Herkesin bildiği, yıllarca televizyonlardan izlediği, kitaplarını okuduğu Aytunç Altındal’ı kaybettik. Ama o benim için bir de Aytunç Amca’ydı...
Ambulans uçakla İsviçre’den İstanbul’a geldi kısa zaman önce... İçimde küçük de olsa bir umut vardı “Belki bir mucize olur ve sağlığına kavuşur” diye, “Belki yine neşeli akşam yemeklerinde birbirinden ilginç ve dinlemesi heyecanlı anılarını anlatır” diye...
Hani iyileşmesi için hiç umut kalmamış hastalar yeniden hayata döner ya bazen, işte onu bekledim içten içe. Mucize gerçekleşmedi ne yazık ki ve yeri asla dolmayacak çok değerli bir insanı; Aytunç Altındal’ı kaybettik...
Pazartesi gecesi Habertürk’te Pelin Çift’in sunduğu “Öteki Gündem”, Aytunç Altındal anısına, onun katıldığı bölümlerden oluşan bir kolajı yayınlandı. Sanki o an gerçekten o stüdyodaymış gibi, sanki hiç gitmemiş gibi pür dikkat izledim onu, her soruya bir an bile duraksamadan verdiği ezberbozan, “Bu kadar çok şeyi nasıl aklında tutabiliyor, her konuda bu kadar çok şey nasıl bilebiliyor?” dedirten cevaplarına yine hayranlıkla ve derin bir saygıyla bakakaldım.
Bir daha onu göremeyeceğimi, dinleyemeyeceğimi, ayrılırken “Aytunç Amca kendinize dikkat edin, sizi çok seviyorum” diyemeyeceğimi düşündükçe gözlerimden yaşlar süzülerek izledim.
Onun gibisi gelmeyecek
O, herkesin bildiği, yıllarca televizyonlardan izlediği, kitaplarını okuduğu, eşine az rastlanacak kadar derin bilgilere ve düşüncelere sahip, kimselerin dokunmaya cesaret edemediği gizemli ve tehlikeli konulardaki sırları aralayan, memleket sevdalısı çok önemli bir araştırmacı yazar olmasının dışında, benim için bir de Aytunç Amca’ydı...
Çocukluğumdan beri tanıdığım, çok sevdiğim, anlattıklarını dinlemeye doyamadığım, her zaman güleryüzlü, herkese nezaketle yaklaşan ve bulunduğu ortamdaki herkesle tek tek ilgilenen, ailemin sevgili dostu, dünya tatlısı Aytunç Amca... O’nun gibisi bir daha gelmeyecek, nurlar içinde yatsın.
2013 Bi GiTSiN!
Aytunç Altındal’dan hemen sonra Türk tiyatrosunun büyük ustalarından Nejat Uygur’u da kaybettik. Tüm hayatını sanata adayan yeri dolmayacak bir devi... Allah rahmet eylesin.
2013 yılını hiç sevmedim, çok değerli isimleri kaybettik. Keyifsiz, mutsuz, tatsız tuzsuz bir yıl oldu. Bizi daha fazla üzmeden bir an önce bitsin gitsin artık!
ARDA EREL’i TANIYOR MUSUNUZ?
Hayal kırıklığına uğradığım, kendimi mutsuz hissettiğim anlarda yanımda bulduğum bir dostum var. O beni hiç tanımıyor, ben onu hiç tanımıyorum. Ama yazdığı her bir kelime sanki beni anlatıyor. Aşka, dostluğa, yalnızlığa, umutlara, hayallere kısaca hayata dair her şeyi yazıyor.
Öyle bir yazıyor ki her biz sözünü al hayat dersi diye okullarda okut, duvarına as, başucuna koy!
Instagram’da her yazdığıyla onbinlerce kişiye “Ah beni anlatıyor” dedirten Arda Erel’den bahsediyorum. Nadiren paylaştığı fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla gencecik bir adam. Daha bu yaşta hayatı çözmüş resmen.
Henüz ondan haberiniz yoksa mutlaka takip etmelisiniz. İnsana güç, umut, sabır, mutluluk, huzur; güzel duygulara dair ne varsa veriyor yazdıklarıyla. Arda Erel’in ileride adını çok duyacağımız, başarılı bir yazar olacağına eminim.