Nil Erkoçlar’ın Rüzgar olma süreciyle ilgili çok yazılıp çizildi. Bu genç insanı artık rahat bırakmak gerekiyordu ki büyük darbe Erkoçlar’ın doktorundan geldi. Kendisi Hipokrat Yemini etmedi herhalde
Nil yeni adıyla Rüzgar, ortaya çıktı ve 26 yıl boyunca bir erkek ruhuyla kadın bedeninde yaşamanın ona ne acılar çektirdiğini açıkyüreklilikle anlattı. Hikayesini Türkiye’yle paylaşması, en az bütün hayatını değiştirecek kararı kadar büyük cesaret isteyen bir adımdı. Ve zaten çok zorlu bir süreçten geçen bu genç insanı artık rahat bırakmak gerekiyordu.
Tam da bu hassas noktada Erkoçlar’a en büyük darbe en beklenmedik ve en olmayacak yerden geldi. Erkoçlar’ın kendini ellerine teslim ettiği doktoru, Erol Köse’yi arayıp cinsiyet ameliyatının henüz yapılmadığını söylemiş. Konuyla ilgili medyada çıkan hiçbir haberde doktor Hanife Hanım’ın adı geçmediği için kendisinin kamufle edilmeye çalışıldığını düşünmüş ve gerçeği açıklamaya karar vermiş! İnanası gelmiyor insanın!
Kendisi Hipokrat Yemini etmedi herhalde. Her ne olursa olsun hastasının özel bilgilerini hiç kimseyle paylaşmaması gerekirken bütün Türkiye’ye ilan etmesi hangi doktorluğa sığar. (Kendisi de doktor olan Erol Köse bu konuda ne düşünüyor onu da merak ediyorum.)
Hanife Hanım’ın adı bol bol geçer artık, istediği oldu, “Bu işin reklamı olmaz” derken aynı anda verdiği büyük magazin malzemesiyle reklamını yaptı. “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” derler de; eğer Hipokrat Yemini’ne sadık kalmak zorunda olan bir doktorsan; iyisi kötüsü oluyor! Güvenilirliğini yerlebir eden bu açıklamasından sonra hangi
hasta ona güvenir, inanır da kapısını çalar acaba?
DAYAK YEMiŞ, MAKYAJI YERiNE...
Kadına şiddete dikkat çekmek üzere hazırlanan O Ben Olabilirdim projesinde Hülya Avşar, kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı olarak poz verdi. Ancak bu projede yer almasına haklı olarak tepki gösteriliyor çünkü daha çok kısa bir zaman önce “Bazı kadınlar kaşınıyor, adamları tahrik ediyorlar, akıllı kadın dayak yemez” şeklinde veciz bir açıklaması var!
Bu söylediklerinin unutulduğunu mu sanıyorlar? Sen önce böyle bir konuşma yap, sonra da git dayak yemiş makyajıyla poz ver. Yapılan açıklamalar havaya, suya yazılmıyor, haliyle de unutulmuyor.
Her 8 Mart’ta şiddet görmüş kadın kılığına bürünüp pozlar vermek yerine bu tip konuşmalara son verseler çok daha hayırlı olacak.