na desteğini gösteren sanatçılar, Başbakan’ın “Sanatçı camiasından bu sürece destek verenlere yazıklar olsun” demesine rağmen cesurca, barışın ve demokrasinin yanında taraf olmaya devam ediyorlar. “Aman Başbakan bana kızmasın ama eylemcileri de karşıma almayayım” düşüncesiyle ortada duran ve her nabza uygun şerbet vermeye çalışan sanatçılardan çok daha saygı duyulacak bir duruş gösteriyorlar.
Avşar Başbakan’a ne diyecek?
Bunca zamandır süreç hakkında hiçbir yorum yapmayan Hülya Avşar, Başbakan’la görüşecekmiş. Başbakan’a neler söyleyeceğini gerçekten çok merak ediyorum. Sürece destek veren sanatçılar üvey evlat muamelesi gördüğüne göre, ortada duran Avşar’ın
yapacağı konuşma nasıl olacak acaba?
ORTAÇ’IN DURUMU BAŞKA
Gezi Parkı eylemlerine isteyen sanatçı destek olur, istemeyen olmaz. Hayalet’inizin gerildiği nokta herkese yaranmaya çalışanlar.
Mesela Ajda Pekkan pazar günkü köşe yazısında Gezi Parkı’nı ele almış ama ne anlatmak istediğini, konuyla ilgili ne düşündüğünü anlamak mümkün değil, yusyuvarlak cümleler kuruyor yazı boyunca. “Sizin için canımı veririm” dediği kişileri kızdırmak istemiyor olmalı.
Serdar Ortaç çıktı ve “Ben apolitik olmaktan yanayım” dedi. Pekkan da aynı açıkyürekliliği gösterebilirdi, o zaman kimsenin diyecek lafı olamazdı, sonuçta bu da bir tercih.
Ortaç, yıllar yıllar önce bir ödül töreninde yaşanan Ahmet Kaya olayından hayatı boyunca o kadar çok çekti ve sıkıntı yaşadı ki; apolitik durmaya karar vermek hakkıdır. Bunu açıkça dile getirmesi de onun dürüstlüğünü gösterir.
PARKTAKİ TÜRBANLI GENÇLER
Başbakan Erdoğan; Gezi Parkı süreciyle ilgili yaptığı konuşmalarda türbanlı gençlerin geçmişte çektiği sıkıntıları dile getirmeye dün de devam etti. Başbakan bunları konuşuyor, eylemlere destek veren türbanlı kadınlar ve genç kızlarsa “Devamlı bizi kullanmalarını istemiyoruz. Türbana özgürlüğün engellemesinden bahsedilirken bugün de başka gençlerin özgürlüğü engellenmek isteniyor” diyorlar. Hep çelişki içindeyiz, çık işin içinden çıkabilirsen!