HER ŞEY REYTİNGTEN İBARET OLMASA...

Ekranda fark yaratan projelerin reytingi biraz düşünce hemen bitirilmesi bana hep bunu hissettiriyor: Keşke özel ve kaliteli işlerin değerinin reytingle ölçülmediği bir sistem olsa... Beni çok sevdiğim lise yıllarıma götüren, hem duygulandıran hem güldüren, izleyicisine mutluluk ve güzel duygular veren ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ dizisinin final yapmasına üzüldüm.

Hayat Öğretmen karakterini her ayrıntısıyla kusursuz yansıtan Birce Akalay, Hayat’ın büyük aşkı Cerrah Bey rolünde Kanbolat Görkem Arslan, okulun efsane müdürünü canlandıran Ufuk Özkan, saçlarını savuruşuna bayıldığım cilveli Birtanem Öğretmen Gamze Topuz, çılgın hademe rolünde Hamdi Kahraman unutulmaz

performanslarıyla harikalardı. Onları izlemeyi özleyeceğim. Öğrencileri canlandıran tüm genç yetenekler de karakterlerinin hakkını verdi, bu diziden sonra her biri kariyerlerinde yükselmeye devam edecek şüphesiz.

Final bölümünde Hayat Öğretmen’in ölümünü ve onsuz kalınca tüm öğrencilerinin hata dolu yollara sapışını görünce “Bu dizi mutlu bitmeliydi, Hayat ve Cerrah da kavuşmalıydı” diye isyan ettim! Allah’tan bu bölümler bir hayalden ibaret çıktı da dizi umduğum gibi mutlu bitti. Bol entrikalı, ağlamalı, bağırmalı çağırmalı, şiddetin her türlüsünü izlediğimiz dizilerin arasında; benim gözümde bir inci tanesiydi bu iş. Haliyle ‘Hayat Bazen Tatlıdır’a veda etmek hiç tatlı olmadı!

HİÇBİR SIRRINIZ KALMAYACAK!

Cep telefonlarına dalıp sosyal medyada saatler geçirmekten, teknolojinin
ilerlemesinden ve birçok işi oturduğumuz yerden tuşlara basarak halletmekten memnun çoğumuz ama teknoloji bu hızla ilerlemeye devam ederse sonuç bizi mutlu edecek mi, orası muamma! Bu kadarıyla bile; özel yaşamların kaybolduğu, istediğimiz herkese ve her şeye anında ulaşabildiğimiz teknolojik imkanları yeterince ürkütücü buluyorum.

Başrollerini Emma Watson ve Tom Hanks’in oynadığı ve kanımca kabus gibi olan teknolojik gidişatın nerelere varacağını anlatan ‘The Circle’ (Çember) filmini izlemelisiniz. Circle, dünyanın en büyük teknoloji ve sosyal medya şirketi. Burada iş bulduğuna çok sevinen Mae’ye; ‘özel hayatının her anını paylaşacağı, tüm mahremiyetini ortadan kaldıracak’ ve dünyada çığır açacak bir görev veriliyor.

Teknolojinin yeni imkanlarıyla, suçluların anında yakalanması, çocukların çiplerle tehlikelerden korunması, oturduğunuz yerden oy kullanmak gibi fırsatlar süper görünse de… İstendiği anda hemen görüntülenebilmenizin ve bunun dünyayla paylaşılmasının, hiçbir sırrın kalmamasının kötü sonuçlarını da bu filmde izliyorsunuz. Şahsen teknoloji düşmanlığımın ne kadar yerinde
olduğunu anladım bir kez daha!