Kışın karanlık, soğuk ve kas-vetli günlerinde hem spor yapmak hem de yediklerine dikkat etmek insana daha bir zor geliyor. Eh hazır kalın giysilerin altına da saklanabili-yorken çoğumuz kendimizi salıyoruz. Hele bir de hayatımızda yolunda gitmeyen bir şeyler varsa...
Bu çoğunluğun arasına yıllardan sonra ilk kez ben de dahil oldum. Geride bıraktığımız kış aylarında hamburgerden soslu makarnalara, kebaptan dönere, cipslerden çikolatalara kadar aklınıza gelebilecek şişmanlatıcı ne kadar şey varsa onlarla besledim kendimi. Ve bir güzel semirdim tabii! Şimdi 7 kilo fazlam ve hep fit görmeye alıştığım vücudumdaki yağlarımla baharı selamlıyorum!
Aranızda benim gibi yumurta kapıya dayanınca harekete geçenler olduğunu biliyorum. Ağır yemeklerden uzak durup, sağlıklı ve dengeli beslenmeye geçiş yapmak, yağ ve karbonhidratı azaltmak (hatta çabuk kilo vermek için karbonhidratı bir süre kesmek daha iyi), miskinliğe son verip hareketi artırmak, tempolu yürüyüşler yapmak (spor hocam yağ yakımını hızlandırmak için 6-7 saat arayla günde iki kez kardiyo yapmayı öneriyor), yağ yakımının düşmanı alkolü tüketmemek gibi değişiklikler aynaya bakmanın ve giyinmenin kâbus değil keyif olacağı günlere hızla ulaşmamıza yardım edecek. Önce baharlık hafif giysiler, sonra da bikini dönemi geliyor; elimizi çabuk tutalım!
ACIMASIZ DOKTOR
Kalabalık bir grup, bol kahkahalı bir akşam yemeğinde buluşmuş muhabbet ediyorduk. Keyifler son derece yerindeydi, ta ki bu hikayeyi duyana kadar... Çok kıymetli bir dostumuz doktora gidiyor ve yapılan tetkiklerden sonra doktoru ona şunları söylüyor: “Siz açıksözlü bir insansınız ben de size açık olacağım; kansersiniz ve bütün vücudunuza yayılmış. Durum hiç iç açıcı görünmüyor.”
Bir doktorun açık konuşma bahanesiyle hasta bir insanın acımasızca moralini bozması olacak gibi değil! Vücut tedaviye cevap verecekse de vermez bu şoktan sonra. Her hastalığın tedavisinde moralin ne kadar büyük etkisi olduğunu biliyoruz.
Bir; durum ne kadar kötü olursa olsun hastayı tedaviye inandırmak ve motive etmek var; bir de böyle duyduğu anda inme inecek noktaya getirmek!
Hayatın her alanında birbirine karşı giderek acımasızlaşan bir millet olduk. Biri bize okkalı bir tokat patlatsa da kendimize gelsek keşke!
ZAYIF ŞAHAN’A KARŞIYIM!
‘Magazinde yer almak istiyorsan ona buna laf sok’ kervanına Yunus Günce de katıldı, hayırlı olsun! Kendisi reklam peşinde olmadığını söylüyor ama açıklamaları bu söylediğiyle çelişiyor. Önce Ali Sunal’a “Yeteneksiz ve sevimsiz” dedi, karşı taraftan cevap alamadı; şimdi Şahan Gökbakar kilolu olduğu için “Ona acıyorum” demiş. Sibel Can’ın diyetiyle “Kilo verdirmiyor aldırıyor” diye dalga geçmiş. Cevap gelirse bir gün daha haber olur, gelmezse de bir başka ünlüye sataşır kanımca!
Bu arada Şahan Gökbakar, şu anki kilosuyla çok sempatik görünüyor, onu böyle seviyoruz. Ben zayıf bir Şahan’a karşıyım dostlar!