İstanbul Moda Haftası’ndaki Tuvana Büyükçınar defilesini kaçırmadım elbette. Tasarımcının yeni koleksiyonunu izlerken yine hayran kaldım. Ben dertlenmeyim de kim dertlensin, bütün tasarımlara sahip olmak için daha çoook çalışmam lazım çoook!
Gazetede, televizyonda ya da gittiğim bir konserde ne zaman bir ünlünün kıyafetine “Ne kadar harika” diye ağzım beş karış açık bakakalsam o kıyafet mutlaka Tuvana Büyükçınar Demir tasarımı çıkar. Bugüne kadar bir kere bile şaşmadı!
Ne zaman A46 mağazasına veya Seyrantepe’deki merkez binaya gitsem kendimi ‘Harikalar diyarında’ gibi hissedip askılarda duran her şeyi almanın hayalini kurarım, “Hmm bu o kadar da özel değilmiş” dediğim tek bir parça bile olmaz. Bu da hiç şaşmadı!
Tuvana defilesinde psikolojik travma!
Anlayacağınız Tuvana Büyükçınar tasarımlarının ciddi anlamda hayranıyım ve tabii ki İstanbul Moda Haftası‘ndaki defilesini kaçırmadım. Yalnız bana ufak bir psikolojik travma yaşattı defile! Zira koleksiyondaki kıyafetlerin hepsini almam olanaksız ama ben hepsini istiyoruuum!
Bir arada görmeye alışkın olmadığımız birbirinden çok farklı kumaşları kombinlemedeki ustalığı, renklerin uyumu, açık saçık olmayan maskülen denebilecek kıyafetlerde bile yarattığı kadınsı görünüş, o özel hayal gücünü yansıttığı detaylarla 2013 ilkbahar-yaz koleksiyonunu izlerken yine yeni yeniden hayran kaldım.
Ah ben dertlenmeyim de kimler dertlensin, bütün Tuvana tasarımlarına sahip olmak için daha çoook çalışmam lazım çoook!
‘FRIENDS’İN CAFESİ İSTANBUL’DA!
Friends dizisinde bütün arkadaşların toplandığı kafeye hep çok özenmişimdir. Hani evden ya da işten çıkarken kimseyi aramaya gerek yoktur, bilirsin ki arkadaşların o kafede ve oraya koşarsın. Kendini evde hissettiğin rahat, samimi ve keyifli bir mekandır, saatlerce çıkmak istemezsin.. Bana o kafeyi hatırlatan ve kendimi mutlu hissettiren tek bir yer var; Bağdat Caddesi’ndeki ‘Nook Cafe ve Restaurant’...
Borga ve Tuvan Yelkovan Kardeşler, burayı 2003’te açmış. Ve aynen Friends‘deki gibi bütün arkadaşları bu cafede toplanıyorlar. Oraya gittiğinizde bu gruptan birilerini görmemeniz imkansız.
Nook’un sahiplerinin ve çalışanlarının müşterilere ilgisi ve nezaketi, hemen diğer yerlerden ayırıyor orayı. Türk ve dünya mutfaklarından oluşan mönüdeki yemeklerin her biri ayrı lezzetli ve özenle seçilip hazırlanmış. Çoğunu denedim de söylemesi ayıp!
Salı günleri şarap gecesi, çarşambaları mojito ve cuma akşamları cocktail günleri var. Bu günlerde Nook‘un güzel ortamının tadını indirimli olarak çıkarıyorsunuz! Pazar kahvaltıları ayrı bir güzel. Daha ne diyeyim; ben müdavimiyim, sizleri de beklerim!
2013’ÜN 3 HİT’İ!
-Atilla Taş/Yam Yam Style: Beyaz Show’daki performansını izlerken çok eğlendim. Atilla Taş, espri anlayışı süper olan ve eğlendirmeyi bilen bir adam. Topa tutmak yerine gülmeyi deneyince dinlemek insanı neşelendiriyor!
-Doğuş/Naptın Gari Lo: Pitbull’un sevilen şarkısını bu halde duyucağınız aklınıza gelir miydi dostlar?! Bi de ağzıma takıldı “Naptın gari nettin gari loow” diye kalktım yataktan iyi mi!
-Hilal Cebeci/Nothing Else Matters: Metallica‘nın efsanevi şarkısının panpiş versiyonunu henüz dinleyemedik ama şimdiden sosyal medya sallanıyor! Allah’ım kıyamet alameti mi bu? Vallahi korkuyorum!