Hani bazen kadın kısmı, sevgilisinin yastığına, yorganına, giysisine yani nefes alınca ister istemez kendisini hatırlatacak bir yerlere çaktırmadan birkaç fıs (dozu önemlidir, zira anlaşılırsa komik olursun! Sanki senin üzerinden sinmiş kadar olmalı!) parfüm sıkar ya gizli gizli... Bence çok tatlı bir harekettir o ama kadına özel kalması gereken bir harekettir, onu acı bir tecrübeyle anladım!
Adam almış arabasında unuttuğum paltomu, bütün bir şişe parfümünü baştan aşağı boca etmiş ve bana yollamış!
Bu arada sevgilim falan da değil ha, normal olmadığını fark edince topuklarımı popoma vura vura kaçtığım bir tip!
Paltoyu torbadan bir çıkardım ki; bütün salon ‘buram buram ikilemesi’nin bile tarif edemeyeceği yoğunlukta parfüm kokuyor!
Önce tipik bir kadın aksiyonunu çalıp, uygulaması komiğime gitti; katıla katıla güldüm. Ama aradan haftalar geçip de, o koku geçmeyince sinirim tepeme çıktı!
KADIN-ERKEK YER DEĞİŞTİRDİ!
Bir de ortak arkadaşımıza utanmadan; “Böyle şeylerle uğraşamayacak kadar yoğun bir insanım, benim eşyaların yanına koymuştum, kokusu sinmiştir” diyor. Biz de gerizekalıyız çünkü! “Koku sinmeyle kokuyu boca etme” arasındaki uçurumu fark edemiyoruz!
İki ay havalandırıp kokuyu geçiremedikten sonra son çare paltoyu verdiğim kuru temizlemeci; “Bu kokunun geçmesi imkansız gibi ama bir 3-5 gün izin verirseniz, uğraşalım” dedi!
Maşallah zaten son yıllarda kadınlarla erkekler resmen yer değiştirdi... Erkekler; kadınlara özgü naz yapmaydı, kendini ağırdan satmaydı, trip atmaydı gibi birçok şeyi elimizden almış durumda ama eşyalara parfüm sıkma ritüelimizi çalanını ilk kez gördüm!
Bakalım daha nelerimizi yürütecekler!
PETSHOP’LAR OYUN PARKI MI?
Akmerkez’deki petshop’un önünden her geçişimde içim burulur, o minicik yavru kedilerin, köpeklerin eşya gibi vitrinde sergilenmesine deliririm. Son geçişimde ise içeri dalıp, kavga çıkarmamak için zor dayandım!
Bir çocuk güruhu girdi içeriye... Yavru köpekleri yerlerinden alıp mıncırmaya, tam anlamıyla oyuncak gibi oynamaya, sıkıştırmaya başladı. Çocuk bu tabii, sevgi gösteriyor aklınca, hayvanları hırpaladığını nereden bilsin ama petshop yetkililerinin buna kesinlikle izin vermemesi lazım!
Oradaki yavrular zaten vitrin ışığı altındaki ufacık yerlerde mahkum ve mutsuz, bir de bu narin yavruları çocukların eline oyuncak misali vermek de ne demek?
Yeter ya, vallahi yürek dayanmıyor!
HAYALİM GERÇEK Mİ OLUYOR?
Yıllar içinde güvendiğimiz, sevdiğimiz insanlardan gelen beklenmedik kötülüklere veya hayatın tatsız sürprizlerine bünye alışınca bir noktadan sonra tınlamaz oluyoruz ister istemez.
Ben de bir süredir o moddayım ama kazıkları yiyip de şoka girdiğim, üzüntüden kendimi harap ettiğim dönemlerde hep “Keşke bunları unutturacak bir hap olsa, hiçbirini yaşamamış gibi olsam” diye hayal kurardım. ABD’de o hapı bulmuşlar!
Geçenlerde atomu da ışınladılar biliyorsunuz; filmlerde gördüğümüz, hayal ettiğimiz ama “Asla gerçek olamaz” dediğimiz şeyler bir bir gerçek oluyor.
Kötü anıları silen hapı acayip merak ediyorum. Tek korkumsa şayet bir gün deneme şansım olursa zaten zayıf olan hafızamın hepten silinmesi!
Allah muhafaza!